“İzmirliler, Eroğlu’nun havasını alır”

Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Oktay Vural aday gösterildikten sonra geldiği İzmir’de ülke ve kent gündemine dair değerlendirmelerde bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 18.04.2015 07:45
  • Güncelleme Tarihi : 18.04.2015 07:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“İzmirliler, Eroğlu’nun havasını alır”

ANIL YIKGEÇ

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili ve Grup Başkanvekili Oktay Vural aday gösterildikten sonra geldiği İzmir’de ülke ve kent gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Partisi tarafından tekrar İzmir 1’inci bölge 1’inci sıra milletvekili adayı olarak gösterilen Oktay Vural, aynı bölgeden Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun şansı olmadığını savundu. Vural, Eroğlu’nun İzmir adaylığını, “Valla havasını alır onun İzmirliler. Daha önce de Binali’yi yapmışlardı üç sıfırı atmıştık, Ali kalmıştı. 35 sarışın projesi demişlerdi önce. Zannediyorlar ki İzmir bir eli yağda bir eli balda. Sonra 35 projeye döndü. Giderek İzmirlilerden kopmaya devam ediyorlar. Sayın Eroğlu, İzmir’e bundan önce ne verdi ki? 35 proje ile yola çıktılar ama esamesi kalmadı. AK Parti’nin İzmir’e ve ülkeye vereceği bir şey kalmamıştır. Bizim listemiz ise İzmir kokuyor” şeklinde değerlendirdi.

Papa’nın Ermeni Soykırımı iddialarını sert bir dille eleştiren Oktay Vural, “Soykırım sistematik iftira ve karalama kampanyasının soncudur. İslamofobi ve Türk fobisinin sonucudur. Soykırım iddialarıyla kendi tarihlerinin karalarını başkalarına çalma gayretine girmiştir. Tarihin hiçbir noktasında insanlık suçu işlemedik. Kendi tarihinize bakınız. Aynen kendilerine gönderiyoruz, yüzlerine çarpıyoruz. Bizim için yok hükmündedir. Alnımız aktır. Soykırım arıyorsanız kendi tarihinize bakınız. İnsanlığa hizmet ve adalet gayretimiz olmuştur bizim” dedi.

SOYKIRIM SÖYLEMLERİNE REFERANS HÜKÜMETTİR

Soykırım iddialarının arkasında hükümetin söylemleri yattığını savunan MHP İzmir Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye’nin derin ve uluslararası bir saldırı ile karşı karşıya olduğunu söyledi ve hükümet yetkililerinin ne yaptığını sordu: “Bu karara referans olarak maalesef AK Parti hükümetleridir. Bundan önce aldığı kararlar ve sözler referans alınmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, Erdoğan ve Davutoğlu’nun sözlerinin referans alması. Geçen yıl 24 Nisan’da bu konuyla ilgili özür dileyenler; açıklamaların ardından soykırım kapısı aralanmış. Türkiye Cumhuriyeti’ni maalesef dirençsiz bir biçimde uluslararası bir saldırıyla meşrulaştıracak bir dönemi açmıştır. Bir yıl sonra bize soykırım olarak dönmüştür. Seçim beyannamesini hazırlıyor. İçerisinde Ermeni soykırım iddialarına ilişkin bir ifade yoktur. Parlamentoda 3 parti grubu olarak kamuoyuna bu yalanla ilgili tepkimizi koyduk. Ama ortada hükümet yok. Neden büyükelçiler çağrılmaz? Dışişleri bakanı nerede dolaşıyor? Hükümet neden iradesini kullanmaz? Papa ile görüşüldüğünde acaba ne konuşuldu soykırım iddiaları hakkında. Devletin makamlarının ne dediğin öğrenmek istiyorum. Yok hükmündedir dediğiniz AB kararını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuşatma derindir. AK Parti’nin kabul ettiği müzakere çerçeve maddesinin onuncu maddesinde AP’nin tüm kararlarının bağlayıcı olduğunu kabul etmiştik. Biz 3 parti grup başkan vekilleri olarak koyduk. Ama biz hükümetten tavır bekliyoruz. HDP’nin imza atmaması da bu koalisyonun hangi amaçla yapıldığını ortaya koyuyor. Ey Davutoğlu ne yapacaksın, çık açıkla. Ermenistan ile imzalanan protokollerle ilgili imzalar geri çekmelidir. Yapacaksanız adam gibi tepki koyun. Bu milletin ruhuna uygun bir tepki koyun. Hükümeti soykırımla ilgili gelişmeler hakkında daha somut adımlar atmaya çağırıyoruz. Milletimizin vicdanına uygun tavır almaya davet ediyoruz. Ermeni soykırımına karşı dik duruş ve emin duruşla tüm dünyaya ilan edilmelidir.”

