Sayfa Yükleniyor...
Ahmet Davutoğluna 45 günlük hükümet kurma yetkisinin verilmesinin ardından, Ege İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman yeni hükümet kurulma süreci ve sonrasının ekonomiye yönelik etkilerini değerlendirdi
NİLGÜN TAZE
Ege İhracatçıları Birliği (EİB)Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk Ahmet Davutoğluna 45 günlük hükümet kurma yetkisinin verilmesinin ardından yaptığı açıklamada seçimler öncesi kendilerini ziyaret eden milletvekili adaylarının kendileriyle yakından ilgilendiklerini ve hükümet kurulmasının ardından ülke ekonomisine ağırlık verileceğini umduklarını söyleyerek, Seçimlerden sonra da iş dünyası olarak aynı şeyleri ortaya koymuştuk. İhracatçılar ve iş dünyası olarak bizim beklentilerimiz mümkün olduğu kadar ve makul bir süre içerisinde hükümetin ve koalisyonun kurulması. Geçtiğimiz yıllardaki seçim süreçleri ve bugünün seçim süreci ekonominin yavaşladığı ve herkesin bir takım beklentiler içine girdiği süreçler oluyor. Bir an önce seçim atmosferinden çıkıp hükümetin kurulması iş dünyası için olumlu olacaktır. Bilindiği üzere çevre ülkelerde yaşanan durumlar nedeniyle hem ülkemiz ihracatında hem de ekonomimizde bir takım zorluklar içinde yaşıyoruz. Bu zorlukların aşılması için bir an önce koalisyon hükümetinin kurulması ve iş başına gelmesi bizim beklentimiz. Seçimlerden önce bizi ziyaret eden milletvekili adaylarına ısrarla ekonomimizin durumunu anlatmış ve seçilip iş başına geldiklerinde ülke ekonomisinin canlandırılması adına ellerinden geleni yapmalarını istemiştik. Bu ısrarcı ve açık tutumuzu yeni hükümet üyelerinin dikkate alacağını ve ülke ekonomisini canlandırmak adına geçmişe göre daha fazla çaba sarf edeceklerini umuyorum. Geçtiğimiz aylarda sayın başbakanın açıkladığı bir takım eylem planlarının içinde sanayi ve ekonomiyle ilgili önemli başlıklar vardı. Bizler milletvekilliği çalışmalarında bizleri ziyarete gelen adayların Ege İhracatçıları Birliği olarak bizleri dikkatle dinlediklerini ve ilgilendiklerini gözlemledik. Hepsi de hükümet kurulduktan sonra ekonominin öncelikli olacağı yönünde görüşlerini belirttiler. Açıkçası ben ümitliyim. Hükümet kurulduktan sonra çok yoğun bir şekilde ekonomiye ilginin yoğunluk kazanacağına inanıyorum. Kabineden İzmirli bir bakan çıkma olasılığı var bence çok yüksek. Böyle bir şey olursa İzmir için de çok büyük bir avantaj olur dedi.
EKONOMİ BAĞIMSIZ İLERLEMELİ
Ülke ekonomisinin siyasetten ayrı bir biçimde yoluna devam ediyor olabilmesinin Türkiye için önemli olduğunu ve en kısa zamanda yeni ekonomi bakanının belirlenmesini beklediklerini ifade eden Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, şu anda da ekonomi ile ilgili yetkililerin görevlerinin başında olduklarını söyleyerek, Hükümet kurma çalışmaları normal sürecinde devam eden, somut, yapılması gereken bir işleyiş. Dolayısıyla Sayın Davutoğlu üç parti başkanı ile görüşerek hükümetin kurulması ile ilgili çalışmalara Pazartesi günü başlayacağını söyledi. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti var ve bakanları da görevde. Zaten önemli olan ekonominin siyasetten ayrı bir biçimde yoluna devam ediyor olabilmesidir. İş dünyası olarak acilen hükümetin kurulmasını bekliyoruz. Seçimler öncesi bizi ziyaret eden milletvekillerinden ekonomiye önem vermelerini her ortamda belirttim. Önemli olan bir an önce hükümetin kurulup, ekonomi ile ilgili sorumlu bakanımızın, başbakan yardımcısının kim olacağının belirlenmesi. Şu an bu görevlerde bulunan başta Sayın Ali Babacan ve ekonomiden sorumlu bakanımız Nihat Zeybekçi var. Bu isimler görevlerinin başında. Bundan sonraki süreçte ekonomiye hak ettiği önemin verilmesi gerekir açıklamasını yaptı.
