Sayfa Yükleniyor...
Alkolik yakınları ve arkadaşlarının ortak sorunlarını çözebilmek için bir araya gelerek deneyimlerini ve umutlarını paylaşan Al-Anon Aile Grupları, kendini çaresiz hisseden birçok bağımlı yakınına ümit ışığı olmaya devam ediyor
NİLGÜN TAZE
Bensizlik ilkesi kapsamında hareket ederek basına yapılan açıklamalarda isim ve görüntü vermediklerini belirten İzmir Al-Anon Grubu üyesi, alkolizmin bilinenin aksine bireyin kendi iradesi ile seçtiği bir hastalık olmadığını söyledi. Yapılan bilimsel açıklamalara göre alkolizmin erkek çocuklarında yüzde 70 ile 80, kız çocuklarında ise yüzde 40 oranında genetik olarak çocuklara geçtiğini belirten üye, bağımlılık hastalığının tüm aileyi olumsuz etkileyerek aile fertlerinin zihinsel, ruhsal ve bedensel olarak hastalanmasına neden olduğunu ifade etti.
HERKES ÜYE OLABİLİR
Alkolizmin günümüzde bir aile hastalığı olarak kabul edildiğini ve uyguladıkları 12 Basamak ve 12 Gelenek isimli ruhsal programla davranışların değişmesinin iyileşmeye yardımcı olduğunu belirten üye, Al-Anon Aile Gruplarının herhangi bir mezhep, sınıf, politik varlık, kuruluş veya kurumla ilişkisi yoktur. Hiçbir toplumsal soruna karışmaz, taraf olmaz, ya da karşı çıkmaz. Üyelik için aidat yoktur. Kendi gönüllü bağışları ile yetinir. Al-Anon Aile Gruplarının tek amacı, alkolik ailelerine içinde bulundukları çıkmazdan bir çıkış yolu olduğunu göstererek yardımcı olmaktır. Herhangi bir Al-Anon veya Alateen grubuna girdiğinizde çok değişik insanlar arasında bir kesişme noktası olduğunuzu görürsünüz. Farklı yaş, meslek, geçmiş ve huyların meydana getirdiği bu yelpaze dostluk içerisinde zengin çeşitlilik oluşturan bir paylaşma deneyimini oluşturur. Al-Anon kadın, erkek ve çocukların meydana getirdiği bir arkadaşlık ortamıdır. Daha genç üyeler için Alateen toplantıları düzenlenir. Toplantıların sayısı ve imkânı bu aile hastalığının yaygınlaşması ile birlikte her geçen gün artmaktadır dedi.
BAĞIMLILIKTAN ÖZGÜRLEŞMEK
Adsız Alkolikler (AA)in uyguladığı ruhsal iyileşme programını kullanmalarından dolayı AA ile aralarında sıkı bir ilişki oluştuğunu ve bugün aynı programın dünyada obezite, sigara, uyuşturucu, duygusal bağımlıklar içinde kullanıldığını ifade eden üye, pek çok Al-Anon üyesinin ayıklıklarını Adsız Alkoliklede bulmuş yakınları ve arkadaşları olduğunu belirtti. Henüz alkolden kurtulamamış yakınları olan üyelerin mutlu yaşama yollarını bu programla bulduğunu ifade eden üye, Al-Anonun ilk amacı alkolikleri içkiden vazgeçirmek değil, içkiden dolayı yaşamları olumsuz etkilenmiş olanların daha mutlu ve üretken bir yaşam sürmelerine yardım etmektir. Kamuoyunda alkolizm hakkındaki genel bilgiler çoğaldıkça, pek çok kişi alkolizm probleminin ilk safhalarında Al-Anona başvurmaya başlamıştır. Oysa bir kuşak önce alkoliklerin eşleri ve yakınları korkunç ve bazen de tehlikeli yaşantılarını yardımsız geçirerek sürekli mücadele etmekteydiler. Bugün halen içmekte olan pek çok alkoliğin yakınları ve arkadaşları içkinin ev yaşamını tamiri imkânsız bir biçimde mahvetmeden ve fiziki ya da akıl sağlıklarını kaybetmeden önce yardım istemektedirler açıklamasını yaptı.
Sadece eşler değil, anne babalar, sevgililer, genç veya yetişkin çocuklarının da Al-Anondan yardım alabileceklerini ifade eden üye,ilk olarak katılımcıların tecrübelerin paylaşılması yoluyla rahatlık ve bir emniyet hissi duyduklarını belirtti. Bu yardımı ruhsal olan 12 Basamak ilkeleri aracılığıyla, alkolik ailelerine sevgi ve şefkat vererek, alkoliklere ise anlayış gösterip onları, teşvik ederek yaptığını söyleyen üye çalışılması durumunda programın vaatlerini şöyle açıkladı;
VAATLER
-Eğer 12 Basamağın ruhsal disiplinine kendimizi isteyerek teslim edersek, hayatımız değişecek. Neşe ve mucizelerle dolu, olgun, sorumlu bireyler olacağız.
-Hiç bir zaman mükemmel olamasak da ruhsal gelişmemiz bizdeki sınırsız potansiyeli açığa çıkaracak.
-Sevme ve sevilmeye layık olduğumuzu keşfedeceğiz.
-Kendimizi kaybetmeden başkalarını sevebileceğiz ve karşıdan gelen sevgiyi kabul etmeyi öğreneceğiz.
-Bir zamanlar bulanık ve karışık olan görüşlerimiz aydınlanacak ve bizler gerçek dünyayı anlamayı ve gerçekleri kabullenmeyi öğreneceğiz.
-Cesaret ve samimiyet, korkularımızın yerini alacak. Bizler keşfedilmemiş yeteneklerimizi bulup, geliştirebilmek için başarısızlık riskini göze alabileceğiz. Hayatımız ne kadar hırpalanmış veya alçalmış olursa olsun, başkalarına umut verebileceğiz.
-Duygularımızın zenginliğini tanımaya ve hissetmeye başlayacağız, fakat onların esiri olmayacağız.
-Sırlarımız için artık utanç duymayacağız.
-Kendimizi, ailemizi ve dünyayı affetme yeteneği kazandıkça, seçeneklerimiz çoğalacak.
-Kendimizin ve sevdiklerimizin hayatının, Tanrı'nın rahatlığı ve dengesiyle akmasına izin verdikçe, huzur ve barış kelimeleri bizim için anlam kazanacak.
-Hayatın ikilemlerine, gizemlerine rağmen dehşete düşmeden hayattan zevk alabilme özgürlüğüne sahip olduğumuzu keşfedeceğiz.
-Daha fazla güleceğiz.
-Korkunun yerini inanç alacak Bizim kendimiz için yapamadıklarımızı üstün bir gücün bizim için yapmakta olduğunu anlayacağız ve minnettarlık kendiliğinden gelecek.
Haber Merkezi