“Sokağımızın yenilenmesini istiyoruz”

NİLGÜN TAZE

Sokaklarında böceklenmenin çok fazla olduğunu, kendisinin defalarca ilaçlama yaptırmasına rağmen kaynak ortadan kaldırılmadığı için kalıcı bir çözüm oluşturulamadığını belirten esnaf Damla Safi, “Önce bu kaynağın kurutulması lazım. Özellikle yaz aylarında böceklenmelere koku da ekleniyor. Su taşkınlarına yağmurların fazla olduğu zamanlarda dahi rastlamadım. Sularımız neredeyse haftada 3-4 kez özellikle sabah saatlerinde kesiliyor. Geçen haftalarda Alsancak genelinde elektriklerimiz çok kesildi. Sokağımızda çok fazla köpek var. Bu sokak hayvanlarımıza daha mutlu bir şekilde yaşayabilecekleri ortamlar yaratılabilir. Özellikle akşam saatlerinde Alsancak, Kıbrıs şehitleri girişinde en az 10 köpek görebilirsiniz. Zaten hayvanlar kısırlaştırıldıkları için ayaklı yastıklara dönüyorlar. Özelliklede yaz aylarında susuzluktan dilleri sarkmış bir biçimde geziyorlar. En azından biz esnaflar olarak kapı önlerimize bir tas su ve mama koyabiliriz. Ancak gönül onların kendi doğal ortamlarında yaşamasını istiyor. Şu anki barınakların yeterli olmadığını, sahiplenmeyi bekleyen evcil hayvanların yuva bulamadıklarını biliyorum. Doğum günleri ya da sevgililer gününde hediye edilen hayvanlar sorumlukları ağır gelince sokağa bırakılıyor. Devamlılığı sağlanamayacak anlık bir sevgi sorumluluğunun altına hiç girmemeyi daha insani buluyorum. Bu hayvanlar sokakta yetişmedikleri için sokakta nasıl hayatta kalına bileneceğini de öğrenmemiş oluyorlar. Barınaklarda birçok cinsten kedi ve köpeğin kalıcı evlerini bulmayı beklediklerini biliyorum” ifadelerini kullandı.

“DİLENCİLERE ÇÖZÜM BULUNSUN”

Gün boyunca kendi ülkemizden çok fazla sayıda dilenen insan geldiğini ancak Suriyelilerin gelmesi ile birlikte bu sayının daha da arttığını belirten esnaf Damla Safi, bazı balık restoranlarının da tehlikeli olduğunu bile bile trafo dibine masa koyduklarını ve ev görünümünde olduğu için yanına oturan müşterilerin bu durumdan haberdar olmadığını belirtti. Trafoda daha önce bir patlama yaşandığını ve her an tekrar bir tehlike yaratabileceğini ifade eden Safi, “Yetkililerin bu tehlikenin altına masa atılmasına neden izin verdiklerini anlamıyorum.  Bu sokaktaki her esnaf bu durumdan rahatsız. Hem kendi hem de başkalarının canlarını tehlikeye atmış oluyorlar. Diğer işletmelerden daha fazla masa atmış olduğu içinde haksızlık oluyor. Sonuçta trafonun alt alanı işletmenin kendi yeri değil. Belediyenin bu tür davranışlara izin vermemesi gerekiyor.  Birinin başına bir şey gelecek olsa bunun hesabını kim verecek? Bu hareketin yasak olduğunu biliyoruz. Dışarıdan trafo olduğu belli olmasın diye ev şeklinde etrafı duvarlarla çevrildi. Küçük bir trafo değil. İnsanlar burasının bir bina olduğunu zannediyorlar. Sokağın ışıklandırması ile ilgili ben saat 20.00 sıralarında kapattığım için bir bilgi sahibi değilim. Bizlere kimsesiz birini gördüğümüzde aramamız için telefon numaraları verilmişti ancak sayıları o kadar çok ki sanırım bu tür kurumlar yetersiz kalıyor. Ben nasıl görüyorsam evsiz insanları belediye ve zabıtalar da görüyordur.  Gün boyunca zaten çok fazla kendi ülkemizden dilenen insan geliyordu şimdi Suriyelilerin gelmesi ile de beraber bu sayı daha da fazlalaştı. Babam burada uzun yıllardır esnaflık yapıyor, bir buçuk aydır ben bakıyorum ve dükkanımızı devir edeceğiz. Sokağın eski hali ile yeni halini gözlemlediğimde dönerciler sokağından meyhaneciler sokağına dönüştüğünü görüyorum. Burası önceden dönerciler sokağı olarak tanınırdı. Seviye olarak sokağımız ne çok yukarıda ne de çok aşağıda ortada. Çok büyük bir rahatsızlığı olan yok. Alsancak için böyle bir sokağa ihtiyaç vardı bu açıdan baktığımızda belki de iyi oldu” dedi.

