Sayfa Yükleniyor...
Motor ustası Nurettin Demirsu, 30 yıl önce kaybolan kardeşi Selahattin Demirsuyu arıyor
EMİNE ŞEKER
Ağabey Nurettin Demirsu, 30 yıl önce vatani görevini yaparken kaybolan kardeşi Selahattin Demirsuyu arıyor. Demirsu, kardeşiyle bir kere bile olsa kucaklaşmak istediğini belirterek, gerçeklerin ortaya çıkması gerektiğini söyledi.
ÇOK ZEKİ VE YETENEKLİ BİR İNSANDI
Nurettin Demirsu motor ustası olduğunu belirterek, Kardeşim Selahattin Demirsu Kastamonu Göl Köy Öğretmen Okulunu bitirdi. Babamızın adı Hayrettin annemizin adı Muazzez. O zamanlar Kayseride yaşıyorduk. Ben askerden geldikten sonra kardeşim askere gitmek istedi. Benden kısa bir süre sonra vatani görevini tamamlamak üzere 1985 yılında Erzincanda askere gitti. Sadece bir kere izin aldı. Nişanlıydı. Nişanlısı kardeşimi tam 9 yıl bekledi. Gelecek diye. Ama sonrasında kardeşimi hiç göremedik. Kardeşim 3. Ordu Komutanının yazıcısıydı. Kardeşim sarı saçlı ve mavi gözlü. Çok zeki ve yetenekli bir insandı. Herhangi bir enstrümanla istediğiniz parçanın notalarını çıkarabilirdi dedi.
ÜSTÜMÜZE FAZLA GELMEYİN DENDİ
Kardeşi Selahattin Demirsuyun şu an 50 yaşında olduğunu vurgulayan Demirsu, Bir gün bize polisler tarafından kardeşimin askerden firar ettiği bilgisi geldi. Bizde kardeşimden böyle bir davranış beklemediğimiz için ve firar edecek bir insan olmadığı için askerlik şubesine gittik. Orada da bize kardeşiniz firari durumda bize teslim edin denildi. O zamanlar iletişim araçlarının yaygın olmamasından dolayı bizde kardeşime ulaşamadık. Mahkemeye vermeye çalıştık. Veremedik. Askerlik şubesinde bulunan sorumlu komutanlarla görüştük. Orada da bize üstümüze fazla gelmeyin dendi. Tehdit edilir gibi olduk. Sonrasında annem ağır şeker hastası olduğu için sürekli annemle uğraşmaya başladık. Kardeşimin kayboluşundan 2 yıl sonra annem annemden 2 yıl sonra da babam vefat etti şeklinde konuştu.
ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLANMIŞTI
Demirsu, 2 yıl boyunca hemen hemen her gün eve polislerin eve gelip kardeşini sorduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: Kardeşimin hiçbir asker arkadaşını tanımıyorduk. Kimseye ulaşamadık. Elimiz kolumuz bağlanmıştı. Ben bugün yine Kayseride bulunan karakola kardeşimi sormaya gitsem bana yine kardeşin firar bul getir diyecekler. Ben onurumla vatani görevimi tamamladım. Kardeşimde onuruyla askerliğini yapmaya gitti. Neden firar etsin? Böyle bir şey varsa bile yani firar etmişse zaten biz elimizle teslim ederiz. Biz ne dersek boşa konuşuyoruz. Ne olduğunu bilmiyoruz. Askeriye kendi bünyesine mi aldı? Bir yerlerde öldü mü? bilmiyoruz. Kardeşim firar ettiyse aradan 30 yıl geçti. Neden bulunamıyor? Abdullah Öcalan gibi bir adam bulunuyor. Benim kardeşimi neden bulamıyorlar? Benim kardeşim terörist mi? Firar eden bir insan bu ülkede kaç gün kaçabiliyor ki. Artık kardeşimin akıbetini öğrenmek istiyoruz. 16 Ocakta kardeşimin yaş günü. 30 yıldır kız kardeşim o gün mutlaka arar. Kız kardeşimde sıkıntısından şeker hastası oldu. Kardeşim eğer yaşıyorsa bize ulaşsın. Ölmeden bir kere de olsa yaşadığını bilelim. Bir kere de olsa kucaklaşalım. Gerçek ne olursa olsun. Gerçekler ortaya çıksın istiyoruz.
Haber Merkezi