HERKES POZİSYONUNU KORUMA PEŞİNDE
Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, Ahmet Davutoğluna 45 günlük hükümet kurma yetkisinin verilmesinin ardından beklenen gelişmeleri değerlendirerek, Bu süreçte ekonomiye yönelik daha değişik ve etkin bir bakış açısı olmaz. Olmaz çünkü ilk önce koalisyon şartlarının oluşması lazım. Koalisyon şartları hakkında kuvvetli bir öngörü aldıktan sonra yorum yapılabilir. Herkes şuan kendine göre bir pozisyon alıyor ve o pozisyonunu koruma peşinde. Müzakereler başladığı zaman her şey daha çok netleşecektir. Netleştikten sonra ancak yeni yönetimin ekonomiye ve yabancı sermayeye bakış açısı belli olur. Yeni psikolojisinin kamuoyuna yansıması zaman alacak. Milletvekili adaylarının seçimlerden önce ekonomiyle yakından ilgilenecekleri ile ilgili vaatlerinde en azından sosyal devletin kuvvetlenmeye devam edeceğini biliyoruz. Buda eski tas eski hamam şeklinde devam edilmeyeceğini gösterir. Sosyal devlete ait harcamalar önemli ölçüde arttı. Bu harcamaların artık sistematik bir şekilde kurumsallaşma haline gelmesi gerekiyor. Yani tüm sistemi kucaklayacak, yaşam boyu her kesin tüm sosyal haklarından faydalanabilecek şekilde kurgulanması sadece seçim öncesi ve sonrası olan değil bir sosyal devlet anlayışı içerisinde kurumsallaşmasına katkıda bulanacak şeklinde düşünüyorum. Biliniyor ki sosyal devletçiliğe ayrılan rakamlar binde 1-2lik rakamlardan yüzde 1,5-2lere geldi. Kamu bütçesinden sosyal harcamalara ayrılan yüzde 1,5-2lik önemli bir bütçeden bahsediyoruz. Bu önemli bir gelişme oldu. Tüm paydaşların ve nüfusun yararlanabileceği bir şekilde kurumsallaşması adına bence koalisyon oluşturulması bence büyük bir şans. Kabineden İzmirli bir bakan çıkıp çıkmayacağı ile ilgili kimin kiminle koalisyon kuracağı önemli. AK Parti ve MHP koalisyon kurarsa ki ben bu ihtimali hala çok güçlü görüyorum. Kenan Tanrıkulu olur diye düşünüyorum. AK Parti içindeki milletvekilleri de var. Binali Yıldırım Bey çok tecrübeli olmasına rağmen olamadı. Bir koalisyonda tecrübe çok önemli olduğu için tecrübeli isimlerin gelmesini bekliyorum. Geçmiş koalisyon tecrübelerinden geçmiş kişilere bakanlık verilirse iyi olur. Kenan Tanrıkuluda bu tecrübeye zaten sahip. Ben umutluyum. Seçimlerin ekonomide çok şeyler değiştireceğine inanmıyorum. Ülke ikinci bir seçimi kaldırabilecek durumda da değil çünkü bir senedir bürokraside işler çok yavaşladı. Devletin işlevsel hale tekrar gelmesi gerekiyor ve bunun içinde gücü paylaşmanın öğrenilmesi kaçınılmaz ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi