- Asayiş
- 27.10.2025 14:06
Prof. Dr. Doğan Yaşar: Tahtalı Barajı'nda yüzde 1'i göreceğiz
TÜBA Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, hatalı yapımı nedeniyle kapasitesinin yalnızca yüzde 10’unu kullanabilen Gördes Barajı’nın onarılması halinde İzmir’in su sorununa uzun yıllar çözüm olabileceğini söyledi. Yaşar, kentteki barajların kuruma noktasına geldiğini belirterek, ciddi kuraklık tehlikesine karşı acil önlem çağrısı yaptı
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : DHA
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Gördes Barajı’nın 400 milyon metreküplük kapasitesi bulunduğunu belirterek, “Hatalı yapım nedeniyle barajın yalnızca yüzde 10’u, yani yaklaşık 40 milyon metreküpü su tutabiliyor. Oysa Gördes, 300 milyon metreküp kapasiteli Tahtalı Barajı’ndan bile büyük. Barajın tadilatı yapılırsa İzmir’in su ihtiyacını uzun yıllar rahatlatabilir” dedi.

Kuraklık ve azalan yağışlar nedeniyle İzmir’deki barajlar ve yer altı su kaynakları kritik seviyelere geriledi. Kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan 6 barajdan 3’ü tamamen kururken, ana kaynak olan Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 2’ye kadar düştü. Yağışlı döneme kadar su rezervinin korunması amacıyla başlatılan dönüşümlü su kesintileri de barajlardaki düşüşü durduramadı.
İzmir’in su kaynakları açısından oldukça yetersiz bir kent olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Doğan Yaşar, ağustostan bu yana uygulanan su kesintilerinin durumun ciddiyetini gösterdiğini ifade etti:
“Ciddi bir kuraklık yaşanacağını ve su konusunda B ve C planlarının hazırlanması gerektiğini daha önce de dile getirdik. Su tasarrufu çalışmaları geçtiğimiz yıl başlamalıydı. O dönem kentte günlük yaklaşık 700 bin metreküp su tüketiliyordu; yalnızca gece yapılan kesintilerle 100 bin metreküp tasarruf sağlanmıştı. Bugün ise ortalama 630 bin metreküp su çekiliyor. Ancak asıl kuraklık henüz başlamadı; gelecekte bunu çok daha ağır şekilde hissedebiliriz.”

"GERÇEK OLAN ŞU İZMİR HAZIRLIKSIZ"
Tahtalı Barajı'nda su oranının yüzde 2'ye düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Yaşar, "4-5 gün sonra yüzde 1'i göreceğiz. Tahtalı Barajı'nda tüm zamanların en düşük seviyesi olacak. Gördes ve Tahtalı Barajı'nda altta kalan suyu çekmek gibi yöntemler arıyorlar. Gerçek olan şu, İzmir hazırlıksız" dedi.
İzmir'de içme suyunun sağlandığı 6 barajdan 3'ünün kuruduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gördes, 400 milyon metreküplük bir baraj. Maalesef hatalı yapımdan dolayı Gördes'in yüzde 10'u yani 40 milyon metreküpü su tutabiliyor. Bunun bir an önce yapılması ve barajın su tutulması gerekiyor. Gördes, kapasitesi 300 milyon metreküp olan Tahtalı Barajı'ndan da büyük, barajın tadilatı yapılırsa İzmir'i uzun yıllar rahatlatır."

"YER ALTI SULARI DA TÜKENMEYECEK KAYNAKLAR DEĞİL"
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan da İzmir'in büyük metropol olduğunu, 3,5 milyon nüfusunun yaşadığını söyleyerek, küresel iklim değişikliği ile kuraklıkların tarımsal sulamayı ve içme suyu rezervini olumsuz etkilediğini belirtti. Önalan, "Bu sıkıntının geleceği çok uzun yıllar önceden bekleniyordu. Mevcut barajlar şu anda ihtiyacı karşılamıyor. Bundan dolayı takviyeyi yer altı sularından karşılamaya çalışıyoruz. Yer altı suları da tükenmeyecek kaynaklar değil. Yer altı suları stratejik kaynaklar, çok zorda kaldığımızda kullanmamız gerekiyor" diye konuştu.
"TARIMDA VAHŞİ SULAMADAN VAZGEÇMEK ZORUNDAYIZ"
Suyun bugüne kadar yönetilemediğini ifade eden Önalan, "Tarımda vahşi sulamadan vazgeçmek zorundayız. Kayıp kaçak oranlarını daha aza indirmeliyiz. Suyun tükenebilir bir doğal kaynak olduğunu yurttaşlarımızın bilmesi gerekiyor. Bu bir planlama işi, planlamaya hemen başlanırsa sonraki seneleri kurtarabiliriz. Elimizdeki yer altı ve yer üstü su varlıklarımızı net olarak ortaya koymamız, hangi kaynaktan nasıl yararlanacağımızı planlamamız gerekiyor. Bu planlamayı bugüne kadar yapamadık ama bundan sonra yapmak zorundayız. İZSU'nun ve kamu kurumlarının çaba göstermesi, yurttaşların da suyu dikkatli kullanması gerekiyor. Peyzajımızı su varlıklarına göre ayarlamak zorundayız. Suda geri dönüşümü konuşmak, sanayiden çıkan suları tekrar tarımda kullanmak için çareler düşünmek durumundayız. Deniz suyunun arıtılması pahalı bir yöntem ama alternatif olarak neler yapabileceğimizi konuşmalıyız" diye konuştu.
Önalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yer altı suları sadece İzmir için değil, Türkiye ve dünya için stratejik kaynaklar. Aşırı miktarda yer altı suyu kullandığımız için akiferlerimiz tükenme noktasına geldi. Kuyu derinlikleri fazlalaştı. Yağan yağmur sularının yer altına inmesi 1 günlük bir şey değil uzun jeolojik süreçler, suyun hareketi çok yavaş. Yer altından çektiğimiz sular bugünün suları olmadığı için tükeniyor."
Kaynak : DHA