İtalyancanın yeni adresi ‘Martı Koleji’

İzmir’in önde gelen eğitim kurumlarından olan Martı Koleji, İtalyanca eğitim ile farkını ortaya koyuyor. IB sistemine kabul edilen Martı Koleji, öğrencilerine yurtdışındaki saygın okullarla aynı seviyede eğitim imkanı sunuyor


  • Oluşturulma Tarihi : 12.06.2016 07:17
  • Güncelleme Tarihi : 12.06.2016 07:17
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İtalyancanın yeni adresi ‘Martı Koleji’ haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN /ÖZEL HABER

İzmir’de İtalyanca eğitim veren okullar arasında kendinden söz ettiren Martı Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Ali Taner İçyer ile Martı Kolej’indeki eğitimi üzerine konuştuk.

Eğitime yabancı olmadığını ilk olarak hayırsever olarak eğitim konusu ile ilgilendiğini daha sonra Etüt Merkezi açarak eğitime hizmet ettiğini belirten İçyer, yaptıklarının kendisini tatmin etmediğini belirtti. Bunun neticesinde Martı Koleji’ni açmaya karar verdiklerini anlatan İçyer, Türk eğitim sistemine katkı koymanın kendisini oldukça memnun ettiğini söyledi.

OKULUN YAPILMASI ZORDU

2000 senesinde babası vefat ettikten sonra babasının adını yaşatmak için kardeşleri ile birlikte bir okul yapmaya karar verdiklerine değinen İçyer, “Kardeşlerimle Milli Eğitime başvurduğumuz zaman bize Narlıdere’de bir arsa tahsisi yaptılar. Daha sonra Narlıdere Narbel’de okulu yapmayı başardık. O okulun yapılması zordu. Çünkü dağın tepesinde elektrik ve su olmayan bir yerde okul yapmayı seçmiştik. Fakat bizdeki o aşkla tırnaklarımızla kaza kaza o okulu yapmayı başardık” dedi.

BABAMIN BİZDEN OKUL TALEBİ OLMADI

Babasının kendilerinden hiçbir zaman kendi adına bir okul yapmaları gibi bir talebi olmadığının altını çizen İçyer, “Babam esnaftı. Esnaf arkadaşları bir konuşma arasında babamın ya bir okul yaptırsaydım iyiydi dediğini söylediler. Ben de bunu yapabilir miyiz diye düşündüm. Özetinde biz bu işten zevk aldık ve zevk alarak yaptık. Etüt Merkezi’nden de biraz eğitim tecrübemiz olduğu için bu işe sıcak baktık. Etüt Merkezi’ni 2010 yılında açmıştık. Etüt Merkezi’ni çalışır vaziyette başkasına devrettik. Bu okul çıkınca da bu okula geldik” diye konuştu.

ETÜT MERKEZİ BENİ TATMİN ETMEDİ

Etüt Eğitiminin bir zaman sonra hoşuna gitmemeye başladığına değinen İçyer, “Çocuğu getiriyorlar, çocuğa ders çalıştırıyorsunuz çocuk başarılı notlar almaya başlayınca veli çocuğu etüt merkezinden alıyor. Çocuğun başarısının sonucunu göremediğim için çocuğun başarısından zevk alamıyordum. Bende dedim ki biz bir okul yeri bakalım. Ama dağda olsun ama bağda olsun bir okul bulalım dedim. Sonra bu okul karşımıza çıktı ve geldik baktık. Okulu fena da bulmadık. Okul ile ilgili değişik durumların olduğunu öğrendik. Bizi okulu satarken tabi ki böyle satmıyorlar. Okulun şöyle öğrencisi var böyle öğrencisi var diyorlar. Okula ilk baktığımızda çok fazla eksik şey olduğunu gördük. Bu okulda zaten İtalyanca eğitimi varmış ama zayıfmış. İlk etapta bunu güçlendirelim dedik. Bunun için de yabancı öğretmen almaya karar verdik. İlk önce bu okul İtalyanca olarak açılmış sonra isminden dolayı bu okula başka bir okul itiraz etmiş ve mahkeme ile ismi değiştirilmiş. İtalyan Konsolosluğu ihtar çekmiş adının kullanılmamasını istemiş. Onlar da okula Martı Koleji adını verip öyle devam etmişler” şeklinde konuştu.

