- Asayiş
- 20.04.2025 21:25
İzmir'de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında gözaltına alınıp sevk edildiği adliyede, adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakılan İzmir eski Valisi Mustafa Cahit Kıraç'ın emniyette verdiği 8 sayfalık ifadesinin ayrıntıları ortaya çıktı. Kıraç, kendisine yöneltilen 18 sorudaki suçlamaları kabul etmedi
FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, kısa süre önce kamulaştırılıp adı Bakırçay Üniversitesi olarak değiştirilen Gediz Üniversitesi'nin eski akademik ve idari personeline yönelik geçen 26 Ağustos'ta 5 ilde toplam 101 kişiye yönelik olarak operasyon yapıldı. Organize Suçlarla Mücadele ile Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İzmir ve Diyarbakır'ın eski Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Emniyet Genel Müdürlüğü Dış ilişkiler Dairesi eski Başkanı Recep Gültekin'in de aralarında bulunduğu 64 kişiyi gözaltına aldı. Halen 37 kişinin de arandığı öğrenildi. Savcılık işlemlerinden sonra 6'ncı Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen şüphelilerden eski vali Cahit Kıraç ile birlikte 18 kişi, adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakıldı. 7 kişi de tutuklandı. İzmir'de, 2007 ile 2013 yılları arasında valilik yaptıktan sonra Diyarbakır'a atanan, ardından merkez valiliğine çekilen Cahit Kıraç'ın, poliste verdiği 8 sayfalık ifadenin ayrıntıları da ortaya çıktı.
FETÖ/PDY'YLE BAĞLANTIM YOK
Geçmişindeki görevlerini ve mal varlığı hakkında ifadesinde bilgi veren Cahit Kıraç, herhangi bir suç kaydının olmadığını, Türk İdareciler Derneği, Türk İdareciler Vakfı, Elazığ Vakfı ve Elazığ Derneği'ne üye olduğunu, FETÖ/PDY silahlı terör örgüt mensuplarıyla bir bağlantısının bulunmadığını anlattı. Evinde ya da iş yerinde FETÖ/PDY'yle bağlantılı konularda toplantılar yapmadığını, mesajlaşma programları hakkında bilgisinin olmadığını ve kullanmadığını ifade eden Cahit Kıraç, İzmir imamı Bekir Baz'ı davet edildiği açılış töreninden, Ahmet Küçükbay'ı medya patronu, Seyfullah Çevik'i üniversitenin rektörü, Işılay Saygın'ı eski bakan, Kutlu Aktaş'ı da eski vali olduğundan tanıdığını açıkladı.
Kıraç, darbe teşebbüsü gecesi de, Gazi Orduevi'nde Harita Genel Komutanı Tümgeneral Burhanettin Aktı'nın kızının düğününe katıldığını, dışarıdan gelen kargaşa sesleri üzerine 23.30 sıralarında ailesiyle eve gidip gelişmeleri, sabaha kadar televizyondan takip ettiğini aktardı. Cahit Kıraç, darbe teşebbüsüne katılanlara yönelik ise, "Olayı gerçekleştirenlerin Allah belasını versin, bunları yapanlar vatan hainleridir" ifadelerini kullandı.
VALİLİĞİMDE, BANA HİÇ VERİ GELMEDİ
Cahit Kıraç ifadesinin devamında, İzmir Valiliği döneminde kendisine FETÖ/PDY ili ilgili herhangi bir örgütsel veri ve suç duyurusu gelmediğini ileri sürüp o zamanlar bunları normal sivil toplum kuruluşları ve örgütleri olarak bildiklerini söyledi. Diyarbakır'a tayini çıkınca İzmir'le bağı devam etsin diye kendi başvurusuyla Gediz Üniversitesi Mütevelli Heyeti'ne girdiğini öne süren Cahit Kıraç, davet edildiği toplantıya da, bakanlıktan izin alıp katıldığını, toplantının içeriğini hatırlamadığını, ancak durumdan hoşnut olmadığı için görevinden ayrıldığını ifade etti. Evinde bulunan listenin, oğlunun düğünü için davetli listesi olduğunu, Fethullah Gülen'e ait kitabın da, varlığını bilmediğini, bilmesi durumunda hemen atacağını anlatan Cahit Kıraç, FETÖ/PDY'nin terör örgütü olduğunu 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra daha net anladığını, bundan dolayı çok üzgün olduğunu, bu kadar tehlikeli, hain bir yapıyı 40 yıldan bu yana nasıl barındırdığını anlayamadığını ifade etti. Cahit Kıraç, FETÖ/PDY'nin yürüttüğü İzmir Askeri Casusluk soruşturmasının mağdurlarından olduğunu, kumpas kurulan iddianamede kendisiyle ilgili ahlaksızlar içeren söylem ile suç işleme iddialarının yer aldığını anlattı. (DHA/İZMİR)