HIV pozitif olmak: Doktor bile çekindi!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Emre 27 yaşında. Muğla’da yaşıyor. Türkiye’deki tanı koyulan binlerce HIV pozitif bireyden sadece biri... HIV ile enfekte olduğunu üç sene önce tesadüfen öğrendi. HIV konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı için ilk aklına gelen şey, ‘6 ay içinde ölecek miyim?’ sorusu oldu. Tedaviye başladıktan 6 ay sonra ise doktoru kanındaki viral yükün sıfıra indiğini ve başkalarına bulaştırma ihtimalinin ortadan kalktığını söyledi. HIV pozitif olmak ‘dünyanın sonu’ olmadığı gibi, yeni başlangıçlara da engel değil... Bir süre kendisini insanlardan uzak tutsa da 2 yıl sonra kapısını çalan aşka kayıtsız kalamadı ve sevdiği kişiye HIV pozitif olduğunu söyledi. “Seni seviyorum gerisi önemli değil” tepkisiyle mutluluğa bir adım daha attı. Ancak hala çoğu ortamda önyargılar nedeniyle HIV pozitif olduğunu gizlemek zorunda kalıyor. Hatta kimi zaman sağlık personelleri tarafından ayrımcılığa uğruyor: “Toplumda birçok HIV pozitif arkadaşımız önyargı ve damgalanma yaşıyor. Kimisi sevdiği tarafından reddediliyor, kimisi işinden oluyor, kimisi de aile içinde psikolojik şiddete maruz kalıyor. Zamanla önyargıların ortadan kalkacağına inanıyorum. Yeter ki doğru bilgiyi edinin. Çünkü en yakın dostunuz bile bu durumu yaşıyor ve desteğinize ihtiyaç duyuyor olabilir.”

20 GÜNDE 10 KİLO VERDİM

HIV ile enfekte olduğunu üç sene önce tesadüfen öğrenen Emre, kan vermek için hastaneye gittiğinde değerlerinden dolayı doktorunun kendisini HIV testine yönlendirdiğini anlatarak, “Bulunduğum şehirde HIV testi yaptırdım. Ertesi gün tekrar kan vermem istendi. Testin doğrulanmasını beklerken hem üzüntüden hem de HIV kaynaklı 20 günde 10 kilo verdim. İkinci test de pozitif gelince hastaneye çağrıldım. Sonucu açıklayan enfeksiyon uzmanı önerisi ile İzmir’de tedaviye başladım. HIV pozitif olduğumu öğrendiğimde ilk düşündüğüm şey ‘6 ay içinde ölecek miyim?’ oldu. Üzülüyordum çünkü HIV’e dair hiçbir şey bilmiyordum. Tedaviye başlayınca ve bilinçlendikçe enfekte olmayan insanlar gibi sağlıklı bir hayat yaşayabileceğimi öğrendim. Şu an hayata mutlu bakan HIV pozitif bir bireyim” diye konuştu.

İLİŞKİMİZİN BAŞINDA ANLATTIM

Emre, tedaviye başladıktan 6 ay sonra doktoru kanındaki viral yükün sıfıra indiğini yani HIV’in başkalarına bulaşma ihtimalinin ortadan kalktığını söyledi. HIV pozitif olmak ‘dünyanın sonu’ olmadığı gibi, yeni başlangıçlara engel de değil... 1,5 yıldır HIV negatif biriyle aşk yaşayan Emre, “İlişkimizin başında ona durumu açıkladım. Şaşırdı ve detaylarını öğrenmek istedi. Ona HIV konusunda bilgi verdim, tedavilerden bahsettim. ‘Belirlenemeyen=Bulaşmayan seviyesinde olduğum için cinsel yolla asla bulaştırıcılığımın olmadığını belirttim. Uzun bir sohbetten sonra, ‘Seni seviyorum, gerisi önemli değil’ dedi. Bu konuda çok desteğini hissettim diyebilirim. Aramızda HIV o günden sonra bir mesele olmadı. Sadece desteğini hissettim. Tedavi alan HIV pozitif birey, viral yükü belirlenemeyen seviyeye geldiyse bulaştırıcılığı ortadan kalkıyor. Burada asıl risk, tanı almamış ve tedavi almayan pozitiflerde... Çünkü farkında olmadan yıllarca yaymaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

ENDİŞE YAŞAMIYORUM ÇÜNKÜ...

Emre, “HIV negatif biriyle birlikte olmak, onda ‘bulaşabilir’, sizde ‘bulaştırabilirim’ gerilimi yaratmıyor mu? Ekstra özen gerektiriyor mu?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Aslında hiçbir ekstrem duruma gerek yok. Kişi tedavi alıyorsa, negatif kişilerle korunmasız seks bile yapsa bulaştırıcılığı yok. Ama başka bir bulaşıcı hastalık enfekte olmamak için korunmaya devam ediyorlar. Fakat kişiler tek eşliyse korunmasız birliktelikler yaşamakta bir sıkıntı yok. Pozitif, negatif, evli çift olup; doğal yol ile korunmasız birliktelik yaşayıp, enfekte olmayan bebekler dünyaya geliyor. Ne eşleri bir sorun yaşıyor ne de çocukları. HIV çok değişti, tedaviler çok gelişti. Herhangi birine bulaştırma endişesi yaşamıyorum çünkü tedavi alıyorum.”

DOKTOR TEDAVİ ETMEK İSTEMEDİ

Hala çoğu ortamda HIV pozitif olduğunu gizlemek zorunda kalan ve kimi zaman sağlık personelleri tarafından da ayrımcılığa uğradığını söyleyen Emre, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bir defasında biyopsi için hastaneye gittim ve doktor tedavi etmeye çekindi. ‘Yapmasam olmaz mı?’ diye sordu. Ayrıca doktor olmasına rağmen HIV konusunda bilgisizdi. ‘Ben sizi hemen ölüyorsunuz sanıyordum’ dedi. Bir keresinde de diş hekimine gittiğimde, ‘Size en son işlem yapacağız’ dedi. Sebebi ise benden sonra aletleri dezenfekte edecek olmalarıymış. Hem bilim hem de etik dışı bir yaklaşımdı çünkü ben tanı almış bir pozitif bireyim. Tedavi alıyorum ve viral yüküm belirlenemeyen durumda. Ama diş hekimine her gün kim bilir kaç hasta gidiyor... Ve o hastaların hangi hastalığı olup olmadığını bilmiyorlar. Sırf tanı aldım diye bana bunun yaşatılması çok tuhaf.”

ÖNYARGI VE DAMGALAMA

Toplum tarafından damgalanma kaygısının insanları test yaptırmaktan alıkoyduğunu söyleyen Ali, “Toplumda birçok HIV pozitif arkadaşımız önyargı ve damgalanma yaşıyor. Kimisi sevdiği tarafından reddediliyor, kimisi işinden oluyor, kimisi de aile içinde psikolojik şiddete maruz kalıyor. Zamanla bu önyargıların ortadan kalkacağına inanıyorum. HIV tedavisi şu an çok ileri bir aşamada. Yeter ki kişi tanı alsın... Ama toplumda test olma alışkanlığı yok maalesef. Önyargı değişebilen bir şey. Yeter ki doğru bilgiyi edinin. Çünkü en yakın dostunuz bile bu durumu yaşıyor ve desteğinize ihtiyaç duyuyor olabilir” dedi.

Haber Merkezi