Kaymakam Beg!

Bizim oralarda bizim oralar dediğim Şark’ta, namı-diğer Doğu ve Güneydoğu’da… Evet, o meşhur Doğu ve Güneydoğu’da, Qeymeqam Beg derler, yani Kaymakam bey...  Türkçe konuşurken hitabı Kürtçe yaparlar. Biraz da Türkçe’ye yakın, Türkçe-Kürtçe ortaya karışık. Aslında daha samimidir. Hatta birçoğundan duymuştum, yani ilçenin en büyük mülki idare amiri olan kaymakamların çoğu da bu hitaptan çok hoşlanırlar. Yüksek ihtimalle Mardin’in Derik İlçesi’nin kaymakamı ve belediyeye kayyum olarak atanan Şehit Muhammed Fatih Safitürk’e de “Qeymegam beg” diye hitap edilmiştir. Halk öyle seslenmiş ve öyle sevmiştir. Eminim kendisi de bundan çok memnun idi. Zaten öyleymiş. Halk ile iletişimi iyiymiş. Hem hizmet hem de halkı PKK’dan korumak, çocukları terör ateşinden uzak tutmak için zorlu bir mücadele veriyormuş. Öğretmenlerle sık sık iletişim halinde ve çocuklara sahip çıkılmasını istiyormuş. Ama yaşatmadılar. Onu geçtim, ne eşine ne de o minik evladına acımadılar. Hunharca, kalleşçe öldürdüler. Geride yine gözü yaşlı bir eş, bir anne ve baba bir de ne olduğundan habersiz bir evlat bıraktılar.

***                                                                                                           

On yıllardır çok fazla ölüm-şehit haberi aldık ve alıyoruz. Asker, polis, korucu, vatandaş… Birçoğunda canımız ayrı yandı. Birçoğunda içimiz bir kez daha sızladı. Yine mi diye geçirdik hep içimizden. Aynı anda gelen şehit-ölü sayısı fazla ise gözlerimiz televizyon ekranlarına daha uzun solukla dikili kaldı, çoğu kez yaş dolarak. Tuzu artarcasına can yakarak… Ama çoğuna da alıştık ve sanki sıradanlaştı artık ölüm haberleri. Şaşırmıyor ve yadırgamıyoruz. Ama bir tanesi hariç! İşte o sen oldun Kaymakam Beg!

***

Evet, hepsinde üzüldük ama bu bambaşka idi Kaymakam Beg! Senin ölüm haberin başkalarını bilmiyorum da beni apayrı üzdü. Bambaşka üzüldüm sana. Acaba kaymakamlık benim 8 yıllık hedef ve hayalim olduğu için mi ben bu kadar çok etkilendim? Yoksa tanıştığım her kaymakamda kendimi gördüğüm için mi? Kaymakamlar konuşurken kendimi konuşuyormuş gibi hissettiğim için mi? Bana da Qeymeqam Beg diye seslenildiğini duyar gibi olduğumdan mı yoksa? Yoksa senin tabutunda kendi bedenimi gördüğümden mi Kaymakam Beg? Bilmiyorum sen bende çok taze bir yara açtın ve ben günlerdir her yerde ve her şeyde seni görür oldum Kaymakam Beg!

***

Birileri, birileri dediğim benim adıma katliam yapan, Kürt adına terör estiren ve Kürt adına vahşete imza atan iblisler ordusu senin de kanına girdiği için üzgünüm Kaymakam Beg! Senin o minik evladını yetim bırakırken “Bu Kürtler için” dediklerinden dolayı sana karşı mahcubum Kaymakam Beg! Seni öldürenlerin isminde Kürt lafzı geçiyor diye sana karşı başım eğik Kaymakam Beg! Sen Kürt’e hizmet ediyorken, onlar seni şehit ederek biz Kürt’ün hakkını savunuyoruz dedikleri için minik evladına bakmaya yüzüm yok Kaymakam Beg. Sen, biz vatansız kalmayalım diye bize hizmet ederken, onlar vatansızlık aşkına seni şehit ettikleri için  “Vatan, uğruna ölen varsa vatandır” diyen yiğit babana karşı çaresizim Kaymakam Beg.

***

Birileri görev için Akdenizleri, Egeleri beğenmezken Derik’te seni yalnız bırakmayan ve orada Din ve ahlakı öğreten güzel insan eşinize karşı bir söz diyebilecek cesaretim yok ve lâl’ım Kaymakam Beg. Bizim için oradaydın ve seni koruyamadık, hakkını helal et Kaymakam Beg.

***

Bir konuyu da açıklığa kavuşturalım istiyorum. Senin bu şekilde şehadete ermeni ne ben kabul ettim ne annem ne babam, ne de Kürtler Kaymakam Beg. Seni hedef alanlar ve şehit edenler bizden değil, biz ise hiç onlardan değiliz bunu bil Kaymakam Beg. Onlar Kürt değil, biz PKK’lı değiliz için rahat olsun Kaymakam Beg. Benim hakkımı onlar savunmadı ve savunmuyor, sen hakkımızı savundun ve sahip çıktın sana minnettarız Kaymakam Beg. Seni, benim içini öldürdüklerini iddia eden iblis ordusu yalan konuşuyor, riyakârlık yapıyor biz hiç inanmadık sen de inanma Kaymakam Beg.

***

İhlaslı bir niyetin ve temiz bir samimiyetin vardı, yarım bıraktılar. Biz yarım bırakanlarla hiç olmadık, onlarla olanlar bizden hiç olmadı buna inan Kaymakam Beg. Biz anne babamızla size dua ettik ve size şükran borçluyuz eşkıyalara değil, bunu bil Kaymakam Beg. Senin aklında ve kalbinde güzel hayallerin vardı onlar yarım kalmayacak bunu bil Kaymakam Beg. Senin bıraktığın yerden biz devam edeceğiz, söz veriyoruz Kaymakam Beg. 

***

Annenizin, babanızın, eşinizin ve minik evladınızın gün gelecek karşısına çıkacak bunu onlara da anlatacağız ve biz de senin arkandan ağladık diyeceğiz Kaymakam Beg. Benim annem, benim babam da sizin gibi ağladı ve üzüldü diyeceğiz Kaymakam Beg. Minik evladına, babanı şehit edenlerin bu coğrafyanın, bu ümmetin, bu dinin ve bu halkın bir ferdi olmadığını ve bizim kanımızı taşımadıklarını anlatacağız Kaymakam Beg.

***

Derik’te yarım kalanlar tamamlanacak ve Derikliler sana minnet ve şükran borçlu olacak Kaymakam Beg. Kiğı seni unutmayacak ve unutturmayacak Kaymakam Beg. Seni Hakkâri’nin her ilçesinde ve dahi dağında, Van’ın her ilçesinde ve caddesinde, Diyarbakır’da ve Mardin’de hizmet ile ahde vefa ile halka ve hakka bir borç bilerek yaşatacağız Kaymakam Beg. Sakarya’nın seni son yolculuğuna uğurlarken gösterdiği sadakati ülkenin tüm sathında göstereceğiz Kaymakam Beg.

***

Ben de Kaymakam olacağım ve seni hem örnek alacak, örnek göstereceğim Kaymakam Beg. Ben ne kadar Kürt isem sen de o kadar Kürt idin biliyorum Kaymakam Beg. Ama unutma, sen de ne kadar Türk isen ben de o kadar Türküm Kaymakam Beg. 

Rahmet ve minnetle, mekânın cennet olsun Kaymakam Beg.

Kaymakam Beg!