- Gündem
- 22.05.2025 00:54
Coğrafya dersi seçmeli, jeoloji biliminde ise kontenjan sınırlı. Bir deprem ülkesi olduğu söylenen Türkiye’de yer bilimini tartışacak kişiler yetiştirilemiyor: “Yurtdışından jeolog ithal etmeye başlayacağız.”
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Kahramanmaraş merkezli deprem Türkiye’de acı bir tablo oluşturmaya devam ederken, bir enkazda üniversitelerde yaşanıyor. Yeryüzünün bir bilimi var ancak o bilimi aktarabilecek üniversitelerin artık olmaması 10 yıl sonrası için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yaklaşık 2-3 sene önce Türkiye’de 30’a yakın üniversitede jeoloji bölümü vardı fakat geldiğimiz son noktada ise gençler, jeoloji bölümünü tercih etmiyorlar. Örneğin; Dokuz Eylül Üniversitesi jeoloji bölümüne yeni gelen öğrenci sayısı 4 veya en fazla 5!
Adana Çukurova Üniversitesi, Antalya Akdeniz Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi de öğrenciden mahrum; Bölüm var, mezun yok! Peki, nerede öğrenci var? Sadece 5 üniversitede. Bunlar; İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi! “Saydığımız üniversiteler dışında kontenjanlarını dolduran başka hiçbir kurum yok” diyen ve tüm bu bilgileri gazetemize aktaran Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, “Jeoloji biliminde doktora, profesör, uzmanlaşmış hiç kimseyi bulamayacağız. Yurtdışından jeolog ithal etmeye başlayacağız” dedi.
COĞRAFYA KADER DEĞİL, TERCİH!
Coğrafya derslerinin liselerde artık seçmeli hale getirildiğini kaydeden Başkan Önalan, şunları aktardı: “Coğrafyamızı öğrenip öğrenmemek öğrencilerin tercihine bırakıldı. Jeoloji bilimine gelecek olursak… Durum daha vahim ve acı. Yaklaşık 2-3 sene önce Türkiye’de 30’a yakın üniversitede jeoloji bölümü vardı. Geldiğimiz noktada ise gençler jeoloji bölümünü tercih etmiyorlar. Bugün Dokuz Eylül Üniversitesi jeoloji bölümüne yeni gelen öğrenci sayısı 4 veya 5! Ben Çukurova Üniversitesi mezunuyum, oradaki arkadaşlarımla da iletişime geçtim, benzer durum Çukurova’da da yaşanıyor, öğrenci yok. Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde öğrenci yok. Isparta’da yok. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde jeoloji bölümü var ama öğrenci yok. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde öğrenci yok. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde öğrenci yok. Fırat Üniversitesi’nde öğrenci yok. Peki, nerede öğrenci var? 3-4 üniversitede. Bunlar; İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Saydığımız üniversiteler dışında kontenjanlarını dolduran başka hiçbir kurum yok!”
HER YIL 2 BİN JEOLOJİ ÖĞRENCİSİ…
“Bunun nedeni yoksunluk. Yoksunluğumuz bizleri bu hale getirdi” diyen Önalan, “Planlama yapmadan Türkiye’nin her tarafında 10 yıl önce jeoloji bölümlerini açtılar. Öğrenciler bilmedikleri farklı şehirlere geldiler, bin bir çaba ile okudular. Hem öğretim elemanları eksikti, hem olanaklar yeterli değildi. Bu mezun gençler, iş bulmak için sahaya inince de mesleklerini yapabilecek alan, ekonomik imkan, motivasyon kaynağı bulamadılar. Bakınız, 2012 yılında Türkiye’de her yıl 2 bin jeoloji öğrencisi üniversitelerden mezun oluyordu. Korkunç bir rakamdı. Türkiye’nin bu kadar jeoloji mühendisine ihtiyacı yoktu. 4 yıl okuttuktan sonra bu insanları dışarıya çıkarttılar ve iş imkanı sağlamadılar. İş bulamayan o öğrencilerin yaşadıkları hayal kırıklığı nedeniyle şu an Türkiye’de jeolojiyi tercih eden yok. Deyim yerindeyse vur derken öldürdüler. Zamanında doğru bir planlama yapılamadığı için şu an 2012 yılındaki o rakamların yakınından, yöresinden geçmiyoruz” sözlerini gündeme getirdi.
TEMEL BİLİMLERDEN MAHRUM KALACAĞIZ
Açıklamalarına devam eden Başkan Önalan, “Peki, bu bize neye mal olacak? Jeoloji bölümünde öğrenci olmazsa, 4 yıl sonra master öğrencisi bulamayacaksınız. Master öğrencisi bulamayınca doktora öğrencisi göremeyeceksiniz. Şu an televizyon ekranlarında ya da gazetelere görüş bildiren yetkin ve kıymetli hocalarımız emekli olduklarında veyahut yaşamlarını yitirdiklerinde, 10 yıl sonra biz bu ülkede jeolojiyi konuşacak, araştırma yapabilecek, çözüm sunacak, deprem öncesinde ya da sonrasında uyarılarda, önerilerde bulunabilecek kişilere erişemeyeceğiz. Jeoloji biliminde doktora, profesör, uzmanlaşmış hiç kimseyi bulamayacağız. Yurtdışından jeolog ithal etmeye başlayacağız! Bununla da bitmiyor, sadece jeoloji de değil, matematikte de durum benzer. İnsanlar matematiği, fiziği, biyolojiyi de tercih etmiyor. Siz temel bilimleri eğer bu ülkede okutamazsanız, insanları temel bilimlerle eğitemezseniz bulunduğunuz memleket bir felakete gider, bugün olduğu gibi. Bir matematik, fizik, jeoloji bölümünde öğrenci olmaması ne demektir? Sistem kendi içerisinde yoksun. Böyle giderse, herhangi bir planlama yapılmazsa inanın ki 10 yıl sonra çok daha vahim bir tablo ile karşı karşı kalacağız. Yer bilimci de yetişmeyecek, temel bilimlerden de mahrum kalacağız, geldiğimiz nokta da ise yetkinliği ve bilgisi olmayan kişilerin görüşlerine maruz bırakılacağız. Halkımız onların peşinden gidecek” eleştirisinde bulundu.
İYİ BİR PLANLAMA YAPARSANIZ…
Başkan Koray Çetin Önalan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Peki, düzeltilebilir mi? Düzeltilir. Düzetilebilmesi için de herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Bizim başımıza en büyük derdi açan yoksunluk. Neyin yoksunluğu? Bilginin. Cehaletimizi aşamıyoruz. Uzun vadeli düşünemiyoruz, uzun vadeli plan yapamıyoruz. Çocuklarımızı eğitemiyoruz. Türkiye’de coğrafya dersleri seçmeli ders olmuşsa, çocuklar doğdukları memleketi, kenti, doğayı tanımıyorsa, bununla ilgili bizim hiçbir çabamız yoksa, her yerde özel okul açılıyor ve parası olan düdüğü çalıyorsa, parası olmayan ise devletin kurumlarında adil olmayan bir sistemin içerisinde eğitim görmeye çalışıyorsa biz afetlerde daha çok insanımızı kaybedeceğiz. İyi bir planlama yaparsanız yoksulluk giderilir ama yoksunluk çok kötü, önce bunu bir halletmemiz lazım.”