Projeler okulu: Aydınoğlu Mehmet Bey

Bu yıl okullarında iki önemli projeyi hayata geçirdiklerini belirten Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu Müdürü Mustafa Yavaş, İlaç Dedektifleri ve e-Twining projesi kapsamında yürütülen bilinçli beslenme projelerinin amacına ulaştığını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 04.01.2016 10:16
  • Güncelleme Tarihi : 04.01.2016 10:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Projeler okulu: Aydınoğlu Mehmet Bey

NİLGÜN TAZE - Evlerde bulunan atık ilaçların sağlıklı değerlendirilmesi ile ilgili bir proje olan İlaç Dedektifleri Projesi çöpe ve çevreye atılan ilaçların nasıl zararlar verdiğini gözler önüne seriyor. Okul kantinlerinde ve marketlerde çocukların kendi yiyeceklerini seçerek almasının öğretilmesi ile ilgili e-Twining kapsamında yürütülen sağlıklı beslenme projesi ise amacına çoktan ulaşmış durumda.

Çocukların araştırmaya yönlendirilmesinin son derce önemli olduğunu belirten Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu Müdürü Mustafa Yavaş, ödevlerin veliler tarafından yapılmasının çocuklar için son derece zararlı olduğunu ifade etti. Yavaş, fazla fotokopi verilmesinin eğitimin iyi verildiği anlamını taşıyamayacağını belirterek, “Çocuk sınıf içindeki aktiviteleri ile öğrenmeli, anne-babanın gayreti ile değil. Sadece çocuk araştırma yapmalı, birden atmışa kadar yaz gel ile çocuk iyi bir eğitim almış olamaz. Sayfalar dolusu harfleri tekrar ettirerek çocuklarımızı okuldan bıktırıyoruz. Algılamaya ve yaratıcılığa ait olan sağ beynimizi saf dışı bırakarak tekrar ve ezberciliğe ait tarafımızı besliyoruz.  Kurslara katılan velilerimiz eğitime karşı daha bilinçli bir bakış açısı geliştirebiliyorlar. Aldıkları eğitim öncesi ya da sonrası ‘ben çocuk yetiştirmeyi bilmiyorum’ diyen anne-babalarla karşılaşıyoruz. Eskiler çok güzel söylemiş ‘çocuk avcumuzda bir kuş. Çok sıkarsan ölür, açık bırakırsa uçar’ toplum bilinçsiz olarak tam da bunu yapıyor. O dozu dengede verebilmek büyük bir sanat. Biz anne-baba eğitim projelerimizde bu gerçekleri anlatmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

AİLELER EĞİTİLİYOR

Görev yaptığı okullarda hazırlanan projelerin hayata geçirilmesi için özverili çalışmalarda bulunduğunu belirten Yavaş, kısıtlı olan 10-19 kişilik gruplar halinde velilere eğitim verdiklerini söyleyerek, “Okulumuzda 580 öğrenci olduğunu düşünürsek ortalama 300-350 ailenin bu kurslara katılması gerekir. Bütün velileri almamız mümkün olmazdı ancak maalesef velilerden yeterli talep de gelmiyor. Okulumuzun bulunduğu bölgenin göç alan bir bölge olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda 10-15 velimiz katılım gösterdiğinde bile kendimizi şanslı sayıyoruz.  Dikkatimizi çeken güzel yön ise kurslardan çok faydalandıklarını çevrelerine anlatan aileler bir sonraki katılımcı sayısının artmasına vesile oluyorlar. Bu da çok yavaş da olsa bir iyileşmenin olduğunu gösteriyor” dedi.

BABA DESTEK PROGRAMI

Aydınoğlu Mehmet Bey İlkokulu’nun bugüne kadar çok başarılı öğrenciler yetiştirdiğini ve bu başarıyı devam ettirmeye çalıştıklarını söyleyen Yavaş, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ailelerin çocukları için rehberlik servislerinin özenli olarak çalıştıklarını belirtti. Yavaş, “Baba Destek Programı (BADEP) projesi için oldukça donanımlı olan bir öğretmenimiz, erkek velilerimize yönelik baba destek programını yürütmekte. Annelerimiz içinde rehber öğretmenlerimiz eğitim vermeye devam ediyorlar. Sosyo-ekonomik yönden dar olan ailelerin oturduğu bir bölgedeyiz. Bu yüzden öncelikle velilerimize okuma –yazma kursları verdik. Yetişkinliklere yönelik program kapsamında rehber öğretmenlerimiz ev ziyaretlerinde bulunarak üzerlerine düşen görevleri yerine getiriyorlar. Halk Eğitim Kursları’nın velilerimize yönelik açtığı beceri kursları oldukça rağbet görüyor. Geçen sene okulumuzda gerçekleştirdiğimiz step kursu ve okuma yazma kursu da velilerimizden ilgi görmüştü. Ekonomik durumu düşük ailelerimizin maalesef birinci önceliği eğitim olmuyor. Beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanan ailelerimiz dahi bizimle bağlantı içinde kalabilmek için gayret ediyor”  şeklinde konuştu.

