- Asayiş
- 22.06.2025 16:36
Antalya'da sömestr tatilinde kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden sınıf arkadaşının cenazesine katılan 17 yaşındaki Aysel Betül Karakaş, cenaze sonrasında mezarlık çıkışında meydana gelen trafik kazasında ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Karakaş, 1 haftalık yaşam mücadelesini kaybederek hayata gözlerini kapadı. Genç kızın gözleri yaşlı annesi, "Bebeğimi trafik kazasıyla benden aldılar. Çaresizim, gücüm sadece gözyaşlarıma yetiyor” dedi. Acılı baba ise sürücünün kaza sonrasında kendilerini aramadığını ve bir özür dilemediğini belirterek, adaletin yerini bulmasını ve sürücünün ceza almasını istedi.
Aksu Fen Lisesi 12. sınıf öğrencisi Sadullah Eren Çiloğlu (17), 21 Ocak tarihinde gece karın ağrısı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Hastanede kalp krizi sonucu yaşamını yitiren genç, ertesi gün Döşemealtı Nebiler Mezarlığı'na defnedilmek üzere morgdan yakınları tarafından alındı. Aysel Betül Karakaş (17), sınıf arkadaşının cenazesine katılmak için Aksu'dan tramvaya binerek defin işlemlerinin ardından dönüşe geçti. Mezarlıktan ayrılırken, F. T. (59) tarafından kullanılan otomobil, karşıdan karşıya geçmekte olan Karakaş'a çarptı. Çarpmanın etkisiyle önce aracın ön camına, ardından yola savrulan genç kız ağır yaralandı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Karakaş, 1 haftalık yaşam mücadelesini geçtiğimiz günlerde kaybetti. Aysel'in cenazesi, yakınları tarafından teslim alınarak Aksu ilçesi Cihadiye Mezarlığı'na defnedilirken, sürücü F. T. ise serbest bırakıldı.
"Bir arkadaşını çok seviyordu," diyen baba Atilla Karakaş, kızının sürekli ders çalıştığını ve boş zamanlarında da işinde kendisine yardımcı olduğunu ifade etti. Olay gününü şu sözlerle anlattı: "Sınıfından bir arkadaşı kalp krizi nedeniyle vefat etti. Aysel de o arkadaşını çok seviyordu. Cenazesine katılmak istiyordu ve tramvaya bıraktım. Tüm okul katıldı. Definin ardından karşıya geçerken bir araç çarptı. Kızım yaya geçidine 50 metre uzaklıkta karşıya geçiyormuş. Sürücü, kıza çarpmadan önce yaya geçidine ikazda bulunmasına rağmen hızını kesmemiş. Kızım aracı görünce paniğe kapılarak geriye dönerken, araç sağından geçmeye çalıştığı sırada kıza çarptı. Kızım havalanıp ön camaya kafasını vurduktan sonra yerde iki takla attı."
Kızının 1 hafta boyunca hastanede yaşam savaşı verdiğini belirten Karakaş, "6 gün boyunca hastane bankında yattım. Her gece endişe içinde uyudum. Kızım Fen Lisesi’nde okuyordu. Büyük hayalleri vardı. Benim mücadelem, onun hayalleri için oldu. Odası hep kitaplarla doluydu. Vatanını ve milletini seven bir insan olarak, bu vatana ve millete hizmet edecek çocuklar yetiştirmeye çalışıyordum" şeklinde konuştu.
"Sürücüden özür için bir telefon bile gelmedi," diyen acılı baba, serbest bırakılan sürücünün olay sonrasında kendisine dahi özür dilemek için aramadığını belirterek şikayetçi olduklarını ve sürücünün ceza alması gerektiğini ifade etti.
"Gücüm sadece gözyaşlarıma yetiyor," diyen anne Seçgül Karakaş, gözyaşları içinde, "Ben yandım. Bebeğimi benden aldılar. Şoför hızını kesebilirdi en azından ama kesmemiş. Çaresizim, gücüm sadece gözyaşlarıma yetiyor. Dünyamı 3 çocuğum üzerine kurdum, bebeğimi aldılar benden" diyerek acısını ifade etti.
İzmir'de gezilmesi gereken 5 antik kent
İzmir'de tünel inşaatı evin duvarı yıktı