- Gündem
- 10.07.2025 17:49
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak, geçtiğimiz gün yayınlanan taklit ve tağşiş ifşa listesi hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Toprak, “Sadece ifşa yetmez, alınan numune miktarı ve yüzde kaçının hileli olduğu da kamuoyu ile paylaşılmalıdır” dedi
BURCU YANAR
Tarım ve Orman Bakanlığı geçtiğimiz günlerde taklit ve tağşiş yapıldığı tespit edilen ürünlerin ve firmaların listesini kamuoyuna açıkladı. Türkiye genelinde 113 ürünün 19’u İzmir’de tespit edildi. Bakanlığın açıkladığı ifşa listesinde 8 firma 19 ürün yer aldı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak, ifşa listesi hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Toprak konu ile ilgili “TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak yıllardır taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşası yetmez. Bakanlık ürün grubundan alınan numune miktarını, bu numunelerin yüzde kaçının hileli olduğunu da kamuoyuyla paylaşması gerekir. İfşası yapılan ürünün parti numarası ile birlikte numune alma ve analiz tarihinin de belirtilmesi şeffaflık ve tüketicinin daha net bilgilendirilmesi konusunda fayda sağlayacaktır. Taklit ve tağşiş kapsamı dışında ürünlerin mikrobiyolojik analiz sonuçları da açıklanmalı, pestisit kalıntı limitini aşan ürünler ile aflatoksin, okratoksin sınır değerlerini aşan ürünler ve bunları piyasaya süren firmalar da ifşa edilmeli. Ayrıca uygulanan para cezaları çok az, bu cezalar üreticinin kazandığının çok çok altında, daha caydırıcı olmalı, gerekirse bu firmalar kapatılmalı, başka bir isimle faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli şeklinde defalarca kez uyarılarda bulunduk” dedi.
CEZA MİKTARI ÖNEMLİ
“Bugün geldiğimiz noktada söylemlerimizin haklılığını bir kez daha görmüş olduk” diyen Başkan Toprak, “Para cezasının miktarı önemli. Aynı suçun tekrar sıklık aralığı için bahsi geçen 2 yıl uzun bir süre oldukça uzun. Cezaların yaptırımının olabilmesi için denetimlerin arttırılması gereklidir. Bu noktada da sayın bakanın bizimle aynı çizgide ve aynı söylemlerde bulunması gıda terörünün önüne geçilmesi konusunda sevindirici bir gelişme olmakla birlikte sadece gönülden geçen bir temenni olarak kalmamalı. İlgili otoriteler, kurumlar ve kanun koyucular gerekli önlemleri alacak düzenlemeleri hayata geçirmeliler. Elbette ki taklit ve tağşişin önüne geçilmesi için daha fazla ve daha etkin gıda denetimi yapılması gerekiyor. Türkiye’de sadece kayıtlı imalathane ve tesisler denetlenebiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı sisteminde kaydı olmadığı için ‘merdiven altı’ diye tabir ettiğimiz işletmeler maalesef ticaret hayatını sürdürüyor. Bu da haksız rekabete yol açıyor” diye konuştu.
YILDA BİR KEZ DENETİMLE YETMEZ
Alo 174 hattına bir ihbar olmadığı sürece, bu işletmelerin varlığından haberdar olunamadığını ve dolayısıyla da gerekli denetimlerin yapılamadığını vurgulayan Uğur Toprak, “Ülkemizde denetime tabi 12 binin üzerinde onaylı, 635 binin üzerinde kayıtlı işletme bulunuyor. Şüphesiz ki, halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz. Tüm bu verilerin ışığında sayılarının bu kadar az olmasına ve iş yüklerinin bir o kadar fazla olmasına rağmen bu kadar işletmeyi denetlemek için büyük bir özveriyle çalışan gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın özlük hakları iyileştirilmeli ve can güvenliklerinin sağlanmalıdır” dedi.