“YETERLİ BİR OKULUZ”

580 öğrenciye, 32 öğretmen ile 26 şubede eğitim verdiklerini belirten Yavaş, okullarda fiziki koşulların iyileştirilmesinden önce yeterli sayıda öğretmenin olması gerektiğini belirterek, diğer araç gereçlerin sağlanmasının daha sonraki öncelikler olduğunu söyledi.  Okullarının öğretmen, fiziki yapı ve araç gereç olarak yeterli durumda olduğunu ifade eden Yavaş, “Mükemmel durumda değiliz ancak bir şeyler verebilmek içinde fiziki ortamımız yeterli. Binalarımız eski olduğu için bugünün yeni yapılan çağdaş eğitim binaları gibi değil. Bakanlığımızda okullarımızın yeterli fiziki koşullara sahip olmadığını söylüyor ancak bunun anlamı hiçbir işlevi de yok değil. Mevcut halimizle de güzel şeyler ortaya çıkarabiliyoruz. Tam gün eğitime geçtiğimizi düşünürsek derslik sayısının fazla olması, çocukları sosyal aktivitelere yönlendirebildiğimiz resim, müzik derslerini yapabileceği mekanlarımızın olması, sinema tiyatro gibi eserlerin izlenebileceği salonların olması, ilkokul çocuklarının oyun oynayabileceği spor tesislerinin her okulda olması benim beklentilerim arasında yer alıyor. Yine bir kum havuzu ve çocukların doğayla barışık yaşayabilmeleri ve kendilerinin dışındaki canlılarla uyumlu yaşayabilmeleri için tavşan, kedi, tavuk gibi hayvanların bulunduğu alanların okul bahçelerinde oluşturulması çocuklarımıza olumlu geri dönüşümler sağlayacaktır. Meyve bahçelerimiz ve her çocuğumuza ait ağaçlarının her okulda bulunması da harika olurdu” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL ETKİNLİKLERİMİZ CANLI”

Çocukların doğayla olan bağlantılarını canlı tutabilmek için küçük bir uygulama bahçesine ve sosyal etkinliklerini gerçekleştirebilmek içinde sahneye sahip olduklarını belirten Yavaş, öğrencilerinin ders saatleri dışında okul bahçesinde futbol eğitimi verebildiklerini söyledi. İki üç gruba satranç ve halk oyunları dersi verdiklerini belirten Yavaş, “Basketbol, voleybol, gitar kurslarımız devam ediyor. ‘Okullar Hayat Olsun’ projesi kapsamında yapılan çalışmalarda Halk Eğitim Merkezimiz ihtiyacımız olan uzman öğretmenleri vererek bizlere destek oluyor. Biz sadece öğrencilerimizden değil bu aktivitelere katılacak velilerimizi de davet ediyoruz. Velilerimiz çalışmalarımıza ortak olduklarında yaptığımız işbirliği eğitimin kalitesinin artmasına da sebep oluyor. Biz diğer kurumlarla uyum içinde çalışan bir okuluz. Velilerimizle toplantılarımızı bir ve ikinci sınıflarda 15 günde bir diğer sınıflarımızda ise en az ayda bir defa gerçekleştirmekteyiz. Velilerimizin veli toplantılarına katılımı konusunda pek sıkıntı yaşamıyoruz. Geçen yıl yaptığımız bir etkinlik için tuttuğumuz bir salon veliler yoğun ilgi gösterdiği için yeterli gelmedi. Bu da bize ayrı bir gurur verdi. Gelecek sene daha büyük bir salon tutmayı planlıyoruz” dedi.

TARİHÇE

AYDINOĞLU MEHMET BEY İLKOKULU

Karabağlar Tahsin Yazıcı Mahallesi 9300 Sokak adresinde bulunan arsa Özel İdare tarafından 1984 yılında okul yapmak için kamulaştırılıp 1985 yılında inşaatına başlanmıştır. 1986 yılında 9 derslikli ilkokul olarak hizmete girmiş olup 1990 yılında 8 derslikli ek binası yapılmış, 2006 yılında B blok binamız depreme karşı güçlendirilmiştir. 1996/97 yılında okulumuz ilköğretime dönüşmüş olup 2012 yılında 6287 sayılı yasayla tekrar ilkokula dönüşen okulumuz, 2013 yılından itibaren ilkokul olarak hizmet vermektedir. İkili eğitim yapılan okulumuzun, 4038m2 bahçe içinde basketbol ve voleybol sahası mevcut olup bünyesinde 16 derslik, 1 çok amaçlı salon, 1 fen laboratuarı, 1 anasınıfı ve 1 kantin bulunmakta ve doğalgaz ile ısınmaktadır. Sırasıyla Mücahit Ateş, Uğur Sencar ve Hacı Demir müdür olarak görev yapmış olup halen Mustafa Yavaş görevdedir.

