Sayfa Yükleniyor...
Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Op.Dr. Recep Atçı, İzmir SGK Eğitim ve Dinlenme Tesislerinde sağlık muhabirleriyle bir araya geldi
DAVUT İPEK
Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Op.Dr. Recep Atçı, İzmir SGK Eğitim ve Dinlenme Tesislerinde sağlık muhabirleriyle bir araya geldi. Atçı, Sendikamız seksen bir ilin yaklaşık yetmiş altı tanesinde etkili bir durumda. Sadece İzmirde yetkimiz yoktu. Ama artık İzmirde de sendika olarak yetkiye adım adım yaklaşıyoruz dedi.
DURUM TERSİNE DÖNDÜ
Lisans konusuyla ilgili bazı yönetmeliklerin çıktığını belirten Atçı, Kreş sorunuyla ilgili de gerekenlerin yapılacağını umuyoruz. İzmirde birkaç hastanede kreş sıkıntısı var. Bu tür sorunların da çözüme kavuşması hususunda gerekenin yapılması için çalışıyoruz. Sağlık teşkilatı, bayanlarımızın, annelerimizin yoğun olduğu bir teşkilat. Bu yüzden kreş konusunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Sağlık çalışanlarının bazı sıkıntıları var elbette. Emekli olduklarında çok düşük ücretler almak zorunda kalıyorlar. Sendika olarak bunun düzeltilmesini, ücretlerin iyileştirilmesini istiyoruz. Bazı meslek gruplarıyla kıyaslandığında hekimlerin veya hemşirelerin daha iyi konumda olduğu düşünülüyordu. Fakat şimdi durum tam tersine dönmüş durumda dedi.
KOĞUŞ SİSTEMİ KALKSIN
İzmirin sağlık konusunda ciddi sıkıntılarının olduğunu da sözlerine ekleyenAtçı, İzmir sağlığı yeterli düzeyde değil. Bu konuda ciddi yatırımların yapılması, İzmirin hızla toparlanması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın koyduğu 2023 hedefleri doğrultusunda sağlık teşkilatının da olumlu şekilde nasiplenmesini istiyoruz. 2023 yılında hiçbir hastanede koğuş sistemi görmek istemiyoruz. Yatırımların bir an önce başlaması gerekiyor. İzmirde sağlık konusunda gerçekten büyük sıkıntılar var. İzmirin en büyük hastanelerinden biri olan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hala altı yedi kişi aynı odada yatıyor. Bu koşulların artık düzeltilmesi lazım. Ekonomik yönden de çok sıkıntılı olan hastaneler var. Bu koşulların iyileştirilmesi lazım. Sağlık Bakanlığının bu hastanelere el atması gerekiyor. Bugün ülkenin en kötü koşullardaki hastanelerine baktığımızda listede Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de olduğunu görüyoruz. Bu durumun çalışanlarla hiçbir ilgisi yok. İzmir bu döngüden kurtarılmalıdır. Özellikle günde dokuz bin hastanın geldiği bir hastaneden bahsediyorsak, bu duruma daha fazla önem verilmesi gerektiğinin düşünülmesi lazım. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bölgesinde askeriyeden kalma bir alan var. Orası bugün personel otoparkı olarak kullanılıyor. Fakat Türk Silahlı Kuvvetleri, o bölgeyi boşaltıp gittiğinde mevcut binalarını da yıkmıştı ve gerekli kolaylığı da sağlayıp öyle gitmişti. Bu alanın değerlendirilmesi, poliklinik veya farklı bir sağlık hizmet binasının yapılması lazım diye konuştu.
YEMEKLER İYİLEŞTİRİLSİN
Yemek konusunun da sağlık teşkilatında ayrı sıkıntılara sebep olduğunu belirten Atçı şunları da kaydetti: Kaplardan kaplara yemek aktarımının olduğunu görüyoruz maalesef. Akşamları sunulan o yemeklerin yenilmesi mümkün değil. Aktarım işlemi sırasında yemeğin içerisine düşen böcek veya yabancı maddelerin olması bir yana, yemekler soğumuş bir halde servis ediliyor. Sağlıksız ve tatsız yemeklerden kurtarılması lazım hastanelerin. Son dönemlerde Türkiye geneline baktığımızda sağlık adına önemli gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Bu sıkıntıların da bu gelişmelerden nasibini alması lazım. Çalışanların yemek haklarının iyi değerlendirilmesi, yemeklerin günlük, sıcak ve kalori ihtiyacını karşılayabilecek şekilde olması gerekmektedir. Çalışanlar maalesef kantinden aperatif şeylerle veya dışarıdan getirdikleri yemeklerle beslenmek zorunda kalıyorlar. Hatta evinden yemek getirenler dahi olmaya başladı. Yemeklerde kap değiştirme gibi uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir.
NÖBET ÜCRETLERİ KONUSU
Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Op.Dr. Recep Atçı, Sağlık çalışanlarının bir başka sıkıntısıysa nöbet ücretleri konusu. Gelecek dönemlerde inşallah nöbet ücretleri konusunda olumlu adımlar atılacaktır. Şu an özellikle hemşirelerden nöbet tutmak istemeyenlerin sayısında bir artış gözlemliyoruz. Nöbet ücretlerinin iyileştirilmemesi bunun en temel sebeplerinden. Ayrıca dışarıdan yemek yemeleri gibi bazı ekstra giderlerin de olması, yirmi dört saat çoluğundan çocuğundan ayrı kalarak bu görevi yapmaya çalışan insanları elbette bezdirecektir. Bu insanların haklarının verilmesi lazım dedi.
BASKIN OLAYI MANİDARDIR
Son dönemlerde gerçekleştirilen Charlie Hebdo olaylarına ilişkin de bir şeyler söylemek istediğini belirten Atçı, sözlerine şu şekilde son verdi: İnsanların öldürüldüğü hiçbir eylemin taraftarı değiliz. Ama herkesin şapkasını önüne alıp düşünmesi lazım. Bu tip olayları İslam camiasıyla ilişkilendirmeye çalışanların karşısında durmalıyız. Geçtiğimiz günlerde büyük bir yürüyüş yapıldı. Bu yürüyüşte ön saflarda en büyük terörist Netanyahunun olması zaten bu olayların farklı bir yanını ortaya koyuyor. Bu tür olaylar İslam dinini hazmedemeyen bir kesimin olayıdır. Özellikle Fransanın Filistin Devletini tanımaya hazırlandığı şu günlerde böyle bir olayın yaşanması da manidardır.
Haber Merkezi