- Gündem
- 17.05.2025 23:58
Kadın üniversiteleri modeline tepki gösteren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Doğru ve geliştirici bulmuyoruz. Ancak kadınları toplumdan izole etmek için kullanılır” dedi
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2019’da Japonya ziyaretinde gördüğü ve Türkiye’ye döndüğünde YÖK Başkanı Yekta Saraç’a talimatını verdiği kadın üniversiteleri, 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na eklendi. Sadece kadın öğrencilerin kabul edildiği üniversite modeline başta kadınlar olmak üzere toplumun çeşitli kesimlerinden büyük tepki geldi. Kadın üniversiteleri gibi ayrımcı uygulamalarla hedeflenenin kadınların eğitimi olmadığını savunan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Geçen yıl kadınlar için pembe otobüs yapmaya çalıştılar ama olmadı. Şimdi de kadın üniversiteleri konuşuluyor... Doğru ve geliştirici bulmuyoruz çünkü üniversitelerin ihtiyacı olan eşitlikçi ve cinsiyetçilikten uzak ortamlardır. Kadın üniversiteleri ise ancak kadınları toplumdan izole etmek için kullanılır” diye konuştu.
PEMBE OTOBÜS DE YAPMAYA ÇALIŞTILAR
Kadın üniversiteleri modelinin yeniden gündeme getirilerek, 2021 programına alınmasına tepki gösteren Ataselim, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin var olmadığı bir düzlemde, sanki eşitmişiz gibi düşünülen her durumda başka eşitsizlikler ortaya çıkar. Kadın üniversitelerini de buna benzetiyorum. Örneğin; geçen yıl kadınlar için pembe otobüs ve metro yapmaya çalıştılar ama olmadı… Olamaz çünkü kadını koruma adı altında, toplumlar ilerlerken geriye doğru bir hamle yapılamaz. Siyasi iktidarın tutarsız olduğunu düşünüyorum. Bazı kadınlar sadece pembe metro olduğunda ve sadece kadın üniversitesi olduğunda toplumsal hayata karışabilecek ve eğitim alabilecek olsa desteklerdim. Ama şu anda güncel yaşanan durum bu değil” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM KADINLARI İZOLE ETMEK DEĞİL
Uygulamanın var olan cinsiyet eşitsizliğinin daha da derinleşmesine yol açacağını savunan Ataselim, şunları söyledi: “Kadınlar daha fazla hak talep ettikçe, kendi hayatları ile ilgili kararları özgürce vermek istedikçe; hayatın tam içine giriyorlar, toplumsal hayata karışıyorlar. Bundan rahatsız olan erkeklik şiddetle bastırmaya çalışıyor. Sorun kadınların şiddet görmesi ise çözüm kadınları erkeklerden yalıtmak değildir. Toplumsal düzenlemelerle, bütünlük içerisinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Nitekim pembe metro önerisini söküp attı kadınlar. Şimdi kadın üniversitesi konuşuluyor... Doğru ve geliştirici bulmuyoruz çünkü üniversitelerin ihtiyacı olan eşitlikçi ve cinsiyetçilikten uzak ortamlardır. Ama YÖK, toplumsal cinsiyet eşitliği protokolünü kaldırıp, üniversitelerdeki kadın araştırmaları birimlerini teker teker kapatırken açılacak bir kadın üniversitesi ancak kadınları toplumdan izole etmek için kullanılır. Bilimsel, nitelikli, eşitlikçi üniversiteler ihtiyacı var halbuki.”