Salgında müzisyenler: Enstrümanını satıp erzak alanlar var!

Salgın nedeniyle işsiz kalan binlerce müzisyenin yaşamındaki çöküşü anlatan İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu, “Kiralarını, faturalarını ödeyemiyorlar. Enstrümanını satıp evine erzak alanlar var” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.06.2020 06:23
  • Güncelleme Tarihi : 30.06.2020 06:23
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Salgında müzisyenler: Enstrümanını satıp erzak alanlar var! haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Eğlence sektörünü 3 aydır sekteye uğratan salgın, pek çok müzisyenin yaşamında büyük bir çöküşe neden oldu. Önlemler her geçen gün gevşetilse de müzisyenler ve geçimini müzikten sağlayanlar krizden ağır etkilenmeye devam ediyor. İzmirli müzisyenler Çağlar Okumuş ve Erdem Avcı bunlardan yalnızca birkaçı. Yılların emeğini bir kenara bırakıp farklı iş arayanlar, göç edenler, çeşitli yardımlarla ayakta kalmaya çalışanlar da var… Salgın döneminden müzik dünyasının nasıl etkilendiğini, salgının ekonomik boyutlarını, geleceğe dair endişe ve beklentilerini anlatan İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu, “Süreçten etkilenen müzik emekçileri için dayanışma ağı örmeye çalışıyoruz. Her gün onlarca telefon alıyoruz müzik emekçilerinden. Kiralarını, faturalarını ödeyemiyorlar. Müzik aletlerini satıp evine erzak alan müzisyen dostlarımız var. Ailesinin yanına taşınmak, anne ya da babasının emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalanlar oldu. Eğlence mekanlarının ne zaman açılacağı meçhul. Konserler iptal. Mevcut durumda belirsizlik büyük çoğunluk için devam ediyor” ifadelerini kullandı.



EYLEM YAPMAYA HAZIRLANIYORUZ
Salgın nedeniyle çalışamayan ve gelirleri sıfıra inen müzik emekçilerinden her gün çok sayıda telefon aldıklarını dile getiren İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu, “Dernek olarak yaklaşık 4 aydır pandemi salgını sürecinden etkilenen müzik emekçileri ile ilgili dayanışma ağı örmeye çalışıyoruz. Onlarca mesaj ve telefon alıyoruz müzik emekçilerinden. Elimizden geldikçe destek olmaya çalışsak da imkanlarımız sınırlı. Erzak gibi yardımlar için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer dayanışma kurumları ile bağlantıdayız. Acil ve zorda olan müzisyenlere dernek, gönüllü ve takipçi dostlarımızla aramızda oluşturduğumuz dayanışma ağı ile gücümüz oranında küçük nakdi yardım ya da alışveriş kartı gibi destekler oluşturmaya çalışıyoruz. Yakın zamanda Konak Meydanı’nda enstrümanlarımızla bir eylem yapmayı planlıyoruz. Sosyal mesafeli, maskeli ve sessiz bir eylem… Belki sonunda müzik de yaparız. Amacımız sanatçılar başta olmak üzere ülkemizde sosyal güvenceden yoksun kesimlerinin, sosyal yardımlardan ve güvenceden hak ettiğini alması” şeklinde konuştu.

ENSTRÜMANINI SATIP ERZAK ALANLAR VAR
Evlerine ekmek götürmekte zorlanan müzisyenler olduğunu söyleyen Çaparoğlu, yaşanan çöküşü şöyle anlattı: “Büyük oranda yevmiye usulü, kayıt dışı ve sosyal güvenceden yoksun şekilde çalışan müzik emekçileri, örgütsüz oldukları için hiçbir kamusal destekten yararlanamıyorlar. Kiralarını, faturalarını ödeyemiyorlar. Özellikle çocuğu olan, ailesinde yaşlı ya da engelli birey olan müzik emekçileri daha büyük ekonomik-psikolojik baskı altındalar. Ev eşyalarını satan, müzik aletlerini satıp evine erzak alan, kira ödeyen müzisyen dostlarımız var. Pandemi sürecinde şehir dışında olup sokakta kalan, sokak müzisyeni dostlarımız var; 3 ay boyunca ne barınma sorununu çözüp bir yere yerleşebildiler ne de düzenli beslenebildiler. Çoğu müzisyen ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldı. Anne ya da babasının emekli maaşıyla süreci geçirmek zorunda kalan müzisyenler oldu. İş değiştiren, müziği geri dönmemek üzere bırakmak durumunda kalanlar var. Canlı müzik halen başlamadı. Düğünlerde sosyal mesafe nedeniyle canlı müziğe tam geçiş sağlanmış değil. Eğlence mekanlarının ne zaman açılacağı ise meçhul. Konserler iptal. Mevcut durumda belirsizlik büyük çoğunluk için devam ediyor.”