AYDINOĞLU MEHMET BEY KİMDİR?

 

Aydınoğlu Mehmet Bey Germiyanoğullarının Uç Beyi, Aydın Bey´in oğlu ve Aydınoğulları Beyliği’nin kurucusudur. 1380 Germiyanoğlu I. Yakup Bey’in emriyle almış olduğu Menderes yöresinde Birgi’yi merkez yaparak Aydınoğlu Beyliği’ni kurdu. Güçlü bir donanma oluşturup İzmir’i aldı. Daha sonra Aydın ve çevresini alarak Ayvasuluk’u (Selçuk) donanmasına üs yaparak oğlu Umur Bey komutasında seferler düzenledi. Topraklarını beş oğlu: Hızır, Umur, İbrahim, Süleyman ve İsa arasında paylaştırdı. Birgi’deki Ulu Cami´yi yaptırdı. 1312’da bir av esnasında suya düşerek hastalandı ve öldü. 1334’de kendisi için Ulu Camii’nin bitişiğinde bir türbe mezar yaptırmıştı. Ulu Camii bugün hala ibadete açıktır. İzmir’in tarihinde önemli bir yeri olan Aydınoğlu Mehmet Bey’in adını okulumuz gururla yaşatacak, gelecek kuşaklara aktaracaktır.

Çevre analizinde; okulumuzu etkileyebilecek dışsal değişimler ve eğilimler değerlendirilmiştir. Okulumuzda PEST Analizi, politik (siyasi), ekonomik, sosyal ve teknolojik faktörlerin incelenerek önemli ve hemen harekete geçirilmesi gerekenleri tespit etmek ve bu faktörlerin olumlu (fırsat) veya olumsuz (tehdit) etkilerini ortaya çıkarmak için yapılan bir analizdir. Politik, ekonomik, sosyal ve teknolojik değişimlerin sakıncalı (tehdit) taraflarından korunmak, avantajlı (fırsat) taraflarından yararlanmaya çalışmaktır. Okulumuz politik, ekonomik, sosyal ve teknolojik alanlardaki çevre değişkenlerini değerlendirmiş, bu değişkenlerin okulun gelişimine nasıl katkı sağlayacağını ya da okul gelişimini nasıl engelleyeceğini belirlenmiştir. Bu değişkenlerden okulumuzun gelişimine katkı sağlayacak olanlar bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Bunun yanı sıra okul gelişimini engelleyebilecek olan değişkenler ise tehdit olarak alınmış ve planlama yapılırken bu tehditler göz önünde bulundurulmuştur. Sosyal faktörler çevrenin sosyokültürel değerleri ve tutumları ile ilgilidir.

Bu değer ve tutumlar okulumuzun çalışanları ve hizmet sunduğu kesimler açısından önemlidir. Çünkü bu konular örgütün stratejik hedeflerini, amaçlarını etkileyebilir, kurum açısından bir fırsat ya da tehdit oluşturabilir. Sosyal açıdan çevre analizi yapılırken kurumun bulunduğu çevredeki yaşantı biçimi, halkın kültürel düzeyi, toplumsal gelenekler vb. konular dikkate alınmalı, bu konuların kurum açısından bir fırsat mı yoksa tehdit unsuru mu olduğu tespit edilmelidir. Teknolojik alandaki hızlı gelişmeler, telefon, radyo, televizyon ve internet gibi günümüz haberleşme araçları çevrede olup bitenlerden zamanında haberdar olma olanakları yanında, yazılı haberleşmenin ifade güçlüklerini ortadan kaldırmış, hatta birtakım olayları görerek anında izleyebilme olasılığını gerçekleştirmiş bulunmaktadır.

Herhangi bir haber, mesaj veya önemli bir olay, dünyanın herhangi bir yerine vakit geçirmeksizin çok çabuk ulaşmakta; dünyanın herhangi bir yerinden başka bir yere bilgi ve deneyim transferi gerçekleştirilebilmektedir. Bu durum bilimsel, teknik ve düşünsel alanlarda meydana gelen gelişmelerin iyi veya kötü sonuçlarıyla bütün dünyaya yayılmasını sağlamaktadır.

Böylece, dünyada kişiler arası ilişkilerde olduğu kadar, grup ve uluslararası ilişkilerde de sosyokültürel yönden hızlı değişimler meydana gelmektedir. Bilimsel, teknik ve düşünsel değişimler, eğitim ve öğretim alanındaki sistem ve yöntemleri de temelinden değişime zorlamaktadır.

Haber Merkezi