“Felaket bekliyor”

İzmir’de kentsel dönüşümün neden hala gerçekleştirilemediğini aktaran İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün, “İzmir bir marka değildir. 15 yıldır İzmir’i marka hale getiremeyen de yerel iktidardır” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 11.08.2018 08:05
  • Güncelleme Tarihi : 11.08.2018 08:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Felaket bekliyor” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Bünyesinde emlak sektörünün tüm bileşenlerini toplayan İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün, kentsel dönüşümdeki gecikmeden Büyükşehir’i sorumlu tutarak, “9 ayrı noktada yetki alındığı halde kullanılmıyor” dedi. Bir an önce sektörün tüm paydaşlarının bir araya gelerek kentsel dönüşüm için harekete geçmeleri gerektiğini vurgulayan Akgün, aksi halde İzmir’de doğal afetlerden kaynaklı bir felaketin yaşanacağını belirtti.  
Kentsel dönüşümde yapılan gecikmenin faturasını İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye yönetimlerine kesen Akgün, yerel iktidar tarafından kentsel dönüşümün henüz algılanamadığını belirterek şunlara yer verdi: “Kentsel dönüşümün İzmir’de bir türlü başlamaması ve aynı zamanda bir yasa çıkarılmasına rağmen bir ada bazında veya mahalle bazında yapılmaması devamlı tartıştığımız bir konu. Kentsel dönüşüm özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesinin ‘kentsel dönüşümü henüz daha iyi algılayamadığından kaynaklanıyor. Burada amir olan, hareketi başlatacak olan Büyükşehir Belediyesi. Özellikle şehrin dinamik müteahhitlerini, inşaat şirketlerini harekete geçirecek olan, burada bir evinimi ve devinimi yaratacak olan yine Büyükşehir Belediyesi. ‘Farklı bir enstrümanı yakalayıp, farklı bir formül bulayım ondan sonra kentsel dönüşümü gerçekleştireyim, hayata sokayım’ düşüncesi vardı. İlçe belediyelerinde de bu tip kentsel dönüşümü başlatırken ‘Bu rantı nasıl transfer edebilirim, nasıl rant transferi ile ilgili bir formül bulabilirim, bu gerçekleşecekse, şehrin bir bütünü kentsel dönüşüme uğrayacaksa bundan kimler istifade edebilir’ anlayışı hakimdi ve bu hakim düşüncelere bir türlü çözüm bulamadılar. Kentsel dönüşüm bu nedenle 3-4 yıl boyunca başlayamadı.”

VİZYON EKSİKLİĞİ
Uzundere’de gerçekleşen kentsel dönüşüme ilişkin de fikirlerini sunan ve “Göstermelik” diyen Akgün, “Başlanmadı denmesin diye Uzundere’de bir projeye girdiler. İzmir’de 300 konutluk bir kentsel dönüşüm yapıldığında da dalga geçer gibi müteahhitlere her biri bin konut yapabilecek kapasitede alan verdiler. Müteahhitler de itiraz etti, ‘Bize mahalle verin, bize ada bazında verin, bize 10 bin, 5 bin konut verin’ dediler. Ve hala göstermelik Örnekköy’de 130 konutluk bir ihale açıyorlar yine. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir’de kentsel dönüşümün başlamamasının önündeki en büyük engel. Mantalitesi, kafası, bakış açısı olayı henüz kavrayamamış durumda. Bunların hepsi de vizyon eksikliğinden kaynaklanıyor” ifadelerine yer verdi.
İZMİR’E NEŞTER VURULURSA
Kentsel dönüşümün başlamaması halinde şehrin afet riski taşıyan yüzde 65’lik yapısal boyutunun dönüşümünün yıllar sonra gerçekleşeceğini aktaran Akgün, “Önümüzdeki dönemlerde 7 şiddetinde bir depremin olacağı söyleniyor ki aynı şiddetteki deprem İzmir’de daha öncede gerçekleşmişti. Bir doğal afet durumunda İzmir’de tam anlamıyla felaket yaşanır. Peki, en kötü senaryonun gerçekleşmesi durumunda, olası büyük bir depremde yitirebileceğimiz sayısız canlarımızın hesabını kim verecek? Bu konuda yetkili olan kişilerin vicdanları nasıl rahat edecek? Nüfus artışını da göz önünde bulundurarak kentsel dönüşümün bu pasiflikle çok zor gerçekleşeceğini düşünüyorum ve bu bir hayal olarak kalabilir” dedi. Hükümetle ortaklaşa bir dönüşüm gerçekleştirildiği takdirde İzmir’de kentsel dönüşümün mümkün olabileceğini söyleyen Akgün, “Ancak yeni çıkan yasaya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına kısmen bağlı olacak olan belediyelere bundan böyle kendi iradelerinde ve kendi aymazlıklarında kalmayıp özellikle merkezi hükümetin kontrolünde kentsel dönüşümü sağlaması için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine yetkiler tanınıyor. Böyle olması halinde yani devlet müdahalesi olursa ve İzmir’e birden neşter vurulursa önümüzdeki süre içerisinde kentin dönüşümü gerçekleşebilir. Ama büyükşehirlere bırakılması halinde şu andaki zihniyet ve vizyonda bu çok geç bir tarihe kalır. Fakat seçimler bittiğinde yeni bir başkan gelirse ve başkanın farklı bir bakış açısı varsa, o vakit kentsel dönüşüm arafta kalmaktan kurtarılır belki” ifadelerini kullandı.

