- Asayiş
- 15.04.2025 17:08
Niğde Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi’nde çalışan bakım personelinin engelli çocuk ve bireylere işkence ve kötü muamele suçlamasıyla yargılandığı dava sonuçlandı
Niğde'de 9 yaşında engelli bir çocuğun rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesi sonrası, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Teftiş Kurulu’nca açılan soruşturmada bakım merkezinde kalan çok sayıdaki engelli çocuk ve bireyin şiddet ve işkence gördüğü kamera kayıtlarıyla tespit edilmişti. Bakanlığın Cumhuriyet Başsavcılığı’na olayı intikal ettirmesi sonucunda 14’ü tutuklu olmak üzere 27 bakım personeli Niğde 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı.
Sanıkların işkenceden suçlu bulunanlarının 10 ile 12 yıl, kötü muameleden suçlu bulunanların ise 7 ay ile 2 yıl arası ceza aldığı davada, bazı sanıklar birden fazla çocuğa karşı işledikleri suçlar için ayrı ayrı ceza aldı. Mahkeme başkanı ayrıca, kalifiye olmayan personel çalıştırma, etkin denetim yapmama ve personele eğitim vermeme konularında kusuru ve ihmali bulunan tüm amirler hakkında resen soruşturma yapılması için suç duyurusunda bulundu.
Niğde’deki bu olayın duyulmasının ardından, bakım merkezlerindeki ve sözde eğitim kurumlarında yaşanan ölüme varan şiddet olaylarına dikkat çekmek için, 1-2-3 Aralık 2024 tarihlerinde İzmir’de ''Yaşam İçin Nöbetteyiz'' eylemi gerçekleştiren Kabul, Eşitlik, Dahil olma, İstihdam (KEDİ) Otizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu ve derneğin vekili Av. Suna Ağı’nın da gözlemci olarak katıldığı dava, Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği, Adana, Ankara ve İzmir Barolarının Engelli Hakları Komisyon temsilcileri tarafından izlendi. Tüm baroların davaya katılma talepleri reddedildi.
KEDİ Otizm Derneği Vekili Av.Suna Ağı, bizden sonra çocuğumuz ne olacak kaygısıyla yaşayan engelli ailerinin çocuklarıyla birlikte canlarına son verdiği onlarca vaka yaşandığına dikkat çekerek, “Engelli bireylerin yaşam hakkının korunması devletin yükümlülüğüdür. Tam da bu yüzden ailelerin kurduğu ve hak temelli çalışan engelli dernekleri bu suçtan doğrudan zarar gören konumundadır. BM Engelli Hakları Sözleşmesi uyarınca devlet sömürünün, şiddetin ve istismarın her biçimini önlemek için engellilere hizmet etmeye yönelik tüm tesislerin ve programların bağımsız merciler tarafından etkin bir şekilde denetlenmesini sağlamak durumundadır. Denetimlere engelli STK’ları da dahil edilmelidir” diye konuştu.
Savunma avukatlarının sık sık bakım personelinin eğitimsiz olduğu, sevgi evlerindeki yetersiz donanımdan bahsettiğini belirten KEDİ Otizm Yönetim Kurulu Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, davaya müdahillik dilekçesini verdiklerini fakat mahkeme heyetince kabul edilmediğini söyledi. Bakım merkezlerinde engelli çocuk ve bireylere karşı şiddet suçu işleyen bakım personeline önceki davalarda verilen yetersiz cezaların bu davada savunma avukatları tarafından emsal gösterilmek istendiğini söyleyen Ahmetoğlu, " Niğde davasında verilen cezalar bundan sonra emsal olmalı. İşkencenin kayda geçip ceza alması önemli bir gelişme. Ancak davada savunmanın da söylediği gibi bu eğitimsiz personeli çalıştıran, yeterince denetlemeyen, eğitmeyen idarenin de sorumluluğu yadsınamaz. Bakım merkezlerinin günümüz koşullarının iyileştirilmesi, tek bir engellinin kılına zarar gelmemesi için, acilen iyileştirici düzenlemelerin yapılmasını, denetimlerin STK’larla birlikte sürdürülmesini istiyoruz” dedi.