1 Mekan 1 Yemek

1 Mekan 1 Yemek’te bugün sizler için Konak’taki Sembol Cafe-Restaurant adlı geniş mutfağı ile birçok seçenek sunan 29 yıllık mekana konuk olduk


  • Oluşturulma Tarihi : 05.08.2015 07:21
  • Güncelleme Tarihi : 05.08.2015 07:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
1 Mekan 1 Yemek

FADİME DUMLUPINAR

Mustafa Yürük’ün sahibi olduğu Sembol Cafe-Restaurant, 29 yıldır Konak’ta hizmet veriyor. Komi olarak mesleğe başlayan Mustafa Yürük, kendine has konseptiyle açtığı mekanın şimdi birçok müdavimi bulunuyor.

Üniversitede okurken çalışmaya başlayan Yürük, çalışkanlığı ile hızla yükselmiş. Yıllarca emek yoğun çalışarak sonunda kendi restoranını açmaya karar vermiş. Sıradan bir yer değil de İzmir’de olmayan bir konsept yapan Yürük, “İzmir’e 1973 yılında geldiğimde Maksim Gazinosu’nda komi olarak işe başladım. Aynı zamanda da Ege Üniversitesi Botanik Bölümü’nde okuyordum. Maksim Akıncılar hipodromun tadilatını almıştı. İşe girdikten 3 ay sonra oranın tadilatıyla ilgilenen bir abimiz okuduğum bölümü de öğrenince bana ‘sen gel buradaki büfenin başına katip ol’ dedi. Hipodromda katiplik yaparken de patron benim çalışmamı beğenmiş Maksim’de bara katip olarak aldı. 1986 yılında 1 Ocak’ta genel müdürdüm. Mahiyetimde beş tane müdür çalışıyordu. Kendi işimi kurmak istedim. 1987 yılının mayıs ayında burayı devralarak gerekli tadilatları yaparak kendime özgü bir konseptle açtım. O zamanlar İzmir’de kendime göre bir eksiklik görmüştüm. Bir yer tam restoran ya kafe ya da pub olarak çalışıyordu. Bu üçünün birleşimi yoktu. Burasının insanların ailesiyle kahve içebileceği, komple yemeğini yiyebileceği ve aperatif mezesiyle içkisini alabileceği bir yer haline getirmek istedim. Restoran, bar ve kafe konseptini birleştirdik, modernleştirdik ve sembol oldu. Adını da oradan esinlenerek ‘Sembol’ koyduk” dedi.

Sembol Cafe-Restaurant’ın 29 yıldır çizgisini hiç bozmadan işlediğini söyleyen Yürük, “Konak’ta olduğumuz için yerimiz çok merkezi. Asmaaltındaki bahçemizde sıcak havalarda bile rahatlıkla oturulabilir. Çünkü her zaman esinti alan bir yer. Yıllardır belli bir müşteri kitlemiz var.  Yabancı turistler de bizi tercih ediyor. Bir garsonum var 5 yabancı dil biliyor. Geniş bir hizmet kitlemiz var” diye konuştu.

Sembol’ün sabah 8’den gece 1:30’a kadar servis hizmeti verdiğini belirten Yürük, cafe-restaurant’ın nasıl çalıştığını şöyle anlattı: “Sabah 8’den gece 1:30’a kadar burası açık. Sabah kahvaltı servisiyle başlıyoruz. Serpme kahvaltımız peynir, zeytin çeşitleri, reçel, bal, domates ile salatalık söğüşü, sigara böreği, sosis gibi 12 çeşitten oluşuyor. Çay ve kahve de ücretsizdir. Gün içinde öğle yemeği yemek isteyenler için et, tavuk yemekleri, salatalar, makarnalar ve birçok çeşidimiz var. Ayrıca etrafımızda çok fazla işyeri olduğu için bir de öğle yemeği için tabldot servisimiz var. 3 ana yemekten oluşuyor. Bize özel bir sebze çorbası yapıyoruz. Bunun tarifi özeldir ve öğle yemeğinde sırf onu içmek isteyenler bize geliyor. Amacımız burada hareketlilik oluşturmaktır yoksa herhangi bir kazanç beklemiyoruz. Çok geniş bir menümüz var fakat çoban kavurması, tavuk sote, balık çeşitleri, ekmek arası sardalye, Karadeniz usulü hamsi, mezgit tavamız çok özel. Özellikle bunları yemek için gelenler sürekli müşterilerimiz var. Kılçıksız sardalyeyi tarifi bize özel bir sosa buluyoruz. Tavada değil, özel bir sistemle kızartıyoruz ve servis ediyoruz. Adana dürümü de uygun fiyata yapıyoruz. Bunların yanında aperatif bir şeyler almak isteyenler de gelebilir. 20 çeşide yakın mezemiz var. Mevsim sebzelerine göre değişiyor. Sembol’de bir restoranda bulabileceğiniz yemekler var. Fakat insanların ‘burası restorandır, pahalıdır’ tedirginliğini yaşamaması için bir patates kızartması alıp da oturabilir.”

Sembol’de her gün akşam saat 6’dan gece 12 ‘ye kadar canlı müzik var. Özgün müzik tarzını tercih ettiklerini belirten Yürük, “Özgün müzik tarzında tek bağlamayla haftanın altı günü canlı müzik var. Önce enstrümantel başlıyor.  İnsanların yemek yerken, sohbet ederken birbirlerini duyabilecekleri bir ses seviyesinde çalıyorlar. Sonra sözlü şarkılar da çalıyorlar” ifadelerini kullandı.

Son günlerde kırmızı ete başka etler karıştıran işletmelerin çoğaldığına da dikkat çeken Yürük sözlerini şöyle tamamladı: “Etlerimiz de özeldir. Bir kasabımız var. Biz burada sadece Yeşiltepeler Et ve Şarküteri ürünlerini kullanıyoruz. İzmir’de son zamanlarda ete karıştırılan birçok başka et çeşidi oldu. Ama biz de her zaman etin nereden geldiği bellidir. O yüzden müşterilerimiz gönül rahatlığıyla yiyebilirler.”

ÇOBAN KAVURMASI TARİFİ

Malzemeler 

1 tane soğan, 1 tane acı sivri biber, 1 tane tatlı sivri biber,  kuşbaşı et, tereyağı, zeytinyağı, tuz, karabiber

Tarifi

Soğanlar piyazlık olarak ama kalın doğranır. Tavaya tereyağı ve zeytinyağı konup soğanlar dışı çok pişmiş içi diri kalacak şekilde pişirilir. Yüksek ateşte olan yağa et atılır. Et suyunu çektikten sonra iri iri doğranmış biberler atılır. Tuz eklenir. Biraz kavrulduktan sonra söğüş gibi doğranmış domatesler eklenir. Domatesin üst kısmı pişecek ama iç kısmı tam pişmeyecek. Karışım hazır olduğunda güveç kabı fırına konup önceden ısıtılır. Fırından çıkan güveç kabına bir parça tereyağı konur ve karışım üstüne eklenir. Tekrar fırına verilir. Fırından çıkınca servis edersiniz.

Haber Merkezi