AK PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİ UMUT VERMİYOR

AK Parti’nin açıkladığı seçim beyannamesinin muğlak, belirsiz ve Başkanlık isteminden başka bir şey içermediğini, vatandaşların sorunlarına çözüm önerileri getirmediğini de kaydeden Oktay Vural, “AK Parti seçim beyannamesini açıkladı. Muğlak, iddiasız, umut vermeyen bir seçim beyannamesi. Yeni Türkiye 2023. Başkanlık sistemi. Ne yoksullukla ilgili bir hedefleri var, ne yolsuzlukla ilgili bir mücadele inancı var. Bu vizyonla Türkiye adım gidemez. Yeni Türkiye’de bir şey yok. Beyannamede vatandaş var mı? Yok. Emekli var mı? Yüz lira zam vereceğiz diyor. Emeklilerin açlık sınırının altında olan emeklilere yönelik hiçbir çözüm önerisi yok. Atanamayan öğretmenler. Yok. Hepimizin borcu had safhada. Bununla ilgili bir şey yok. Genç işsizlik yüzde 20’lere çıkmış. Bir şey yok. Sosyal yardımlarda da bir şey yok. Ne yapacaksınız? Kesecek misiniz?” diye sordu.

7 HAZİRAN’DA BAŞBAKANLIK KOLTUĞU BOŞ, ONU DOLDURACAĞIZ

Başkanlık sisteminin hiçbir sorunu çözme kabiliyeti olmadığını da kaydeden Oktay Vural, “Hiçbir sorunu çözme kabiliyeti yok Başkanlık sisteminin. Binayı, kurulu götürdü Başbakanı da yanında götürmek istiyor. Beraber yan yana koltukta oturun o zaman. Davutoğlu ‘bu, sonradan girdi beyannameye ama Cumhurbaşkanı bunu istiyor’ diyor. Bunu ona geri vermek zorundayım. Çünkü beni atayan oydu diyor. 7 Haziran’da Başbakanlık koltuğu boş, onu dolduracağız inşallah” dedi.

Oktay Vural, AK Partililerin bir bölümünün ‘Başkanlık sistemi sünnetullaha uygundur’ şeklindeki açıklamalarını da şiddetle kınadıklarını belirterek, şunları söyledi: “Başkanlık sünnetullaha uygundur demek şirktir. Sen kimsin? Kimsiniz siz? Dinimiz istismar edenlerin asıl bize verdikleri zarar dini değerlerimizin tüketim malzemesi olarak kullanılmasıdır. Sünnetullah Allah’ın tabiatı yönetme kanunu demek. Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Değerler siyaset ve ticaret için kullanıldığı zaman milletimize zarar veriyorsunuz. Sapkınlık, rezalet. Biri her Cuma ayet sallıyordu. Onu da akladılar mecliste. Bu millet bunları haketmiyor. Başbakanın yaptıklarını sünnet olarak gören bir zihniyet var karşımızda. Rahmetimiz gazabımızı aşacak diyecek kadar sapkınlar. Milletimiz ciddi bir tehditle karşı karşıya. Manevi değerlerimiz yozlaştırılmakta, tüketilmektedir. Aklınızı başınıza alın. Bu dini değerlere kendi siyaset, kendi arzu ve ihtiraslarınız için tüketmeniz dinimize zarar vermektedir. Başkanlık gibi dünyevi bir arzu ihtiras için, bu ihtirasını tövbe sünnetullah diyerek sapkınlığa gidecek şekilde savunmaya çalışanlar, 17 Aralık zihniyetinin deşifresidir. Tahribat hepimizin değerlerinedir. Bunların süratle görevden uzaklaştırılması gerektiği açıktır.”

SEÇİMİN GÜVENLİĞİNİ KİME TESLİM ETTİNİZ?

Yalçın Akdoğan’ın HDP’ye silahların bırakılması çağrısını da değerlendiren MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, açıklamaya sert tepki gösterdi. Bu tavrın AK Parti ve HDP’nin beraber hareket ettiğinin göstergesi olduğunu ifade eden Vural,  “Silahın gölgesinde seçime girmek demokrasiye inanmamaktır. Düşünebiliyor musunuz Başbakan yardımcısı HDP’ye yalvarıyor. Kamu düzeninin, seçimin güvenliğini kime teslim ettiniz? Bu tavır AKP ve HDP’nin birlikte hareket ettiğini gösteriyor. Kobani’de İmralı’ya yalvardığınız gibi şimdi de HDP’ye yalvarıyorsunuz. Doğu ve güneydoğuda maalesef kamu düzenini sağlayacak hiçbir otorite maalesef yoktur” dedi.

Haber Merkezi