“Çatışmasızlık herkesin kazancıdır”

Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, parti binasında basın mensuplarıyla bir araya gelerek ülke gündemi ve İzmir’e yansımalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 11.08.2015 06:16
  • Güncelleme Tarihi : 11.08.2015 06:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Çatışmasızlık herkesin kazancıdır”

E. ÇAĞLA GENİŞ

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP İl Eş Başkanı Cavit Uğur’un da bulunduğu toplantıda Türkiye’deki genel siyasi durumu ve bunun İzmir’e yansımalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kürkçü, öncelikli meselenin Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren çatışma havası olduğuna vurgu yaptı. Hiçbir farklılık gözetmeksizin insanların tek bir eksende bir araya gelmelerinin önemine vurgu yapan Kürkçü, HDP olarak barışın ve demokrasinin teminatı olacak şekilde çatışmaların son bulması ve barış masasının kurulması için gerekeni yapacaklarını açıkladı.

“ÇATIŞMASIZLIĞA DÖNMEK ELZEMDİR”

Kürkçü, çatışmasızlık koşullarına geri dönülmesi gerektiğini ve HDP olarak bunun için gerekli mücadeleyi vereceklerini belirtti. Kürkçü, “Şu an öncelikli mesele Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren çatışma havasıdır. Bundan dolayı son derece üzgünüz. Bugün Türkiye, açıkça savaşla barış arasında bir kıldan köprü üzerinde yürüyor. Tam manasıyla savaş haline dönüşü yaşamıyorsak da buna büyük bir hızla meyil edebileceğini gördüğümüz bir durumdan geçiyoruz. Türkiye, bu iki tablo arasında mutlaka sağlam bir konuma yerleşmek zorunda. CHP’li ve HDP’li vekillerin ayrıca 80’i aşkın toplumsal örgütün bir araya gelerek oluşturdukları Barış Bloku, Türkiye’nin önündeki en sağlıklı açılım imkanını işaret ediyor. Çatışmasızlığa geri dönmek elzemdir. Çatışmasızlığı nereye kadar sürdürürseniz sürdürün eninde sonunda gelinecek yer müzakere masasıdır. Çatışan tüm tarafları AKP Hükümeti’ni de PKK’yi de Dolmabahçe zeminine geri çağırıyoruz. Erdoğan ve Davutoğlu’na şiddetle aralarına mesafe koymalarını tavsiye diyoruz. Aynı şekilde PKK’ye de önerimiz bu çatışmasızlık koşullarını yaratmak için HDP’nin önünü açacak siyasetler uygulamalarıdır. Çatışmasızlığa geri dönüş aslında herkesin kazancıdır. HDP olarak bunun için mücadele etmeye devam edecektir” diyerek kararlılıklarını vurguladı.

“HDP YÜKSELMEYE DEVAM EDECEK”

Bugün süregiden savaşın ne Kürt sorununu askeri yolla çözmekle ne de PKK saldırılarıyla ilgisi olmadığını açıklayan Kürkçü, “Doğrusu PKK’yı yeniden savaşa davet eden AKP Hükümeti’nin kendisidir. Kürt meselesinin ve süregiden çatışmanın askeri yolla çözülmeyeceğini genelkurmay başkanları pek çok defa ifade ettiler. Madem öyle neden bu noktaya geri dönüldü? Aslında bu sorunun cevabını bizim vermemize bile gerek kalmadan AKP’nin geçici hükümetinin devlet bakanları Yalçın Akdoğan ve diğerleri verdiler. Dediler ki ‘Aslında tüm mesele HDP’nin yüzde 10 barajını geçmiş olmasıdır.’ Bir güvenlik krizi etrafında toplumu kendi çevresinde birleştirmek buradan sağladığı destekle yeniden yapılacak bir seçimde AKP’nin tek başına hükümet kurabilecek kadar milletvekilini toplamak kararlılığıyla bu savaşa girilmiştir. AKP ne yaparsa yapsın hiçbir zaman eski konumuna ulaşamayacaktır. HDP yükselmeye devam edecektir ve bizim artık baraj diye bir meselemiz yoktur; halk arkamızdadır. O nedenle kaç seçim daha yapılırsa yapılsın Tayyip Erdoğan, Beştepe’de çakılıp kalacaktır” ifadelerini kullandı.