“GİDERLER SIKINTILI”

Sokaklarında bir temizlik yapıldığı zaman suyun gidecek yeri olmadığı için sıkıntı yaşadıklarını söyleyen esnaf Deniz Gonca, tüm dükkanlarının önünü su bastığını belirterek, “Güvenlik ve ışıklandırma ile ilgili çok fazla bir sorunum olmuyor. En büyük sorunum temizlik yapıldığında suyun gidecek yer bulamayıp birikmesi. Bu yüzden diğer esnaflarla aramızda tartışma çıkabiliyor. Ben temizlik yaptığımda ortak kullanımda olan kanal yetersiz olduğu için komşumun kapısının önünü de su basıyor ya da tam tersi benim kapımın önünü. Kış aylarında yağan yoğun yağmurlarda herhangi bir su taşkınıyla karşılaşmadık. Dükkanların önündeki kanalların temizliğinin sağlanabilmesi için boydan boya benim sokağın sonuna kadar süpürmem gerekir. Allah’tan her esnaf kendi dükkanının önünü süpürüyor da her hangi bir çöp yığılması ile karşılaşmıyoruz. Bu sokağımız önceden çok güzeldi. Yeniden yapılacak denilerek demirler, güzel çiçekli saksılar kaldırıldı. Uzun zaman geçmesine rağmen tekrar bir güzelleştirme çalışma yapılmadı ve bizde var olan güzelliklerimizden mahrum bırakılmış olduk. Ben daha yeşil bir sokak hayal ediyorum. Önceki saksı ve bitkilerimizi bize getirseler tekrar sokağımıza güzellik gelir. Onları kaldırmak için görevliler herhangi bir mantıklı gerekçede gösteremediler. Ben 2,5 yıldır dönerciler sokağında esnaflık yapıyorum ve ne ileriye nede geriye doğru bir değişim olduğunu söyleyemem. Yerinde sayıyor. Zamanında bir şeyler yapılmış. Çok kötü bir durum görmediğim gibi çok iyi bir durum da göremiyorum. Ülke politikacılarının Suriyelileri yer göstermeksizin ülkemizin her yerine dağıtılmaları bizde büyük sıkıntılar yaratıyor. Ben burada çalışan olduğum için sabahtan akşama kadar kendileriyle uğraşmak zorunda kalıyorum. Bazen saygısızca davrandıkları için de aramızda zaman zaman ciddi tartışmalar çıkabiliyor.  Ne dediklerini de anlamadığımız için ortam daha da gergin hale geliyor. Müşterilerimiz rahatsız oluyor, onlarla uğraşmaktan, laf anlatmaya çalışmaktan kendi yapmamız gereken işler aksıyor. Sokağımız güzel bir sokak daha nezih hale getirilirse daha çok tercih edilir hale gelir” açıklamasını yaptı.

“SU KANALININ ÖNÜ AÇILSIN”

Konak Belediyesi’nin her türlü sıkıntılarında yanlarında olduğunu söyleyen esnaf Tuğrul Demir, yağmur sularının 7-8 metrede bir aşağıya gitmesi sağlanırsa dükkan yıkamaları ve yağmur birikimlerinde taşkınlık yaşanmayacağını belirterek, “Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş hanımefendiye Konak’a olan katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. 1444 İrfan Boyaer Sokak sakinleri olarak belediyenin her türlü sıkıntımızda yanımızda olmasından mutluluk duyuyoruz. Sokağımızın Kıbrıs Şehitleri’ne bakan kısmı kapalı. Bu kazı çalışmalarının yapıldığı sırada Kıbrıs Şehitleri kısmındaki su gideri yoluna bağlanırsa teşekkürlerimizi şimdiden borç biliriz. Burası kör nokta şeklinde olduğu için bakın sular birikmiş. Yolun bir kısmı da bombeli olduğu için yine su sokağa birikiyor. Sokak yarıya bölünerek ve her iki çıkışında önü açılarak yarı yarıya bir su transferi yapılabilir. Bizim şimdi dükkanlarımızı yıkamışsak sokağın sonuna kadar bu kanalı süpürmemiz gerekiyor. Temizlik konusunda bir problemimiz yok. Alsancak’ın genel problemi çöp kutularının güvenlik başta olmak üzere değişik nedenlerle konulmaması. Bu da bir handikap. Sokağımızın ışıklandırması yeterli olursa insanlar tuvalet ihtiyaçlarını sokak aralarında gidermeye çalışamazlar. Alsancak iskelenin önündeki gibi tuvalet gibi seyyar tuvaletler buralarda yaygınlaştırılabilir. Bizler vatandaş olarak üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Yeter ki belediye bize olumlu yönde bir yol göstersin” ifadelerini kullandı.

“GÜVENLİK İYİ”

Güvenlikle ilgili bir sıkıntıları olmadığını ve meyhanelerin çok olmasına rağmen insanların edepleri ile içki masasından kalkmayı bildiklerini söyleyen Demir, son zamanlarda Suriyelilerle ilgili artışla ilgili söylenecek söz olmadığını belirterek, “Bodrum ve Marmaris yöneticileri kentlerin fazla istila edilmesinden dolayı Suriyelileri Mardin’deki kamplara göndermenin yollarını arıyorlar. İzmir’de böyle bir girişim yok. Basmane tıka basa Suriyeli olmuş önü alınamıyor. Alsancak’taki değerli kültür mirası yerler yakında onların yuvaları haline gelecek çünkü çoğunun kalacak yerleri yok.  Boş buldukları tarihi evlere şimdiden yerleştikleri haberlerini alıyoruz. En başta hükümet bu durumdan sorumlu. Yerel yönetimler hükümetin izin verdiği ve eyleme geçirdiği bu tür hareketlerinin sonuçlarını temizleme çalışıyorlar ancak onlarında ellerinden bir şey gelmiyor. Valilik ve bazı kamu kurumlarının bazı şeyleri organize etmesi lazım. Karar aslında daha tepeden alındığı için valinin de elinden bir şey gelmez. Vatandaş sandığa giderken aslında tüm bunların hesabını yaparak gitmeli ancak bunları yapabilecek sorgulama yeteneğimiz yok” dedi.

Haber Merkezi