Sayfa Yükleniyor...
İzmir Sempozyumu’nda konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, “İzmir’in beklentilerini biliyor ve yol haritamızı ona göre belirliyoruz. İzmir’i İzmir yapan değerleri sindirememiş, özümsememiş zihniyetlerin bu kenti yönetmesi mümkün değildir” dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kuruluşunun 150. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında kentin yönetiminin köklü geçmişine ışık tutmak ve geleceğin biçimlendirilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği “Uluslararası Yerel Yönetimler, Demokrasi ve İzmir Sempozyumu” Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde başladı. Hem yurt içinden hem de Almanya, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti ve İspanya’dan gelecek akademisyenlerin bildiri sunacağı ve üç gün sürecek olan sempozyumda; İzmir’deki belediyeciliğin yaşadığı dönüşümün yanı sıra yerel siyaset, tarih, demokrasi ve kentsel planlama konularına da yer verilecek. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Başkan Aziz Kocaoğlu, yerel yönetim erkini kullanırken çağdaş, İzmir’in değerlerine uygun projeler geliştirmeye özen gösterdiklerini belirterek, “Bir kenti geliştirmenin, o kenti iyi analiz etmekle başladığının bilincindeyiz. İzmir’in geçmişini, hedeflerini, insanlarının duruşunu ve beklentilerini iyi biliyor ve yol haritamızı ona göre belirliyoruz. İzmir’i İzmir yapan değerleri sindirememiş, özümsememiş zihniyetlerin bu kenti yönetmesi ve İzmirlilerin bu anlayışı kabullenmesi zaten mümkün değildir. Çağdaş Türkiye’nin sembol şehri İzmir ile övünüyor ve üzerine titriyoruz. Herkesin imrenerek baktığı İzmir’de 15 yıldır belediye başkanlığı yapmak yaşamım boyunca taşıyabileceğim en büyük onur” ifadelerini kullandı.
EN ÖNEMLİ DEĞER LİMAN
Etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Gerçekten çok özel bir kentte yaşıyoruz. Sahip olduğumuz tarihi ve kültürel değerleri ile nüfus açısından ülkenin üçüncü büyük kenti olmasının ötesinde bir önem taşıyor İzmir. Ben İzmir’i, İzmir yapan en önemli değerin limanı olduğuna inanıyorum. Eğer çağdaşlığımız, gelişen demokrasi ve uzlaşma kültürümüz, yaşam kalitemiz, empati yeteneğimiz ve hoşgörümüzle diğer Anadolu kentlerinden daha farklı bir yere ulaşmışsak bunu Batı kültürü ile erken tanışmamıza borçluyuz. Yani limanımıza borçluyuz. Ne mutlu bize ki, tarih boyunca önder olmuş bir kentteyiz. İzmirliler olarak geleceğimize de sahip çıkıyor, Cumhuriyet değerlerine olan inancımızı daha güçlü şekilde hissediyor ve hissettiriyoruz. Katılımcılık gibi konularda çıtayı daha yukarı taşımaya çalışıyoruz” dedi.
YÖNETEMEZ
Büyükşehir olarak kentin değerlerine uygun projeler ürettiklerini dile getiren Kocaoğlu, “Bugün Türkiye’de herkes İzmir’e göç etmek için can atıyorsa, her yer İzmir gibi olmak istiyorsa ve İzmir’in en medeni ve en yaşanabilir şehir olduğu konusunda uzlaşı varsa bu kentin yerel yönetimi olarak doğru yoldayız demektir. Biz yerel yönetim erkini kullanırken çağdaş İzmir’in değerlerine uygun projeler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Bir kenti geliştirmenin, o kenti iyi analiz etmekle başladığının bilincindeyiz. İzmir’in geçmişini ve gelecek hedeflerini, insanlarını, onların duruşunu beklentilerini iyi biliyor ve yol haritamızı ona göre belirliyoruz. Demokrasiye ve cumhuriyet değerlerine aşık, hayata anlam katmış tüm güzellikleri doyasıya yaşayan, soran sorgulayan ama inanıp güvendikten sonra sonuna kadar sahip çıkan İzmirliler bizim en büyük motivasyon kaynağımızdır. İzmir’i İzmir yapan değerleri sindirememiş zihniyetlerin bu kenti yönetmesi ve İzmirlilerin bu anlayışı kabullenmesi zaten mümkün değildir. İzmir’in yerel yönetimi olarak biz de binlerce yıllık mirası gelecek kuşaklara taşırken yatırımlarla kentimizin geleceğine yeni harçlar koymaya gayret ediyoruz. Çağdaş Türkiye’nin sembol şehri İzmir ile övünüyor ve üzerine titriyoruz. Herkesin imrenerek baktığı İzmir’de 15 yıldır belediye başkanlığı yapmak yaşamım boyunca taşıyabileceğim en büyük onur. Huzurlarınızda kentimize ve belediyemize hizmet eden tüm belediye başkanlarımıza emekleri için sonsuz şükranlarımı sunuyorum” açıklamasında bulundu.
YEREL SİYASET VE DEMOKRASİ
Sempozyumun açılış oturumunda, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Erkan Serçe, “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Modern Belediyecilik ve İzmir Belediyesi” konulu bir sunum yaptı. Aynı günün birinci oturumunda “Yerel Siyaset, Akdeniz ve Demokrasi” konusu işlendi. Leibniz –Zentrum Moderner Orient’den Dr. Nora Lafi, “Belediye Tarihini Yeniden Yorumlamak: Geç Osmanlı zamanlarında İzmir”, Mersin Üniversitesi Akdeniz Kent Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Tülin Selvi Ünlü, “Doğu Akdeniz Liman Kentlerinde Planlama Pratikleri”, Aristoteles Üniversitesi’nden Dr. Sotirios Dimitriadis, “İmparatorlukla Ulus Devlet Arasında Yerel Otorite: Osmanlı’dan Yunan Yönetimine Selanik Belediyesi”, Dr. Dilek Akyalçın Kaya ise “XIX. Yüzyıl Sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nda Belediye Başkanı Olmak: Selanik Örneği” başlıklı sunumlar yaptı.
Günün ikinci oturumunda yerel siyaset, tarih ve demokrasi konusu ele alındı. Hacettepe Üniversitesi’nden Dr. Gülay Tulasoğlu, “Merkezi Kısıtlamalar Yerel Özgürlükler: İzmir Voyvodası Katipzade Mehmet Efendi”, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Feryal Tansuğ, “İzmir’de Belediyenin Kuruluş Öncesinde Şehir Gelişimi ve Sosyal Düzen Anlayışı”, Martin Luther Üniversitesinden Dr. Stefan Knost, “XIX. ve XX. Yüzyılda Halep’te İmar ve Yerel Yönetişim” konulu sunum gerçekleştirdi. Sempozyumun ikinci ve üçüncü günlerinde ise, “Yerel Yönetimler, Tarih ve Hizmetler”, “Yerel Yönetimlerde Değişim ve Yeni Politikalar”, “Kentsel Planlama ve Dönüşüm” konu başlıkları ele alınacak. Sempozyumun son gününde, İzmir Akdeniz Akademisi kurucu Onursal Başkanı Prof. İlhan Tekeli, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Erkan Serçe moderatörlüğünde sempozyumun değerlendirme konuşmasını yapacak.
Haber Merkezi