“YASAYI İŞLETMEMEKTE SUÇTUR”
Aziz Kocaoğlu’nun vatandaşla yüzde yüz uzlaşı anlayışından dolayı da bir ilerleme kat edilmediğini belirten Rıdvan Akgün, şunları ekledi: “Yüzde yüz uzlaşı güzel bir benimseme. Ama bu kentsel dönüşümü yapacak anlamını taşımıyor. Bir yasa varken onu işletmemekte suçtur aynı zamanda. Şimdi ‘Yüzde yüz uzlaşı ile Uzundere’de kentsel dönüşümü yaptık’ dersen ve ardından yıllarca bekleyip kentsel dönüşüme dair başka hiçbir proje yapmazsan böyle tepki alırsın. Yüzde yüz uzlaşı güzel bir benimseme ancak dediğim gibi yüzde yüz uzlaşı her zaman sağlanamayabiliyor. İsteyenle anlaşmanı yaparsın projeyi başlatırsın. İstemeyenle de yasalarla konuşursun. Vatandaş gidip kaçak yapı yapıyor onun da hakkını istiyor. Anlaşamadığın an yasanın gereğini yaparsın. Kanunun sana verdiği böyle bir yetki var. İşte Büyükşehir Belediyesi bu yetkileri kullanamadığından dolayı dosyalarda hep bir oyalama yapıldı. Bakanlık, ‘Biz gelen dosyalara balkıyoruz, eksiklikleri büyükşehire bildiriyoruz ancak büyükşehir eksiklikleri yıllarca tamamlayamadığı için izin vermiyoruz’ diyor.”
“İZMİR MARKA DEĞİLDİR”
“İzmir bir marka değildir” diyerek tepki gösteren Akgün, “Geçtiğimiz haftalarda AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, Aziz Kocaoğlu’nu aldı yanına kendisini Tarım ve Orman Bakanı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla buluşturdu. Yani kardeşim bunca zaman durdun seçimler yaklaşınca mı harekete geçtin? Birçok çözüm noktası varken neden bu kadar zaman bekledin? Şimdi gidip bakanlıklarla bu işi çöz bakalım. Bu bir vizyon meselesi. İzmir bir marka değildir. 15 yıldır İzmir’i marka hale getiremeyen de yerel iktidardır” cümlelerini kurdu. Kentin, dönüşümle ilgili bilgi sahibi olmadığını da vurgulayan Akgün, “İzmir’de kentsel dönüşüm yapılacağını İzmirliden çok, İzmir dışında yaşayan yatırımcılar daha iyi biliyor. İzmir dışında inşaat faaliyeti gösteren birçok firma, İzmir’de nasıl bir kentsel dönüşüm yapılacağını, başta yerel yönetimler olmak üzere tüm vatandaşlardan daha iyi biliyor. Bu dönüşümün kaç yılda yapılacağı, nasıl yapılacağı, ne kadarlık bir pastaya sahip olunduğu konusunda daha çok bilgi sahibiler. Yabancı yatırımcılar hal böyle olunca İzmir’e gelip ofislerini açtılar. Kentsel dönüşümde de ciddi çalışmalarla mesafeler kat ettiler. Kentte, Müteahhitler Federasyonu çalışmalar yapmış olsa da henüz bir mesafe kat edemediler. Sadece bir şirket kurmakla kaldılar” değerlendirmesinde bulundu.
KUTU
İZMİR SINIFTA KALDI
İzmir’in kentsel dönüşümde İstanbul, Ankara gibi iller baz alındığında sınıfta kaldığını kaydeden Akgün, şu cümlelere dikkat çekti: “İzmir’in tamamen dönüşmesi hayalden başka bir şey değildir; Ütopyadır. Yerel iktidar gerekli yetkiyi almasına rağmen, kentte bireysel anlamda yık-yap modelinden öteye geçilememiştir. Bu bir vizyon meselesidir. İzmir’de henüz yeni bir plan ve model geliştirilmemiştir. Şehrin dinamiklerini elinde tutan Büyükşehir Belediyesi’nin ağabey rolüyle, ilçe belediyeleriyle bir uzlaşı içerisinde olması gerekiyor. İlçe belediye başkanlarını birer şube müdürleri gibi görmekten vazgeçip, onları da bulundukları yerlerin şehri-emini olarak kabul ederek bu kentsel dönüşümü tam manasıyla masaya yatırmaları gerekiyor. Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve diğer mesleki örgütlerle birlikte bir üst akıl oluşturulmalı. Sektörün tüm bileşenleriyle yapılacak uzlaşı halinde, hükümetin 20 yılda kentsel dönüşüm taahhüdü gerçekleşir. Yalnızca ‘Vatandaşı üzmeyelim, vatandaşlarla yüzde 100 mutabakat sağlayalım’ demekle kentsel dönüşüm arzusuna ulaşamayız. Yasaların öngördüğü kurallar uygulanmadığı müddetçe kentsel dönüşümün sağlanması mümkün değildir.”
“YETKİLER KULLANILMIYOR”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın dönüşümde yetki vermemesi gibi bir şeyin de söz konusu olmadığını kaydeden Akgün, “Yetki alamıyoruz, bakanlıklarda vakit kaybediyoruz gibi cümleler artık rafa kalktı. Büyükşehir Belediyesi kentte 9 ayrı noktada kentsel dönüşüm yetkisini aldı. Ancak yetkiler kullanılmıyor. Bu noktada hükümete top atılacak bir şey kalmadı. Yetki alınmasına rağmen halen bir aşama kaydedilmemesi, akıllara soru işaretlerini getiriyor” dedi.