Cildimiz yaza hazır mı?

Uzun süredir hepimizin beklediği, ‘Artık gelsin’ dediği sıcaklar yavaş yavaş kendisini hissettirmeye başladı. Kışın içimizi titreten soğuklar geride kaldı. Doğa yeniden canlandı. Çevremiz yeşillendi çiçekler muhteşem renkleriyle her tarafa canlılık katmaya başladı.

Soğuklarda giydiğimiz kalın kalın kıyafetleri üstümüzden atmaya başladık. Cıvıl cıvıl bahar renkleri kıyafetlerimizi giymeye başladık. Kış boyunca saklı olan cildimiz de bahar ile beraber güneş görmeye başladı.

Peki biz bahara ne kadar hazırız? Ya da cildimiz yaz güneşine hazır mı? Baharın gelişine bu kadar mutlu olduk acaba cildimiz ne kadar mutlu?  Elbette gün ışığına vücudumuzun ihtiyacı var. Güneşin yaydığı vücudumuzda eksik olan minarelleri almak için mutlaka gün ışığına çıkmamız gerekiyor.

Ancak uzmanlar faydası kadar zararına da işaret ediyor. Güneş ışınlarına direkt maruz kalmamamız için ciddi uyarılarda bulunuyor. Özellikle çocuklar ve yaşlıların daha fazla dikkatli olması gerektiği konusunda önlem almamız için önerilerde bulunuyor.  

Ben de bugün hem kendim için hem siz okuyucularım için uzmanların önerileriyle güneş ışınlarına dikkat etmemiz gereken noktaları sıraladım.

Uzmanların güneşten korunmamız için önerileri:

-Güneş ışınlarının yoğun olduğu 11.00 ile 15.00 arasında güneşe çıkmamaya özen gösterin.

-Dışarı çıktığınızda şemsiye ve şapka kullanın. Açık renk giysiler tercih edin.

-Hafif ve bol, güneş ışınlarının geçirgenliğini en aza indirgeyen giysiler tercih edin.

-Güneşten koruyan ürünleri bilinçli olarak kullanmaya çalışın. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler sürekli güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır.

-Güneşten koruyucu ürünleri, güneşe çıkmadan yarım saat önce cildinize uygulayın. Ayrıca güneş kremleri gün içerisinde belirli aralıklarla tazeleyin.

-Güneş koruyucu kremleri cildinize yeterli miktarda ve kalınlıkta sürün.

-Çocuklarda deri tipine bakılmadan yüksek faktörlü ürünler kullanılmalıdır. Çocuklar bu konuda daha hassas olduğu için onlara daha fazla ilgi gösterilmelidir. Çocuklar dışarıda oynadığı ve tehlikelerden haberdar olmadığı için burada görev ailelere düşmektedir. 3 yaşından küçük çocukları ise direkt güneş ışığından uzak tutulmalı, şapkalar ve giysilerle güneşten korunmalıdır.

-Çocukların su kaybını önlemek amacıyla yeterli miktarda su içmeleri sağlanmalıdır.

-Kaliteli camlara sahip olan güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Bu gözlükler hem gözlerinizin çevresini hem de gözlerinizi güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyacaktır.

Solaryuma girmekten kaçınılmalıdır. Çünkü bilinenin aksine solaryumda yer alan UV ışınları zararsız değildir. Solaryumlarda kullanılan ışıklar genellikle hem UVA hem de UVB ışınları yaymakta, bu da uzun vadeli cilt problemlerine ve cilt kanserine neden olabilmektedir. Birçok cilt doktoru ve sağlık kuruluşu solaryumu önermemektedir

İdeal bir koruyucu nasıl olmalı?

-Güneşten koruyan ürünlerin, yüksek miktarda güneş ışınlarını süzen UV-A ve UV-B filtreleri içermesi gerekiyor.

-Deriye yüksek oranda emilimi olmalı.

-Nemlendirmeli,

-Suya, denize, terlemeye, buharlaşmaya, sürtünmeye dayanıklı olmalı.

-Kokusuz ve renksiz olmalı.

-Etki süresi uzun, kullanımı kolay olmalıdır.

Cildimiz yaza hazır mı?