Daha Neler!

Geçtiğimiz günlerde bir röportaja denk geldim. Bir soru sorulan annemizin dert yanışına, çaresizliğine, gözlerindeki yorgunluğa, sırtındaki yüke, geçim sıkıntısına baktım; bir de ilgililerin “ekonomi çok iyi” deyişine. Ekonomi sanırsam yalnızca ilgililere göre iyi, güzel, günlük güneşlik. Enflasyon aldı başını gidiyor ama kimse kimsenin halini görmüyor, duymuyor. Açıklamalar yapılıyor yapılmasına evet. Zaten açıklamalarda kalıyor böyle şeyler sürekli. Hali hazırda oturulan yerde yazılmış açıklamalarda.(!)
Para bu denli değer kaybına uğrarken neden onunla aynı orantıda asgari ücrete zam yapılmıyor? Zam yapılsa bile neden zammın iki katı pahalı ürünler karşımıza geliyor? Hani, yerli üretimimiz nerede? Neden kendimiz üretebilecekken başka ülkelerden alıp gümrük vergisine tabi tutulan malları tüketiyoruz iki mislini, hatta üç mislini ödeyerek aklım almıyor ya hu! Bu vatandaş evine bir domates, salatalık, baklagil götüremeyecekse, istihdam sağlanmayıp işsiz kalacaksa, çocuğunun istediği oyuncağı gönlü rahat şekilde alamayacaksa nerede o güzel ekonomi, söyleyin bana!
Şimdi buna ajitasyon diyenler olacaktır, zaten öylelerine davulun sesi uzaktan hoş gelir. Onlara sözüm, halktan kopuk yaşamak yerine ara sokaklara, mahallelere baksınlar. Öyle içten içe “her koyun kendi bacağından asılır” deyip bıyık altı gülmekle, öte yandan ulu orta “ekonomi iyi” diye eklemekle maalesef olmuyor bu işler. Öyleyse verelim bakalım asgari ücreti, ay sonunu nasıl getiriyorlar hep beraber görelim!
Zengin neden çok zengin, fakir neden çok fakir; diye merak ettiniz mi hiç? Emekliler neden hala tabana kuvvet çalışıyor? Kişi başına düşen milli gelirlere neler oluyor, bir düşünün. Çünkü bu millet her ne zaman kafasının içindekini hakkıyla kullanmaya başlarsa o zaman her şey daha yolunda olacak!
 

Daha Neler!