Halk İradesi

Bazı şeyler yazılmış, çizilmiş ve bitmiştir. Hele halk iradesine bağlı olan bir şeyse mevzu bahis, o halde hiç uzun uzadıya ince hesaplamalar yapmaya hacet yoktur. Halkın iradesi yalan söylemez, nettir. Bazı sonuçlar beklenenden daha farklı şekilde ortaya konuluyorsa bu bir sinyaldir, anlamalı!
Ya yönetimden memnun değildir, ya ilgi yoktur, ya ihmal vardır vesaire, uzar gider. Ne demiştik, “halka sor.” Halkı dinlemeden bazı yargılara varmak ne kadar komikse, halkın iradesini yok sayarak bir şeyleri engellemeye çalışmak da o kadar absürttür. Halkı yeniliğe iten şeyden halk memnun olmazsa yönünü diğer rotaya çevirir, ondan da mı memnun olmadı, diğerine. Seçim bir şans oyunu değildir, halkı dinle, o sana her şeyi söylemeye kalmadan gösterecektir!
Gün, yakınma günü değil, muhakeme etme günüdür. Eksikleri yok sayma günü değil, eksikleri tabiri caiz ise aynaya tabii tutup o edayla görme günüdür.
Yapılan en büyük hatalardan biri, ilk satırdan beri altını çizdiğim, halk iradesini yok sayma eğilimidir.
Öyle yahut böyle, mahalli seçimler tamamlanmış, başkanlar işbaşlarını çoktan yapmışlardır. Bu saatten sonra hala itirazlar gündeme geliyorsa yerine oturmayan taşların olduğu bellidir.
İnkara gitmek en kolay olanıdır, sorgulamak ise yüzleşmek demektir. İşte bu zor seremoniye davet var, icabet yok!
*
Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de anmış olalım: “Demokrasi esasına müstenit hükümetlerde, hakimiyet, halka, halkın ekseriyetine aittir. Demokrasi prensibi, hakimiyetin millete ait olduğunu, başka yerde olmayacağını iltizam eder. Bu suretle, demokrasi prensibi, siyasi kuvvetin, hakimiyetin menşeine ve meşruiyetine temas etmektedir.”
Akıl ve ilmi benimseyenlerin kolayca anlayabileceği şu satırlardan üç yahut dört ciltlik eser çıkar! Hala dogmalarla yaşayanların, halkın iradesine gem vuranların vay haline! Onlar ki düşüp düşüp yerdeyken ayakta durduğunu, kaybetmişken kazandıklarını sananlardır! Yazık ki ne yazık...
 

Halk İradesi