IB SİSTEMİNE KABUL EDİLDİK

Güzelbahçe bölgesinde çok okul olduğunu fakat elit çocukların okuyacağı kaliteli eğitim veren okulların sayısının az olduğunu belirten İçyer, “Bu sene ilk yılımız olması dolayısıyla fazla şey yapamadık. Fakat etap etap kendimizi hazırlıyoruz. Okul ile ilgili araştırma yaparken dünyada iyi eğitim veren ülkelerin eğitim ve okul sistemlerini araştırmaya başladım. IB (Uluslararası Bakalorya Diploma Programı anlamına gelen ‘International Baccalaureate Diploma Programme) sistemine başvurduk. Uluslar arası eğitim veren bir okul olmak istiyoruz. Bunun neticesinde başvurumuza olumlu cevap aldık. Okulumuzu gelip inceleyecekler. Bunun yanı sıra Japon sistemi benim ilgimi çok çekiyor. Asker gibi yetiştiriyorlar. Japonların sistemi ile ilgili bir yazının bir paragrafında şöyle yazıyordu: Sabah 07.30’da çocuklar okula gelir. Marş söyleyip derse başlarlar. İlkokula kadar sıkı bir eğitim alıp lisan öğrenmezler. Her çocuk bir sporu mutlaka yapar. Her çocuk bir müzik aletini muhakkak çalar… Bu yazılanlar benim beynime kazınmış. Biz Martı 35 Spor Kulübü kurduk. Öğrencilerden önümüzdeki sene branşları doldurmaya başlayacağız. Ondan sonra da sanatsal faaliyetler ile ilgili çalışmalar yapacağız. Hepsi bir arada olmaz ama birkaç kişi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Önümüzdeki sene başında bir anket ile okul sonrası programlarda onu da yavaş yavaş oturtmayı düşünüyoruz. Japonlarla aynı sistem olmaz ama bize de en uygun şekilde yapmaya çalışıyoruz” dedi.

ÖNCE İŞİNİZİ İYİ YAPMALISINIZ

Bir işe girdiğiniz zaman ne kadar para kazanacağınızdan ziyade ne yapacağınıza bakmanız gerekir diyen İçyer, “Çok para kazanacağım derseniz çok para kaybedebilirsiniz. Nitekim ben bu sene karda değilim ama uzun süreli plan yapıp insanları da buna ikna edersiniz para zaten gelir. Önce işinizi iyi yapmanız gerekir. Velilere sorduğumuz zaman memnuniyet oranımız yüzde yüz değil. Demek ki ben daha işimi düzgün yapamıyorum. Seneye yüzde 80 olursa ben daha yeni yola girmişim demektir. Önemli olan veli memnuniyetidir. Eğitimde en önemli konu ise aile ve okul arasındaki iş birliği ve okulda yapılan sık değerlendirmelerdir. O değerlendirmelerin verisini karşılaştırdığınız zaman çocuğun gelişimini çok rahat görebiliyorsunuz” diye konuştu.

HER ŞEY BİZDE VAR

Türk eğitim sisteminde her şeyin var olduğunu ama her şeyi tam bir sisteme oturtamadığımıza değinen İçyer, “Yurtdışında sisteme konulan her şey aslında bizim eğitim sistemimizde var. Bizdeki sistemlerde hala düzgün bir nokta yakalanamadı. Hala biz bir şeyleri arıyoruz. Biz ya hızlı yetiştirmişiz olmamış ya da yetiştirememişiz. Teknik elemanlarımız bizim çok çok zayıf. Artık ama olay teknik okullardan da başka boyutlara geçmeye başladı. Bizim bunları yakalamamız gerekir. Bizde de güçlü okulların olması gerekir. Bugün en iyi tasarım okulları İtalya’da var. Bizde böyle okul sayısı yok” şeklinde konuştu.

OKUL FAZLALIĞI REKABETİ TETİKLER

Özel okulların çok olmasının hiç önemli olmadığını belirten İçyer, “Özel okulların çok olması rekabeti arttırıyor. Siz en iyisini yapmak için daha çok çalışıyorsunuz. Herkes bir şey yapacak ama siz hep en iyisini yapmaya çalışacaksınız. Bu güzel bir şey. Önemli olan şey bizim burada rekabetten güzel, daha iyi ve daha kaliteliyi çıkarabilmemizdir. Birbirimizle kavga etmeden en iyisini yapmak için uğraşmalıyız. Geçen sene ilk geldiğimizde ben müdür arkadaşlarımdan bir şey rica etmiştim. Milli Eğitim’in açtığı kaç tane yarışma varsa hepsine katılmalarını rica ettim. Bana olmaz mevcudumuz çok az dediler. Fakat biz o yarışmalara girdik ve iki tane ikinciliğimiz ve bir tane birinciliğimiz oldu. Çalışa çalışa ancak başarıyı yakalıyorsunuz. Martı Koleji içinde ben hep aynı şeyi düşünüyorum. Bir şeyi yapacaksak eğer en iyisini yapmalıyız. Ancak öyle başarıya ulaşabiliriz. Eğitim bütün dünyada çok büyük bir rekabet içerisindedir. Dünyanın her yerindeki insanlar en iyi eğitimi arıyorlar” ifadelerini kullandı.

