Sayfa Yükleniyor...
Mardin Dernekleri Federasyonu (MARDİNFED)nun ev sahipliğinde İstanbulda düzenlenen 25. Mardinliler Çalışma Platformunun sonuç bildirgesinde, Pasif duruşlu politikacılar ve cesaret damarları kurumuş sivil toplum kuruluşları ile çözüm süreci gerçekleşemez denildi
MÜSLÜM AKTÜRK/İSTANBUL
Mardin Dernekleri Federasyonu (MARDİNFED) tarafından 25.si düzenlenen, Barış Süreci ve Demokratikleşme Yolundaki Türkiye konulu çalıştayın sonuç bildirgesi yayınlandı.
İstanbul Crown Plaza Otelde bir süre önce gerçekleşen çalıştay programında benimsenen ve tavsiye edilen konular maddeler halinde sıralandı. Mardinfed Genel Başkanı İbrahim Biterin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Türkiye genelindeki Mardin dernekleri temsilcileri, eski Mardin milletvekilleri, belediye başkanları, iş adamları, farklı dinlere mensup cemaat temsilcileri, İstanbulda bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve diğer davetlilerin yoğun ilgi gösterdiği belirtilen açıklamada, 8 saat süren çalıştayda son derece demokratik bir ortam sağlandığı, fikir ve beyanların özgürce kürsüden dile getirildiği kaydedildi.
Çalıştay programında benimsenen ve tavsiye edilen konular şöyle:
ORTADOĞUDAKİ TUZAK SİSTEMLER
Barış Süreci ve Demokratikleşme Yolundaki Türkiye konulu çalıştayın sonuç bildirgesinde daha sonra şu ifadeler kullanıldı:
Yukarıda yazdığımız görüş ve öneriler kardeş toplumların istikbalde de kardeş kalmaları ve 35 yılı aşkın süredir akan kanın durmasına dair olup ülkemizin Ortadoğudaki tuzak sistemler içerisine çekilmeden hep beraber diriliş, hep beraber huzurlu Türkiye içindir. Pasif duruşlu politikacılar ve cesaret damarları kurumuş sivil toplum kuruluşları ile çözüm süreci gerçekleşemez. Bundan hareketle barış dolu Türkiye için atılacak her adım yapılacak her çalışma içerisinde Mardinfed ve nefer olarak hizmet vereceğimizi beyan ederiz.
Unutmayalım Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayan bütün halklar bizim zenginliğimizdir. İnsanca yaşamayı, özgürlüğü, huzur ve mutluluğu seçeceksek bu evrensel insan hakları, hukuk ve adaletten geçer. Doğru bir gelecek kurmak istiyorsak demokratik yolları kullanmak, barış ve kardeşlik yollarını açmak, çözüm yolunda ne kadar samimi ve objektif olursak sonuç daha kolay ve yakın olur. Barış ve çözüm sürecinde hoşgörüyü, sevgi ve saygıyı elden bırakmamalıyız. Hiçbir zaman şiddet dilini değil, daima barış dilini kullanmalıyız.
Tarihi kentsel dönüşümün yaşandığı farklı kültürlerin ve yaşam tarzlarının olduğu Mardin zengin mimari yapısıyla farklı demografik yapısıyla kültürel zenginliğinin yanı sıra eğitim ve kültür şehri kimliği stratejik açıdan Mardin ilinin çözüm sürecindeki yeri tartışılmazdır ve ortak kanı Mardinin, barışın başkenti olduğudur. Hiçbir provokatif eylem bu güne kadar Mardinde başarı gösterememiştir. Ancak son zamanlarda Mardinde sokak hareketlerinin baş göstermesi hepimizi endişelendirmektedir. Olaya sadece parti faaliyetlerini halka anlatmak olarak gören bölge milletvekillerimizin yanlış stratejisi bakış bölünmesi yaratmakta ve arzu edilmeyen hususların gelişmesine neden olmaktadır. Bu nedenle parti değil ülke menfaatinin baz alınarak politikalar geliştirilmesi aciliyet göstermektedir. Sadece milletvekillerinin değil; muhtarından valisine, işçisinden iş adamlarına kadar kollektif yapının geliştirilmesi ve acil eylem planı sağlayarak dejenere edilmeye çalışılan çözüm sürecinin rehabilite edilmesi gerekmektedir. Buna dair hükümetin çok net ve tatmin edici bir dille anlatması ve toplumun huzur duygularını rehabilite etmesi gerekmektedir. Toplumsal olayların yarattığı psikolojik hareket sosyo ekonomik yapıyı olması gerekenden daha fazla negatif etkilemektedir. Yatırımcının cesaret duygularının sarsılması son derece risk oluşturacağından meslek örgütlerinin bu konuda bölgede bir dizi etkin program ve ziyaret gerçekleştirmelerinde büyük önem arz etmektedir.
Haber Merkezi