Sayfa Yükleniyor...
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, HDPye İzmir seçim mitinginde konuşmacı olarak Yunanistan Syriza Partisi üyesinin izinsiz konuştuğu gerekçesiyle soruşturma açtı
ANIL YIKGEÇ- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkaların Demokratik Partisine (HDP) İzmir seçim mitinginde konuşmacı olarak Yunanistan Syriza Partisi üyesinin izinsiz konuştuğu gerekçesiyle soruşturma açtı. HDP İzmir İl Başkanı Ahmet Cavit Uğur başkanlığında oluşturulan 7 kişilik düzenleme kurulu, partinin Gündoğdu Meydanındaki mitinginde Yunanistan Syriza Partisi Merkez Komite Üyesi ve Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournousun izinsiz konuşması sebebiyle Emniyet Müdürlüğüne savunmalarını vermeye çağrıldı.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa göre Yabancıların bu Kanun hükmüne göre toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmaları İçişleri Bakanlığının iznine bağlıdır. Yabancıların bu Kanuna göre düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, toplantının yapılacağı mahallin en büyük mülki idare amirliğine toplantıdan en az kırk sekiz saat önce yapılacak bildirimle mümkündür denmektedir. Buna dayandırılarak HDPnin Yunanistan Syriza Partisi Merkez Komite Üyesi ve Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournousun konuşmasını önceden bildirilmemiş olması sebebiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 2 bin 911 sayılı yasa kapsamında savunmaları istendi.
DİPLOMATİK KRİZ DENİLEBİLECEK BİR DURUM
Konuyla ilgili görüştüğümüz HDP İl Başkanı Ahmet Cavit Uğur, Türkiyede yasalar esası itibariyle özgürlükler yönünde yorumlanması gerekirken tam tersine bir güvenlik rejimi sınırları içerisinde baskıcı ve otoriter yorumlanmaya devam ettiğini belirtti. Uluslararası nezaket kuralları açısından da bunun son derece isabetsiz ve diplomatik kriz denilebilecek bir boyutta olduğunu ifade eden Uğur, 2 bin 911 sayılı kanunun üç hükmüne dayandırılmaya çalışılarak Yabancı konukların herhangi bir gösteriye ve toplantıya konuşabilmesi için İçişleri Bakanlığının iznine bağlı olduğu gerekçesini göstererek soruşturma başlatmışlar. Bütün bunlar keyfi ve zorlama yorumlar. Türkiyede yasalar esası itibariyle özgürlükler yönünde yorumlanması gerekirken tam tersine bir güvenlik rejimi sınırları içerisinde baskıcı ve otoriter yorumlanmaya devam etmektedir. Bu da hükümetin politikasıdır. Hükümet 13 yıldan beri yaşamış olduğu ülkeyi getirmiş olduğu durumdan seçim sonuçlarını da dikkate alarak çıkarmış olduğu bir sonuç çıkarmamaktadır. Oysa toplumun büyük çoğunluğu seçimde bu ve benzeri baskılayıcı, kutuplaştırıcı ve zorlayıcı politikalarına Hayır demiştir. Kaldı ki Syriza yanı başımızda komşumuz ve hükümet yöneten bir siyasi partidir. Uluslararası nezaket kuralları açısından da bunun son derece isabetsiz ve diplomatik kriz denilebilecek bir boyutta olduğunu düşünüyoruz. Mücadele etmekten başka yol yok. Bizim yargılamalarla sindiremeyeceklerini bilirler dedi.
SEBEP HDPNİN SEÇİM BAŞARISIDIR
HDPnin seçimdeki başarısından dolayı hükümet intikam almak için elinden geleni yapacağını vurgulayan Uğur, Her fırsatta HDPyi baskılamak, onun siyasi genişleme alanını daraltmak ve ona siyaset yaptırmamak için yapılmış uygulamalardır ama korkunun ecele faydası yok. İzmirde 3 yüz bine yakın oy aldık. En yakın erken seçim ya da genel seçimde bunu katlayacak sonucu İzmirde alacağımızı kamuoyu tanıklık edecektir. Hükümetin baskıcı politikalarının bir ürünüdür. Emir-komuta zinciri içerisinde Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Müdürleri, Valiler oradaki polise kadar Nerede bir HDPli görürseniz ona baskı uygulayın diye verilmiş talimatların bir parçasıdır. HDPnin seçimdeki başarısından dolayı hükümet intikam almak için elinden geleni yapacaktır. Çünkü HDP, bu seçimde onu hükümet olmaktan alıkoymuştur. Bunun bir tek sebebi vardır o da HDPdir. Bununla hesaplaşmak ve bunu cezalandırmak için her durumu değerlendireceği kanaatindeyim diye konuştu.
BİLDİRİM YAPILMASI GEREKTİĞİNİ BİLMİYORDUK
Yunanistan Syriza Partisi Merkez Komite Üyesi ve Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Yiannis Bournousun konuşmasının kamuoyuna mal edilen bir konu olduğunu söyleyen Uğur, Esasi itibariyle misafirimizin ne zaman geleceği ve kimin geleceği belli değildi. Ama kamuoyuna yansıdı. Günlerce konuşuldu. Bize kamu idari birimleri, Valilik de Emniyet de Gelecek mi? sorusunu sormadı. Bile bile tuzak kurmuş oluyor. İşin doğrusu bizde bunun bir bildirime tabii olduğunu bilmiyorduk. Biliyor olsaydık bu gizlenecek bir şey değil ki Tam tersi kamuoyuna mal etmiş olduğumuz bir konu ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi