Türkiye’de 240 gölden 186'sı kurudu: 2040'larda su kıtlığı yaşanacak

Hidrojeoloji Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Şimşek, Türkiye’nin hızla artan kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, 2040’lı yıllarda ülkenin su kıtlığı yaşayan ülkeler arasında yer alacağını söyledi. Şimşek, mevcut su kaynaklarının etkin korunmaması halinde göl ekosistemlerinin tamamen yok olabileceği uyarısında bulundu.

  • Oluşturulma Tarihi : 23.09.2025 10:06
  • Güncelleme Tarihi : 23.09.2025 10:06
  • Kaynak : DHA
Türkiye’de 240 gölden 186'sı kurudu: 2040'larda su kıtlığı yaşanacak haberinin görseli

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Hidrojeoloji Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Şimşek, Türkiye’deki su krizine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. 240 doğal gölden 186’sının kuruduğunu belirten Prof. Dr. Şimşek, iklim değişikliğiyle birlikte 2070’e kadar sıcaklıkların 4 dereceye kadar artmasının beklendiğini söyledi. Su kaynaklarının hızla azaldığını vurgulayan Şimşek, “2040’larda su kıtlığı yaşayan ülkeler arasına gireceğiz. Bir an önce arıtılmış atık suların tarımda kullanılması, yer altı suyu yönetiminin güçlendirilmesi ve Su Güvenliği Bakanlığı kurulması şart” dedi.

prof

“ATIK SU DENİZE DEŞARJ EDİLİYOR”

Su kıtlığına dikkati çeken Prof. Dr. Şimşek, "2040'larda su kıtlığı yaşayan ülkeler arasına gireceğiz. Öncelikle elimizdeki su varlığını korumamız gerekiyor. Bunun için önlemler almamız gerekiyor. Gri su dediğimiz arıtılmış suların, öncelikle tarımda kullanılması gerekiyor. İzmir'de 400-450 milyon metreküp atık su denize deşarj ediliyor. Bunu arıtıp tarımsal sulamada kullanırsak özellikle Gediz Havzası'nda yer altı suyundaki baskıyı önemli oranda azaltmış oluruz. İçme ve kullanma suyunu o zaman daha uzun kullanma imkanı sağlamış oluruz. Çünkü su kaynağının yüzde 75'i sulama kullanılmakta" dedi.

gol

“SU GÜVENLİĞİ BAKANLIĞI KURULMALI”

Yer altı sularının azaldığına da değinen Prof. Dr. Şimşek, "Bakırçay, Büyükmenderes, Küçükmenderes gibi büyük tarım sahalarını ve nüfusu barındıran havzalarda yüzey depolama dediğimiz barajlarda su azaldığı için tüm su ihtiyacı yer altından çekiliyor. Yer altı suyuna yönelik baskıyı azaltmak için bu bölgelere arıtılmış atık suları sulamaya vermeliyiz. Havzalarda 400-500 metrelere kadar derin sondajlar başladı. Verim de sağlanamıyor. Yüzey depolama yerine yer altı barajlarına yönelmeliyiz. Buharlaşma minimize olduğu için daha yararlı. Yapay beslemelerle yer altı suyunun miktarı arttırılmalı. Sulama suyu barajlarıyla toprak ve nemi entegre etmek gerek. Topraktaki nem azaldığı zaman yani bitki topraktan su istediği zaman sensörlü sistemle sulama barajların kapağı açılacak. Böyle sistemler var. Bitki suyu istediği zaman baraj kapaklarını açıyor. Diğer dönemler kapatıyor. Böylelikle suyu daha uzun süre kullanabiliriz. İçme suyu sağladığımız akiferleri korumalıyız. Bu bölgelerde kaçak kuyu açılmasını önlemeliyiz. Yasal önlemler alınmalı. Su Güvenliği Bakanlığı kurulmalı. Su tek elden yönetilmeli ve su ile ilgili stratejilerin geliştirilmesi gerekli" diye konuştu.

Kaynak : DHA