Geleneksel pide rafa kaldırıldı!

Her gün yeni bir zam haberine uyanan vatandaşın alım gücü, pidenin de üstesinden gelemeyince, bazı fırıncılar pide yapımını rafa kaldırdı. Yurttaş için artık ‘lüks’ hale gelen pide, çaresizliğin yeni manzarası oldu


  • Oluşturulma Tarihi : 06.04.2022 05:24
  • Güncelleme Tarihi : 06.04.2022 05:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Geleneksel pide rafa kaldırıldı! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ KAYA

Geçen yıl Ramazan ayında 3 TL olan pide fiyatları, bu yıl 6 TL’ye yükselince geleneksel pideler de rafa kaldırılmaya başladı. Kimi fırıncı pide yapımını bırakırken, geride kalanlar kara kara düşünüyor. Çünkü ekonomik kriz dolayısıyla her gün yeni bir zam haberine uyanan vatandaşın alım gücü, pidenin de üstesinden gelemiyor. Görüşlerine yer verdiğimiz bir pastane işletmecisi, “Pasta, kurabiye dışında ekmek de yapıyoruz. Her yıl Ramazan ayında pide satışlarımız da oluyordu. Ancak bu sene pide ve ekmek yapımını bıraktık. Çünkü geçen sene 3 TL olan pide, bu sene 6 TL’ye yükseldi. 1 buçuk, 2 TL olan ekmek 3 TL’ye yükseldi. Daha da yükselecek. Taş fırın kullanıyor olsak, yine de ‘tamam’ der, devam ederdik. Ancak taş fırın kullanmıyoruz. Elektrik faturaları malumunuz. Çok fazla pide satışı gerçekleşse üstesinden geliriz. Fakat talepte olmuyor. Yaptığımız pideler öylece rafta kalıyor. Ne harcanan elektriğin faturasını karşılıyor, ne de aldığımız ürünlerin maliyetini. Pideyi bir tarafa bırakın, insanlar artık normal ekmek alamıyor. Pide vatandaşımız için bir lüks haline geldi. Umarım böyle devam etmez. Pide Ramazan’ın bir simgesi. Geleneksel bir gıda. Unutulsun, yok olsun istemeyiz” dedi.

İNSANLARIN ÇARESİZLİĞİ ÜZÜYOR

İzmir’in değerlerinden biri olan Tarihi Basmane Fırını çalışanlarını da ziyaret ettik. Onlar halen geleneği sürdürüyor; her sabah pidelerini taş fırında yapıyorlar. Ancak tarihi fırında da eskileri aratan bir görüntü var. Her Ramazan ayında sabah ve akşam saatlerinde pide kuyruklarının oluştuğunu fakat bu sene böyle bir manzara ile karşılamadıklarını aktaran fırın çalışanı, “İlk kez bu kadar az vatandaşın gelip pide aldığını görüyoruz. Alan çok yok ama soran fazla. Fiyatı duyduktan sonra şaşırıyorlar. Normal ekmeğin fiyatı 3 TL. Bunu almakta zorlanıyorlar, pideyi nasıl alsınlar? Bizim taş fırın olduğu için pek bir masrafımız olmuyor. Ancak yaptığımız pideler alınmadığı için öylece kalıyor. Biz de artık daha az yapmaya başladık. Bu durum canımızı çok sıkıyor elbette. Hem kazancın çok olmuyor, hem de insanların çaresizliği sizi de üzüyor” bilgisini paylaştı.

SADECE PİDE DEĞİL…

Konak’ın Kapılar semtinde fırın dükkanı işleten bir esnaf da “Sadece pide değil, normal ekmek bile alınamıyor şu an. Biz zam yapmasak aldığımız ürünlerin maliyetini karşılayamıyoruz. Bu kez fırıncı zarar edecek. Hangi taraftan değerlendirirseniz değerlendirin, hepimiz mağduruz… Askıda Ekmek olayı bu sene olduğu kadar hiçbir sene talep görmemiştir herhalde. Askıda Ekmek kuyrukları resmen Türkiye’nin son durumunu özetliyor. Vatandaş, başka bir vatandaşın askıya ekmek bırakması için dakikalarca bekliyor. Alınmayan, elimizde kalan pideleri bizler de durumu olmayan kişilere veriyoruz. Fakat bu durum imece usulü halledilemez. Eskiden iki, üç kuruşa alınan gıda ürünleri bugün alınamayacak duruma geldiyse, ‘zenginin yemeği, ekmeği’ olarak görülüyorsa artık bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir demek” şeklinde konuştu.

ÇİFTÇİ KAZANIRSA ÜRETİR!

İZTO Ekmek ve Unlu Mamuller Grubu Meclis Üyesi Hüseyin Sağır ise sorunun çözümünün ‘üretimden’ geçtiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bugün bizler savaş yapan iki ülkeden, Rusya ve Ukrayna’dan buğday bekliyoruz. Bizim ovalarımız, sularımız olmasına rağmen başka ülkelerden buğday bekliyoruz. Devletimiz ve belediyemiz vatandaşa yardım etmeli. Ülkemizde buğday para yapmıyor. Çiftçi alıp ekiyor ancak kazanç elde edemiyor. 22 milyon ton buğdayı olan Türkiye’de, yaklaşık 16 milyon ton civarında buğday elde ediliyor. Ekmek politikaya alet ediliyor. Her şey pahalı, pahalı olmayan bir şey kalmadı! Artık Ukrayna’dan, Rusya’dan gelecek olan buğdayı beklememeliyiz. 50-30 ton buğday üretebilmeliyiz. Bunu yapabilecek tüm olanaklara da sahibiz. Çiftçi kazanırsa üretir. Kazanç sağlayamayan çiftçi üretim yapmak istemez! Türkiye’de üretim yok. Ülkeyi yönetenler buna çare bulmalı. 1980 ve 1990’larda Türkiye’de buğday 21-22 milyon ton üretilirdi. Şimdi 16,5 milyon ton buğday üretiliyor. Nüfus arttı ama buğday üretimi düştü.”