ÇATIŞMALARIN İZMİR’E ETKİSİ

İzmir’in de ülke genelindeki çatışma halinden ve toplumsal gerilimden nasibini aldığını ifade eden Kürkçü, “Önceki gün Kadifekale’de milletvekili olarak seçmenlerimizle kısa bir buluşma yaptık. Onların kararlılık ve iradelerine teşekkür ettik. Ancak toplantıdan ayrılırken gençlerin slogan atmalarına tahammül edemeyen çevik kuvvet birlikleri gençlere şiddet uygulamaya başladı. Ağır bir yaralanma ve gözaltı olmadı ama bir milletvekilinin halkla buluşmasından sonra gençlerin neşeyle slogan atmasının bedeli onların coplanması ve gazlanması olmamalıydı. Daha önceki gün Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çıkardığı genelge son derece açık. ‘Milletvekillerinin halkla buluşması ve kuracağı temasların hepsi meşru haktır’ diye yayınladıkları genelge nerede Konak Emniyeti’nin uyguladığı şiddet nerede? Bir kere daha yetkilileri halklarımızın demokratik haklarını güvence altına almaya davet ediyoruz. Bununla ilgili yasal haklarımızı da sonuna kadar kullanacağız” şeklinde konuştu.

“YAKIN İLİŞKİ VAR”

Türkiye’deki siyasi gerilimin ister istemez İzmirlinin güncel ve dolaysız olarak halkı ilgilendiren konuları ile daha yakından ilgilenmelerini önlediğini belirten Kürkçü, “Eğer bir yeriniz kanıyorsa kanamayı durdurmadan ayakkabının altı patlak mı değil mi ona bakamıyorsunuz. Kanamayı durdurmak en önemli meseledir. Fakat yine de İzmir’de sürüp giden haksızlıklarla bu savaş siyaseti arasında da bir yakın ilişki var. Kürt meselesi nasıl zorla çözmeye çalışılıyorsa kentsel dönüşüm meselesini de kentsel şiddetle ve sermayenin zoruyla çözmeye çalışan hükümet pratikleriyle karşı karşıyayız. Tüm yarımadada rüzgar ve hidroelektrik santrallerinin yarattığı tehlikeler ortada duruyor. Kentsel dönüşüm hırsıyla girişilmiş olan yeni dönüşüm bölgelerinin ilanı kent sakinlerini ev sahipliğiyle evsizlik arasında bir uçurumun başında bırakarak tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Sanayi alanında işçilerin iş güvenliği meseleleri esasen tamamen ihmal edilmiş durumda en son karşılaştığımız iş cinayetinin en önemli nedeninin yine bir yönetim hatası olduğu açıkça ortaya çıktı. Bu şartlar altında gündelik mücadelelere de gereken önemi veremiyoruz” dedi.

“HAKLI OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kürkçü, geçtiğimiz günlerde İzmir’de gerçekleşen otobüs saldırısına yönelik olarak, “Kamu vasıtalarının herhangi bir gerekçeyle tahrip edilmesi hiçbir muhalefet sorumluluğuyla bağdaşmaz. Bunları yapan insanların partimizle ilgisini bilmiyorum. Partimize sempati duyan insanlar arasından yapılmış olsa dahi bu bir şey ifade etmez. Partimize sempati duymak canı istediği zaman otobüs yakma hakkını kimseye vermez. O nedenle biz böyle bir bağlantı saptarsak bu gençlerimizle konuşup önce anlamak isteriz hangi niyetle yaptıklarını. Ancak bunların haklı olduğunu söylemek bizim için mümkün değildir” şeklinde konuştu.

BARIŞ GAZETECİLİĞİ VURGUSU

Gazetecilerden haber yaparken barış dilini kullanmaya önem vermeleri ricasında bulunan Kürkçü, “İçinde bulunduğumuz dönem basının da hem dil hem üslup hem içerik olarak barış yanlısı bir tutum takınmasının en zorunlu olduğu zaman. Haberlerin barış ekseninden geçmesini sağlamalarını dilerim” diyerek barış için destek istedi.

Haber Merkezi