Sayfa Yükleniyor...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğini (TÜSİAD) ziyaret ederek, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Y. Koç başkanlığındaki, TÜSİAD Yönetim Kurulu, Küresel İlişkiler ve AB Yuvarlak Masası ve Almanya Network üyelerinden oluşan heyet ile bir araya geldi
TÜSİAD Genel Merkezinde basına kapalı olarak düzenlenen ziyaret kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve TÜSİAD üyeleri Türkiye, Almanya ve Avrupa Birliği ilişkileri hakkında görüş alışverişinde bulundu. TÜSİADdan yapılan açıklamada, Gerek bu toplantı gerekse hafta içinde gerçekleşen TÜSİADın diğer girişimleri sonucunda, Türkiyede Almanya kökenli şirketlere yönelik herhangi bir olumsuz uygulamanın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi makamlarımızın bu konudaki açıklamaları, TÜSİADın Almanya kökenli veya Almanya Türkiye arasında iş yapan üye şirketleri tarafından memnuniyetle karşılanmıştır denildi.
Açıklamada TÜSİADın Türkiyenin Avrupa Birliği ile ilişkileri konusundaki görüşleri şu şekilde belirtildi: Türkiye-AB ilişkileri tarihsel derinlik, güncel ortaklık ve geleceğe yönelik kazanımları içermektedir. Avrupa Birliğine üyelik süreci, küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye hedefi için belirleyici öneme sahiptir. AB üyelik süreci, sağladığı rekabet gücü, sosyal refah, teknolojik ilerleme, finans, yatırım, ihracat, turizm ve öngörülebilir bir hukuk devleti düzeni unsurlarıyla Türkiyenin öncelikli milli çıkarıdır. Türkiye, AB sürecinde ilerledikçe, dünyanın yükselmekte olan ülkeleri açısından ekonomik cazibe ve demokratik referans kaynağı olmuştur. Diğer taraftan, Dünyanın tüm bölgeleriyle güçlü ilişki kuran bir Türkiyenin Avrupada çok güçlü bir etkisi olmaktadır. Ayrıca, yakın zamanda tartışmaya açılan Avrupanın geleceği stratejisi, merkezinde federal bir çekirdek Euro bölgesinin yer aldığı geniş bir konfederal ABden oluşan, çok çemberli bir yapıya yönelmektedir. AB esnek bir entegrasyon yapısı, Türkiye ise demokratik istikrar alanlarında ilerleme dönemindeyken, müzakerelerin hedefini korumak mümkündür. Bu yönde şu ilerleme alanları öne çıkmaktadır. Mevcut Gümrük Birliği rejiminin, dijital ekonomi boyutun da dikkate alacak bir yaklaşımla, stratejik öncelik olarak güncellenmesi, göç ve mülteci politikaları, örgütlü suç ve terörle mücadele ve vizesiz seyahat alanlarında, Türkiyenin Avrupa iç güvenlik işbirliğine dahil olması, enerji politikalarında uluslararası tedarik ağları, piyasa düzenlemeleri ve yenilenebilir enerji teknolojileri boyutlarında AB ile daha yakın bir işbirliği, Kıbrısta çözüme yönelik irade ve desteğin sonuca ulaşması, Suriyede barışa ve toplumsal düzene, NATO üyesi bir Avrupalı ülke olarak aktif katkı sağlanması. İnanıyoruz ki demokrasi, ekonomi ve AB süreci başta olmak üzere reform gündeminde kararlı adımlar atmak, küresel ölçekte rekabetçi ve müreffeh bir ülke olarak yıldızımızı parlatacaktır. (İHA)
Haber Merkezi