Neyin Kavgası?

Son yıllarda iman ve siyasal parti, ideoloji bir tutulur olmuş, ne yazık. İman eden o partiye mensup olursa imanı tam, bu partiye mensup olursa imanı yarım, şu ideolojiyi benimserse ateist mi oluyor, bu anlamı mı oturup çıkarmalıyız? Neyin absürtlüğü, geri kafalılığı bu? Cumhuriyet dönemi yalanları neden dört bir yanda hala kol geziyor ve bunlara inanan kişiler bu denli fazla? Kime neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?
Yapılan, yapılmakta ısrarcı olunan şey basbayağı ortada. İnsanların yönelimlerini din ile çatıştırıp onları siyasi emellerine alet etmek. Zavallıca bir yöntem, insanların birbirine selam dahi vermediği, onları birbiriyle kanlı bıçaklı olacak kadar etkilediği ama dediğimiz gibi “zavallı.”
İnanç kişiseldir fakat ülkeyi örgütlemek, zafere götürmede liderliğini yapmak hayli vatan sevgisi içerir ve toplumu ilgilendirir. Mustafa Kemal Atatürk, öz yararına değil vatan yararına çalışmış, çabalamıştır. Onun alışkanlıklarını ortaya atarak bu zaferi görmezden gelmek tam bir şeref ve haysiyet yoksunluğudur. “Camileri ahıra çevirdi” diyenlere sorgulamadan inanmak, zaten içi boş olan kafaya “düşmanlaştırarak” Atatürk’ü yerleştirmek bir Türk vatandaşına değil, bir ruh hastasına yaraşır bir harekettir. Minnet ve saygı duymak bu kadar zor olmamalı. Tabii saygı nedir bilmeyene “put” diyerek aşağılamak çocuk oyuncağı gibi gelir, haklısınız. Bu karalamaları bir kenara bırakıp bir kafasının içindeki şeyi kullanırsa anlayacak. Moron yahut embesil değilse tabii pekala...
Üzerine basa basa söylediğim gibi, iman kişiseldir. Bir partiye yahut ideolojiye yüklenemez. Cumhuriyet dönemi yalanları, aşağılık kimselerce uydurulmuş zırvalardır; inananların da uyduranlardan farkı yoktur. İdeolojiyi yahut partiyi dinin uzantısı gibi gösterenlerin, böylelikle varlığını korumaya çalışanların da bu zırvalıkları hem uydurandan hem inanandan farkı yoktur. Gözlerinizi açın ve bakmayın, görün. “Kimim ben ve nelere, nasıl alet ediliyorum?”
 

Neyin Kavgası?