İŞİMİZ SADECE PARAYLA İLGİLİ DEĞİL
Yaklaşık 16 yıldır çeşitli mekanlarda sahne alarak geçimini sağlayan gitarist Çağlar Okumuş ise, müzisyenlerin çoğunun günlük işlerde ve sigortasız çalıştığını belirterek, “Salgından önce minimum haftada 1 gün, maksimum 4 gün olarak bir çalışma rutinim mevcuttu. Müzisyenlerin müzik yapabilme durumu sadece para ile alakalı değil. Bu biraz manevi beslenme gibidir aslında. Maddi anlamda da çoğu müzisyen günlük işler yaptığı için bir anda ‘hiç’ gelirsiz kalırlar. Bu durum üzerlerinde her zaman psikolojik bir baskıdır. Eğer biraz birikim yapabilmişse o müzisyen bir şekilde kendini idare ediyor. Ama sadece müzik yaparak hayatını kazananlar için bu çok büyük bir sorun. Şöyle düşünün; taksitleriniz var. Su, elektrik ve doğalgaz gibi olmazsa olmaz ihtiyaçlarınız var. Ve bir anda geliriniz kesiliyor. Öte yandan bu durum müzisyenlerin başına sadece pandemi sürecinde gelmedi. Müzisyenler bu durumlara o kadar alıştırıldı ki, bir şekilde kendi kendilerine hayatta kalma formülleri üretmeye başladılar. Çünkü ülkede ne zaman kötü bir olay olsa bundan ilk etkilenenler müzisyenler oluyor. Diğer sektörler işlerinin başına geçebilirken, bizim ‘müzik’ yapmamız adeta ayıba dönüştürülüyor. İşimizin bu olduğuna gözlerini kapatıyorlar. Linç yeme durumuna geliyoruz. Çoğu ülkede sanatçılara verilen destek paketlerini görünce bizde neden yok diye düşünüyorsunuz. Cevabı, kör ve topal olmamız! Salgında bizim için hem iş hem de hayat durdu. Bizi en çok mutlu eden şey, şu an hayatımızda yok. Bu iş sadece parayla ile ilgili değil” diye konuştu.



GELİRİMİZ SIFIRA İNDİ
Salgının etkilediği bir diğer müzisyen de Erdem Avcı. Yaklaşık 20 yıldır bu alanda çalıştığını söyleyen bas gitarist Avcı, salgından önce haftanın belli günleri müzik grubu ile bar programlarını yaptığından bahsederek “Ne yazık ki bu rutin 3 aydır askıda. Müzikten ayrı bir hayat zaten imkansız bizim için ama sahne özlemi inanılmaz boyutlara çıktı tabii. Yanındaki maddi kayıp da cabası… Daha önce müziğe bu kadar uzun bir ara vermemiştik. Salgın süreci sanatsal üretimimizi pozitif yönde etkilese de yaşamsal fonksiyonlarımızı negatif yönde etkilediği yadsınmaz bir gerçek. Bu süreçte tabii ki en çok sahneyi ve izleyicilerle olan iletişimi özledik. Yaşadığımız sorunlar belli zaten. Günlük ücret alan insanlarız, bu ücretleri uç uca ekleyip kira, fatura, genel geçim giderlerimizi karşılıyorduk, bunları elde edebilecek gelirin sıfıra inmesi haliyle en büyük sorunumuz. Ülkemizdeki müzisyen algısıyla ilgili bu durum biraz da. Ya çok zengin, ya çok kaygısız biliniyoruz, halbuki işsizliğinizi ispatlamak bile kağıt üzerinde mümkün değil” dedi.