- Gündem
- 11.07.2025 23:49
Kapış kapış satılan yılbaşı milli piyango biletler gösteriyor ki herkesin büyük hayalleri var. ‘Ya çıkarsa’ diyerek alınan biletlere bel bağlanınca da ötesi düşünülmedi. Peki, ‘Ya çıkmazsa’
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Milli Piyango İdaresi tarafından yılbaşına özel olarak düzenlenen ‘Yılbaşı Özel Çekilişi’nin biletleri günler öncesinden satışa sunuldu. Bu yıl Milli Piyango’nun yılbaşı büyük ikramiyesi tam 80 milyon lira. Vatandaşlar ise seyyar satıcılardan, yetkili bayilerden veya internet üzerinden yılbaşı biletlerini almaya başladı. Kimi ‘Nasıl olsa çıkmaz’ diye düşünüyor, kimi ise ‘Neden olmasın?’ diyerek geleceğe dair ümit besliyor. 31 Aralık gecesi talih kuşu kime konar bilinmez ama hayalleri şimdiden süslemeye başladı. Ancak vatandaşların 80 milyonluk hayalleri gün geçtikçe yetkilileri endişelendirmeye devam ediyor. Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen, “Beklentiler gerçekleşmediğinde sonu intiharlara giden ciddi depresif durumlar yaşanıyor” ifadelerini kullanırken, İzmir Milli Piyangocular ve Şans Oyunları Odası Başkanı Paşa Çakmak da “Alt gelirle hayatlarını idame ettiren insanların daha fazla dikkat etmesi gerekir. Psikolojik destek şart” vurgusu yaptı.
“CİDDİ DEPRESİF DURUMLAR YAŞANIYOR”
Büyük beklentiler içine girilerek oynanan şans oyunlarından, alınan biletlerden ikramiye kazanılmaması durumunda büyük hayal kırıklıkları yaşandığını vurgulayan Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen, “İnsanlar tüm beklentilerini birkaç gün sonra kazanacağını düşündüğü para üzerine kurguluyor ve derin bir inanç oluşturuyor. Bu inançla beraber elindeki son parayı biletlere ve oyunlara yatıran insanları da duyuyoruz. Girdiği borçlardan kazanmayı umduğu parayla kurtulacağını düşünen insanlar var. Beklentiler gerçekleşmediğinde sonu intiharlara giden ciddi depresif durumlar yaşanıyor” dedi. “Kaygının ve hayal kırıklığının dozu o kadar yüksek oluyor ki, kişi gelecekte yaşamayı umduğu pırıltılı ve zenginlik dolu hayali dünyadan, bugüne, gerçek dünyaya dönemiyor” ifadelerini kullanan Şen, “Kaybetmek, kaybedilen ne olursa olsun zaten ciddi sorunlara yol açabiliyor. Kişisel özellikler ve yatkınlıklar kişilerin çok istedikleri bir şeyi elde edemediklerinde nasıl tepkiler vereceklerini belirleyen en önemli faktör. Kazanılamayan, ister bir ikramiye olsun, ister bir sınav kişinin buna bir kayıp olarak baktığını ve bu kaybı bazen çok kişiselleştirerek kendine olan güvenini ve özsaygısını kaybettiğini biliyoruz” diye kaydetti.
“TÜM DENGEMİZİ BOZAR”
Dolayısıyla özellikle para gibi, maddi anlamda istediği her şeye ulaşıp kavuşmasını sağlayabilecek yegane unsura ulaşamamış olmanın ciddi kişisel yıkımlara yol açabildiğini belirten Şen, “Elbette şans oyunları oynamak, zaman zaman şansını denemek eğlenceli olabilir. Ancak bunu hayatımızı kurtaracak en önemli koşul olarak görmek olayı tehlikeli bir hale getirir ve kişisel olarak tüm dengemizi bozar. O nedenle her konuda olduğu gibi şans oyunlarında da amacın eğlence ve şans işi olduğunu unutmamak gerekiyor. Önümüz malum yılbaşı, yine vaat edilen rakamların çok yüksek olacağını biliyoruz. Ancak milyonlarca biletin satılacağını ve büyük ikramiyenin sadece üç beş kişi arasında paylaşılacağını lütfen unutmayalım. Paramız olsa da olmasa da, kazansak da kazanamasak da biz sağlıklı bir ruh ve beden bütünlüğüyle hayatımızı bundan sonra da devam ettirmek zorunda olduğumuzun bilincinde davranalım” sözlerine yer verdi.
“PSİKOLOJİK DESTEK ŞART”
İzmir Milli Piyangocular ve Şans Oyunları Odası Başkanı Paşa Çakmak ise büyük ikramiyeyi kazanacaklara tavsiyelerde bulunarak şöyle konuştu: “Denge bozuluyor, mantık ortadan kalkıyor ve birey, önceki yaşantısı ile içine girdiği ışıltılı, paralı, ihtişam dolu dünya arasında köprü kuramıyor.” Çakmak, “Büyük ikramiyeyi kazanan birçok insan için yakınlarının söylediği, ‘Artık bizi tanımıyor, çok değişti’ sözünün arkasında da bu gerçek yatıyor. Kişi bir anda aslında var olmayan bir kişiliğe dönüşebiliyor. Öyle olması ve öyle yaşaması gerektiğini düşünüyor. Aynı zamanda kendisine yaklaşan herkesi, kendisinden ve parasından yararlanmak, kendisini sömürmek isteyen insanlar olarak düşünebiliyor. Bu nedenle çok dikkatli olmak gerekir. Özellikle alt gelirle hayatlarını idame ettiren insanların daha fazla dikkat etmesi gerekir. Psikolojik destek şart” dedi.