Eğitim Projelerinin Babası Sayılan Büyük Filozof Sokrates-1

      Sokrates, M.Ö. 470 yılında doğdu. M.Ö. 399 yılında öldü. Yunan felsefesinin kurucusu olarak bilinir.
      Sokrates, heykelci Sofoniskos ile ebe Fenarete’nin oğludur. Sokrates’in hakkında pek çok öykü anlatılmıştır. Fakat onun hayat çizgisi ve idealleri ise oldukça net ve belirgindir.
      Hatta onun için “peygamberdir” diyenler olduğu gibi, peygamber olmadığını iddia edenler de vardır. Fakat iki ayrı düşünceye de karşı çıkılmaması gerektiğini düşünüyorum. Onun gerçeği arama ve onu savunma konusundaki kesin kararlılığı, yüksek bir takdiri ve saygıyı hak etmektedir.
      Öyle ki, Sokrates’in kararlılığı; inancı uğruna hayatını feda edebilecek, ruhunu teslim edecek düzeydedir. Nitekim onun idamına baştan kararlı bir mahkemede yargılanırken, hâkim ile arasında geçen diyalog, aslında her şeyi açıklamaktadır.
      Evet, yukarıda belirttiğimiz gibi Sokrates Yunan felsefesinin kurucusu olarak bilinir. Fakat O, aslında ilmin yorumunu yapmıştır. Daha önceki bölümlerde açıklandığı gibi felsefe ile ilmin yorumu aynı şeyler değildir. İlmin yorumu, belki felsefenin bozulmamış halidir diyebiliriz. Aslında düşünce literatürü de bu yaklaşımı doğrulamaktadır. Felsefeyle ipin ucu kaçmıştır.
      Sonradan gelen bazı felsefeciler, bilimin ve sanatın özündeki enfes birlikteliği ve bütünlüğü paramparça etmeye çalıştılar.  Maalesef bu hata öncelerde de yaşandı, sonsuza kadar da yaşanacak gibi görünüyor. Bu tezat olmasaydı düşünce literatürü de oluşamazdı herhalde... Aslında bize gereken temel trend (eğilim) gerçeği arama ve ona sarılma isteğidir. Hiçbir egomuzun bunun önüne geçmesine asla izin vermemeliyiz.
      Bir düşünce adamı önce gerçeğin kendisini sevmelidir. Ve sadece gerçeği aramalı ve gerçeğin vadilerinde gezinmelidir. Bu trendin dışında her türlü ego, sapmalara sebep olmaktadır. Bu sapmaların da duygusal toplamaları, sonunda dehşet verici bir boyuta ulaşabilmektedir. Sokrates’i yok etmek isteyen dehşetli ve kararlı müzmin azgınlığın özünde de bu sapkınlık saklıdır. Düşünce tarihinde bu periyodik çark hep işleye gelmiştir.
      Sokrates, aslında bir sofidir, fakat gerçeğe yöneliş boyutunda diğer bazı sofistlerden farklıdır.
      Sokrates, edebi verimin yüksek rant getirdiği ve profesyonel bilgi hocalarının ortaya çıktığı dönemde öğretmenliği resmi bir meslek olarak seçmemiştir.
      Hayatı boyunca ancak üç kez Atina’dan ayrıldığı söylenir. Bir kere askeri yükümlülük gereği, bir kez de Delfi’ye gidip biliciye danışmak ve sonuncu olarak da üzerinde “kendini tanı” sözünün yazılı olduğu Apollon Tapınağı’nı görmek için bu şehrin dışına çıkmıştır.

 

Eğitim Projelerinin Babası Sayılan Büyük Filozof Sokrates-1