Sayfa Yükleniyor...
18 Kasım Dünya Koah Günü kapsamında Ege Üniversitesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısında bu yılki temanın herkesin kolaylıkla yapabileceği yürüyüş olduğu söylendi
NİLGÜN TAZE -Türk Toraks Derneği, Dünyada KOAH bilincini artırmak üzere kurulan Global Initiative of Obstructive Lung Disease (GOLD) ve Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde T.C. Sağlık Bakanlığı ile ortak başlatılan GARD Türkiye Projesi kapsamında her yıl Dünya KOAH Günü etkinlikleri yaparak toplumda KOAH farkındalığını ve bilincini artırıyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı İlhan Vidinel Toplantı Salonunda gerçekleştirilen KOAHı tanıma ve önemini kavrama toplantısında bilgilendirmede bulunan Dr. Funda Elmas Uysal, bu yıl herkesin kolayca yapabileceği yürüyüşü tema olarak seçtiklerini belirterek, Ulusal ve Yerel Türk Medyasını, önemli bir halk sağlığı sorunu olan KOAH konusunda, KOAH hikâyesini duyurarak kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirme gayretlerimize destek vermeye ve bu konuda harekete geçmeye çağırıyoruz. KOAH nefes yollarında bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. KOAH, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalıktır. KOAHın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir dedi.
KOAH TEHLİKELİ BİR HASTALIK MIDIR?
Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAHın yılda 2.9 milyon ölüme neden olduğunu ve günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline geldiğini ifade eden Uysal, KOAH, tüm ölümlerin de yüzde 5.5inden sorumludur. Türkiyede solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3. ölüm nedenidir ve bu ölümlerin yüzde 61.5i KOAH nedeniyledir. Toplumun KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması, hastalığın erken tanısını ve etkin tedavisini güçleştirmektedir. KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen, sağlıkta eşitsizlik, özellikle biyomas (odun, tezek, kök benzeri yakıt) kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir açıklamasını yaptı.
KOAHLI BİR HASTANIN ŞİKAYETLERİ
KOAHda en sık görülen yakınmaların nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma olduğunu belirten Uysal, sigara içen kişilerin öksürük ve balgamı kanıksayarak doktora başvurmadıklarını söyledi. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıktığını ifade eden Uysal, Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar. KOAHlı hastaların yüzde 75iyetersiz fiziksel aktivite göstermektedir. Hastalık ilerledikçe bu oran daha da yükselmektedir. Yirmi yıl boyunca izlenen KOAHlı olgularda haftada iki saat ve daha fazla yürüyüş yapan hastalarda hem KOAH nedeniyle hastaneye başvurularda hem de bu hastalık nedeniyle ortaya çıkan ölüm oranlarında yüzde 30-40 azalma saptanmıştır. Bu nedenle, hem bu hastalığın önlenmesi hem de ilerlemesinin engellenmesinde fiziksel aktivitenin arttırılması gerekmektedir şeklinde konuştu.
KUTUUUUU
KOAHIN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?
KOAH tanısının basit ve ağrısız bir test olan nefes ölçüm testi ile kolayca konabilmekte olduğunu ve KOAHın erken tanımlanmasının hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacağını belirten Uysal, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp nefes ölçüm testini yaptırması gerektiğini vurgulayarak, KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAHlı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir. Sağlığın iyileştirilmesi ve korunması için haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süre ile orta yoğunlukta fizik aktivite (örneğin yürüyüş) önerilmektedir dedi.
Haber Merkezi