Su tasarrufunda akıllı şehir önerisi!

Küresel iklim krizinin en ağır sonucu olan susuzluk konusunda konuşan Prof.Dr. Gökdeniz Neşer, suyun koruması için su yönetiminin özerk bir yapıda olması gerektiğine dikkat çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 15.02.2021 07:21
  • Güncelleme Tarihi : 15.02.2021 07:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Su tasarrufunda  akıllı şehir önerisi!

İklim krizi sonuçları ağır bir şekilde ortaya çıktıkça özellikle susuzluğun nasıl çözüleceği ise tartışılmaya devam ediliyor. Bu noktada su yönetiminin önemine vurgu yapan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Prof.Dr. Gökdeniz Neşer, su idarecilerinin kendilerini ve kullandıkları enstrümanlarını değiştirmeleri gerektiğini söyledi. Su tasarrufunu sağlamak için akıllı şehirlerin önemine de vurgu yapan Neşer, “Su yönetimi günü kurtarmak üzerine kurulmamalıdır” dedi.

GÜNÜ KURTARMAK OLMAMALI!

Su yönetiminin günü kurtarmak üzerine kurulmaması gerektiğini belirten Neşer, “İçinde bulunduğumuz, onun tarafından kuşatılmışlığımızın geniş boyutlarını algılamakta güçlük çektiğimiz iklim krizinin simasının ilk çizgileri yaygın bir susuzluk olarak belirginleşti. Başta salgın hastalıklarla mücadelede yararlanmak üzere elimizdeki temel hatta belki de tek güç olan suyun akıbetini on yıllardır görmekte olan merkezi ve yerel su idareleri ise üzerlerindeki güncel politik baskılar nedeniyle su yönetimlerini “artan talebe nereden olursa olsun kaynak bul, bu kaynağın dağıtımı için yatırımlarını belirle, projelendir, uygula ve uygulamayı sürdürmek için bakım-tutum gibi güncel önlemlerini al” anlayışının ötesine taşıyamamaktalar. ‘Arz artırımıyla yönetim’ olarak da adlandırılabilecek bu yaklaşımın, yeni barajları, yeni bentleri, yeni kuyuları, şehrin kendi idari sınırlarını aşan boru hatlarını yapma becerisi yüksek teknik altyapıyla talep açıklarına hızla cevap verebilmesiyle tercih edilmesi aslında günü kurtarmak hedefli görece olarak kolaycı bir yoldur” açıklamasında bulundu.

SU YÖNETİMİ KATILIMCI OLMALI

Su yönetimi konusunda merkezi ve yerel yönetimlerin günü kurtarmak gibi projeler yerine daha sağlam ve akılcı çözümler üretmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Neşer, “Farkında olmayabiliriz fakat su alanı oldukça politizedir, yaşam kaynağımız olan su bu anlamda ikballerin aracı olarak kullanılır. Tabii suyu bir sektör olarak görüp onun üzerinden ticari hesaplar yapanları bu kategoriye hiç dahil etmeden, en yalın haliyle söylüyorum bunu. Bu bakımdan ilk sözüm merkezi ve yerel yönetimlerdeki su idarecilerine, nasıl yapabilirsiniz, mümkün müdür bilmem fakat lütfen çok derece güçlü ve ender bulunur teknik ve bilimsel birikimlerinizle suyun yönetimini günübirlik başarılara odaklanmış politikacılardan kurtarıp kendi elinize alın ve aklı başında su yöneticilerinin “suyu kullanan tüm paydaşları içeren katılımcı yönetim ve işbirlikçi karar alma, sorunların ve sektörlerin bütünleşik olarak ele alınması, problemlerin etkilerinin değil, kaynaklarının yönetimi, ademi merkeziyetçi ve daha esnek yönetim yaklaşımları, su kullanıcısı insan davranışlarına daha fazla ilgi ve anlayış, çevresel olgulara daha özenli yaklaşım, bilgi kaynaklarının açıklığı ve paylaşımı, öğrenen ve öğrendiğini hızla uygulayan bir organizasyon kurma” anlayışlarını artık sizler de, ülkemizde uygulamaya geçirin. Buradan suyun yönetiminin özerk bir yapıda olması gerektiğini anlayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

GÜNCELLEME ŞART

Su yönetiminin başındaki yöneticilerin kendilerini ve projelerini güncellemeleri gerektiğini de söyleyen Neşer, “İklim krizinin birbirine bağlı sonuçlarından biri olan susuzluğun yaşamlarımızda hissettiğimiz ağırlığını su yöneticilerinin işlerine yaklaşımlarını, üzerlerindeki politikacıların günlük çözüm üretme, yani günü kurtarma yolunda yaptıkları baskıları aşarak yenilemeleri güncellemeleri gerekmektedir. Gerek merkezi, gerekse yerel su idarelerinde çağdaş anlayışları bilen, akıbetimizi on yıllardır gören yeterlilikte uzmanlar vardır. Daha da somuta indirgersek daima ‘arz artırımıyla yönetim’ anlayışına uygun olarak artık daha fazla sayıda baraj, daha çok bent, taa başkalarının su kaynaklarına uzanan daha uzun boru hattı, sanki enerji ve yer altı kaynakları sonsuzmuş gibi her yere açılan daha çok kuyu ve deniz suyundan tatlı su elde etmek, doğanın bulutlarını yağmur için bombalamak yerine ‘talep yönlü yönetim’e de bir solukluk yer açan, yani talebi evlerde, işyerlerinde su kullanımının nasıl azaltılacağına dair bilgilendirmeler, yönlendirmeler, teşvikler sağlayarak, suyun tasarruflu kullanımını özendirirken, tarifelerle, denetimlerle aşırı kullanımını caydırarak yönetmeye bir an önce başlamak” şeklinde konuştu.

AKILI ŞEHİR VURGUSU!

Su yönetiminde akıllı şehirlerin önemine de vurgu yapan Neşer, “Kayıp-kaçak oranlarını akıllı şehir teknolojilerinin imkânlarını da devreye sokarak azaltmak, şehirleri su geçirgenliği olan kaplamalarla, yeşil binalarla, yeşil alanlarla ‘sünger şehir’, ‘su tutucu şehir’ haline getirmek, atık suları geri kazanmak gibi çözümlere idareciler vakit kaybetmeden yönelmelidir. Zira zorunlu hallerde tabii ki başvurulabilecek ‘arz artırımıyla yönetim’ susuzluk sorunlarını sorunun kaynağı yerleşimden de öteye taşıyarak karmaşıklaştırmaktadır, ekonomik, ekolojik ve sosyal maliyetleri artırmaktadır” diye konuştu.

Haber Merkezi