VELİLER SINAV ODAKLI DÜŞÜNÜYOR

İçyer, genel anlamda eğitim sistemine bakıldığı zaman kendi kolejlerinde okuyan öğrenci velilerinin TEOG odaklı düşündüklerini belirterek, “Bütün veliler TEOG ve LYS odaklı düşünüyor. Herkesin amacı sınavları kazanabilmek. Peki, sınavı kazanan çocuk ne oluyor? Bu sefer meslek sahibi olacağım diye uğraşıyor. Çocuğa bir şey öğreteceksek eğer bunu küçüklükten itibaren göstermemiz gerekir. Ben kötüye gittiğimizi düşünmüyorum. Türk Milli Eğitim sisteminde var olan sağduyulu eğitimciler sayesinde eksiklerimizi tamamlayacağımızı düşünüyorum” dedi.

ÖĞRETMENLERİMİZDE ARADIĞIMIZ KRİTERLER VAR

Kolejde çalışan öğretmenlerde çok iyi bir dil eğitimi aradıklarını belirten İçyer, “Geçmişteki tecrübelerinin yanı sıra öğretmenlerimizin iyi bir lisan eğitimi almalarına önem veriyoruz. Hangi okullarda okuduklarına bakmıyorum. Eğitmen kadromuzu çok tecrübeli öğretmenlerden oluşturmadık. Çünkü biraz da biz eğitmek istiyoruz. Onları yaptığınız zaman herkes aynı şeyi düşünüyor ve aynı şeyi istiyor. Sonunda da başarı geliyor” diye konuştu.

İTALYANCA KOLAY BİR DİL

Martı Kolejini açtıktan sonra taraf olduğunu ve İtalyanca’yı yabancı dil olarak benimsediğini belirten İçyer, “Çünkü bizde hep Almanlar örnek alınıyor. Alman gibi oynasın. Alman gibi düşünsün. Ben buna inanmıyorum ve bu düşüncenin yanlış olduğuna inanıyorum. Biz bir kere Akdenizliyiz. Bizim kanımız kaynıyor. Ben Almanları sevmiyorum demiyorum ama Almanlara karşı İtalyanları savunuyorum. Bundan sonra bir tane daha okul açarsam İtalyanca’nın okulumda olmasını isterim. İtalyanca’nın en büyük özelliği Türkçe gibi aynı şekilde okunuyor ve yazılıyor. Ben Fransızca’yı 10 senede öğrendim” ifadelerini kullandı.

IB NEDİR?

Uluslararası Bakalorya Diploma Programı anlamına gelen ‘International Baccalaureate Diploma Programme’ dünyada eğitim birliğini sağlamak amacıyla kurulmuş, insanların farklılıklarını kabul ederek daha barışçıl bir dünya kurmayı hedefleyen sorgulayan, duyarlı, bilinçli, hoşgörülü, özgüveni yüksek ve yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş gençler yetiştirmeyi amaç edinen akademik bir eğitim organizasyonudur. Dünyanın birçok ülkesinde orta öğretimde 16-19 yaş öğrenci gruplarına uygulanan çok kapsamlı ve dünyanın en saygın Diploma Programıdır.

IB, 1968 yılında aileleri sık olarak yer ve ülke değiştiren lise öğrencilerinin ortak bir müfredatla öğrenimlerine devam etmeleri amacıyla bir gurup girişimci eğitimci tarafından Cenevre Uluslararası Okulu’nda başlamıştır. Bugün ise IB Programı dünyada toplam 144 ülkede yaklaşık 3 bin 500 okulun iştirak ettiği 1 milyondan fazla öğrencinin eğitim gördüğü bir eğitim programıdır. Türkiye’de ise 3 tane uluslararası okul, 1 tane MEB okulu ve 31 tane özel okul olmak üzere toplam 35 okul bu programa dâhildir.

IB (Uluslararası Bakalorya) Programları PYP, MYP ve DP olmak üzere 3 bölümden oluşmaktadır;

  • 3-11 yaş arası İlk Yıllar Programı, PYP (Primary Years Programme)
  • 11-16 yaş arası Ortaokul Programı, MYP (Middle Years Programme)
  • 16-19 yaş arası Diploma Programı, DP (Diploma Programme)

İlginizi Çekebilir...

İzmir merkezli DEAŞ operasyonu!
  • Asayiş
  • 13.05.2025 10:17
İzmir merkezli DEAŞ operasyonu!
Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script