“Altın madeni kapatılsın”

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir’de çalışmalara başladığı günden bu yana defalarca tartışmalara neden olan Menderes Efemçukuru’ndaki Tüprag Madenciliğe ait altın madeninin kapatılması için İzmir Yaşam Savunucuları, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. “Suyumuzu kirleterek İzmir’e ihanet edenlere izin vermeyeceğiz” diyen grup, altın madeni nedeniyle suların ağır metal yönünden kirlendiğinin tespit edildiğini ve sonuçlarını açıkladı. Basın açıklamasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, konunun önemini daha önce vurgulamış olmasına rağmen bugüne kadar sözlerinin gereğini yapmamış olması eleştirildi. “Efemçukuru altın madeni kapatılsın” pankartı açan grup, sık sık “Madenci şirket Efem’i terket”, “Direne direne kazanacağız”, “Mahkeme kararı uygulansın” ve “Kentine, doğana, yaşamına sahip çık” şeklinde sloganlar attı.

SUYUN KİRLENDİĞİ TESPİT EDİLDİ

Grup adına basın açıklamasını okuyan Cezmi Tomrukçu, altın madeni sebebiyle suların kirlendiğine vurgu yaptı. Tomrukçu, “İzmir'in içme suyu havzasındaki Efemçukuru Altın madeni 4 yıldır üretimine devam ediyor. Mahkemeye sunulan son bilirkişi raporunda suların, Efemçukuru Altın madeni nedeniyle ağır metal yönünden kirlendiği de tespit edildi. Kirlenme öyle bir boyuta ulaştı ki, kentin su havzasına komşu olan Efemçukuru köyünün içme ve kullanma suları bu nedenle aylarca tankerlerle karşılandı, madenin yanından geçen dereden su içen Kavacık köylülerinin onlarca hayvanı ise maalesef öldü. Sularda ve toprakta kadmiyum, bakır, mangan, kurşun, arsenik, sülfür, çinko, selenyum, nikel gibi kansere neden olan ağır metaller normal değerlerinin çok çok üzerinde olduğu tespit edildi. Henüz kapasite artırmadan bile bu maden, İzmir ve ilçeleri için zehir saçmaktadır” dedi.

“KOCAOĞLU GEREĞİNİ MALESEF YAPMAMIŞTIR”

Basın açıklamasının devamında AK Parti iktidarının çevre politikaları ve yerel yönetim eleştirilerek, “13 yıllık iktidarı boyunca sayısız doğa katliamına imza atan, yaşam alanlarımızı, sularımızı, topraklarımızı, ormanlarımızı sermayenin talanına açan AKP iktidarı, altın madeni uğruna 200-300 bin İzmirli’nin su ihtiyacını giderecek arseniksiz tek kaynak olacak Çamlı Barajı’na izin vermemiştir. İzmir sınırları içinde temiz su ihtiyacını karşılayabilme olanağı var iken, İzmir'e Manisa Gördes Barajı’nı adres göstermişlerdir. Oysa biliyoruz ki, Gördes Barajı da hemen yakınındaki nikel madeninin yaratacağı kirlilik tehdidi ile karşı karşıyadır ve İzmirli her şekilde zehirli suya mahkum edilmiştir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu ‘Efemçukuru İzmir için yaşamsal önemde. Ya bu maden burada çalışmayacak ya da İzmir'i taşıyacak bir yer arayacağız’ diyerek konunun önemini vurgulamış olmasına rağmen, bugüne kadar sözlerinin gereğini maalesef yapmamıştır. İzmir'in suyu, havası, toprağı, insanı, börtü böceği ona emanet değil mi?” ifadeleri kullanıldı.

“İZMİR İÇİN İHANETTİR”

Madene verilen ÇED izninin iptal edilmesinin sevincinin kısa sürdüğünü belirten Tomrukçu, maden şirketinin yargı kararını hiçe sayarak yeni bir ÇED süreci başlattığını belirtti. Tomrukçu, “Çevreyi kirlettiği raporlarla ortaya konan madenin kapatılması gerektiği artık daha yüksek sesle söylenirken, madenci şirket yargı kararını hiçe sayarak yeni bir ÇED süreci başlattı. Mahkeme kararı ortadayken böylesi bir işe kalkışmak hukukun katledilmesi olduğu kadar İzmir için de ihanettir. Çevreyi kasten kirlettiği kanıtlanan şirket yetkilileri hakkında EGEÇEP ve ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI olarak geçtiğimiz günlerde suç duyurusunda bulunduk. Efemçukuru altın madeni sularımızı, topraklarımızı her geçen her geçen gün kirletmeye devam ederken, bu duruma göz yuman, madene izin veren, tüm yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Yaptığınız kentimizin geleceğine ihanet etmektir. Buna izin vermeyeceğiz!” diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

Haber Merkezi