Artık ‘BEN’siz yaşayamazsın

Bağımlılığa “Hayır” Günleri 2 kapsamında gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak davet edilen bir bağımlı, uyuşturucunun kendisini nasıl bağımlı hale getirdiğini anlatarak bağımlılığın acı veren deneyimlerini anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 20.05.2017 07:17
  • Güncelleme Tarihi : 20.05.2017 07:17
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Artık ‘BEN’siz yaşayamazsın

NİLGÜN TAZE

Ege Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Birimi Yetkilisi Prof.Dr. Ender Altıntoprak moderatörlüğünde gerçekleştirilenBağımlılığa “Hayır” Günleri 2, kapsamında düzenlenen söyleşide bağımlılığın insan üzerindeki etkilerini anlatan bir bağımlı kullandığı maddelerin zaman içerisinde kendisini ele geçirerek bir noktada nasıl uyuşturucusuz yaşayamaz hale geldiğini anlattı.

 Leonardo DiCaprio’nun The Basketball Diaries (Günlük) isimli filminde uyuşturucunun bir gencin hayatını nasıl mahvettiğini izlediğini ve bu filmin uyuşturucunun zararlarını anlatmasına rağmen etkilenerek kullanmaya başladığını anlatan bağımlı, “Ailemden kopuk bir şekilde geçirdiğim üniversite yıllarımda alkol ve uyuşturucu kullanan ev arkadaşlarımın da etkisinde kalarak boş bir akademik eğitim dönemi geçirdim. Ailemin kullanımda olduğumu fark etmesi uzun sürdü çünkü bir bağımlı eğer isterse çok ama çok uzun bir süre kullanımda olduğunu ailesinden rahatlıkla saklayabilir. Ailem her aile gibi sadece alkol kullandığımı biliyordu ve alkolde toplumumuzda kabul edilebilir bir içki olduğu için çok fazla önemsemiyordu. Beni uyuşturucuya başlatan yüzde 80 alkol tüketimim oldu” dedi.

KISIRDÖNGÜ SÜRECİ

Bir süre sonra eczanelerden aldığı o zamanlar Sağlık Balkanlığı tarafından henüz satışı yasaklanmamış olan maddeleri alkolle karıştırarak kullanmaya başladığını açıklayan bağımlı, “Mesleğim müzisyenlik olduğu için haftanın dört gününü kullanarak, üç gününü de toparlanmaya çalışarak geçiriyordum. Psikolojik yoksunluğumu bir süre kontrol edebildim ancak belli bir süre sonra bedensel yoksunluğun ne demek olduğu ile tanıştım. Kullanmaya devam ettikçe artık uyuşturucu almadan işimi yapamaz hale geldim ve paranoya ve kuşkularım had safhaya ulaştı. Günlük hayatımdaki konforum artık iyice bozulmuştu ve sahne ve uyuşturucu arasında geçen bir kısırdöngünün içine girdim” açıklamasını yaptı.

YOKSUNLUK KRİZİ

Yoksunluklarını durdurabilmek için etkisi kullandığı maddelere göre daha ağır olan başka bir maddeye yöneldiğini ifade eden bağımlı, “Tüm bu kullanımlarım beni hayatımın gündelik işlerini yapamaz hale getirdi. İşimi zor yapıyor ve katılmama gereken toplantıları kaçırıp, yapmam gereken zorunlu diğer gündelik işlerimi yapamıyordum. Bir gün bir arkadaşım evime geldi ve yanında yeni bir madde vardı. Gurubun cesuru olarak yine kullandım. Çok ağır olduğu ve çok kısa bir sürede etkisini gösterdiği için vücudum ilk etapta şiddetli bir tepki gösterdi. Fakat maalesef vücudumu dinlemedim. Bu süreçleri eşim ile birlikte yaşamak ise ayrı bir acıydı” şeklinde konuştu.

AİLE DESTEĞİ

Uyuşturucu kullanımının eşi ile ortak noktaları olduğu için aralarında farklı bir bağ oluşturduğunu söyleyen bağımlı şu açıklamaları yaptı: “Tüm günümüz ruh halimizi daha iyi hale getirme çabası içinde geçiyordu. Bir süre sonra birbirimize ‘Acaba ne zaman ölürüz, bu illetten kurtulma yolları var mıdır, ailelerimizi bilgilendirmeli miyiz?’ gibi soruları birbirimize sormaya başladık. Ben şiddetle kullanmaya yeni başlayan arkadaşlarıma mutlaka ailelerini durumlarından haberdar etmelerini tavsiye ediyorum çünkü anne babalar Allah vergisi bir içgüdü ile ne kadar sert tepki gösterirlerse göstersinler sizi içinde bulunduğunuz bataklıktan çıkarabilmek için ellerinden gelen her şeyi hiç tereddüt etmeden yapabiliyorlar. Biz eşimle maalesef buna çok geç karar verdik.”

‘BEN’SİZ YAŞAYAMAZSIN

Zamanla kullanımlarının çekilemez hale geldiğini ve uyuşturucu kullanımının çok pahalı bir hobi olduğunu açıklayan bağımlı, kullanımın maddi olarak da kendilerini iflas noktasına getirdiğini söyledi. 2 kişi oldukları için günlük maddeye ayırdıkları paranın 300 TL’nin altına düşmediği bilgisini veren bağımlı, “Tercih maddelerimizi alamadığımızda mecburen en ucuz olanlara yöneliyorduk. En ucuz olanlar ise cebimizden her gün 150 TL’sini çalıyordu. Uyuşturucu kullanımımız kazandığımız parayı sağlıklı değerlendirmemizi de engellediği için beslenmemizi ve temel ihtiyaçlarımızı pazardan alışveriş yaparak minimuma indirmeye çalışıyorduk çünkü uyuşturucular bunlardan önce gelen temel ihtiyacımız haline gelmişti. Bu uyuşturucunun bize artık ‘Ben’siz yaşayamazsın deme şekliydi” ifadelerini kullandı.

SEÇİMLERE DİKKAT

Oksijen, su ve yemek gibi madde kullanımının temel ihtiyaçları haline geldiğini belirten bağımlı, “O olmadan ne uyuyabiliyor, ne konuşabiliyor ne de doğru düzgün gündelik işlerimizi yapabiliyorduk. Önce eşim tedavi olmayı düşündü. Bağımlıktan kurtulmak hiç kolay değil. Hastaneye yatarak vücudumuzu uyuşturuculardan temizledik. Sonrasında ise eşim ve ben psikolojik destek almaya başladık. Şu an eşim ve ben temiz bir yaşam sürdürüyoruz. Ara sırada da olsa Adsız Narkotik, Adsız alkoliklerden de yardım aldığımız oluyor. Deneyimlerime dayanarak beni dinleyenlere şiddetle hayat seçimlerine dikkat etmelerini tavsiye ediyorum çünkü yaşam seçimlerimiz hayatımızın kalitesini ya düşürüyor ya da yükseltiyor” şeklinde konuştu.

 

 

 

Haber Merkezi