Zamlar artık şaşırtmıyor

NİLGÜN TAZE

Asgari ücretin bin 300 TL olarak belirlenmesinin ardından, 1 Ocak 2016 ile birlikte elektriğe yüzde 6.8, cep telefonu vergisine yüzde 33, sigaraya en az yüzde 5, alkollü içkiye ortalama yüzde 15 zam gelmesi nedeniyle değerlendirmelerini aldığımız vatandaşlar, artışların kendilerini artık şaşırtmadığını belirterek, bu durumun klasik hale geldiğini söyledi.

Gelir adaletsizliğinin olmasının beklenen şeyler olduğunu ve bin 300 TL gibi bir rakamla bir ailenin geçinmesinin mümkün olmadığını belirten Elif Tınaz, ev kirası veren ve çocuk okutan ailelerin durumunun içler acısı halde olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde insanlar açlık sınırında dolaşıyor ve gelişmiş ülkelere baktığımızda asgari ücretin insanların her türlü ihtiyacını karşılayacak şekilde belirlendiğini görüyoruz. Bugün bir milletvekiline verilen maaşlar 17 bin TL iken, asgari ücretin bin 300 TL olmasının akıl ile açıklanabilecek hiçbir gerekçesi yok. Diğer ülkelerde vatandaş ile liderler arasında bu kadar farkın oluşması mümkün değil. Türk halkının yarı aç yarı tok yaşamayı hak ettiğini düşünmüyorum” dedi.

“VERDİKLERİNİ GERİ ALDILAR”

Ülkeyi kalkındırmakla sorumlu liderlerin kaşık ile verip kepçe ile aldıklarını ve insanları sömürmeye yönelik politikalar geliştirdiklerini belirten İsmail Taşkıran halkında bir dayanma sınırı olduğunu belirtti.  insanların her şeyin farkında olduğunu ve sadece kendi cebini düşünen insanların bencil bir yaşam biçimi sürdüğünü ifade ederek, “Asgari ücreti tespit eden insanlar birde kendileri o ücreti alıp geçinsinler, bakalım geçinebilecekler mi? Siyasetçiler her türlü besinin en iyilerini alarak ve en iyi yerlerde yaşayarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Asgari ücrete yapılan zammın ardından getirilen zamlar zaten yetersiz olan zammı götürdü. Dolar yükseldiğinde tüm ürünlere zam geldi ancak düştüğünde zamlar olduğu yerde kaldı. Emeklinin halinden ise anlayan ise hiç yok. Elektriğe ve diğer hizmetlere getirilen zamlar, ev kirası, çocukların masrafları, yiyecek tüm parayı tükettiği için bizler gezmek nedir bilmiyoruz. Hayatımız bir kısır döngünün içinde akıp gidiyor” açıklamasını yaptı.

“YARI AÇ YARI TOK YAŞIYORUZ”

Üç çocuk okutarak ev kirası verdiğini belirten simit satıcısı Osman Halhallı, yapılan zamların acımasızca olduğunu ve vatandaşların sesini çıkartmaması için sindirildiğini belirterek, “Çocuklar sabahları gözüme bakıyorlar ve hanımla her gün kavga ediyoruz. Ben sigara tiryakisiyim ve gün boyu sabit bir şekilde soğukta beklemek zorunda olduğum içinde içimi ısıtması için çay içmek zorunda kalıyorum. Günde gidiş dönüş 5 TL yol parası veriyorum. Bu da en az kendi giderimi 20 TL. yapıyor. Pazar parası olarak verdiğim 50 TL ile eşim eve fiyatların yüksek olmasından dolayı eve eli boş dönüyor. Elektrik 70, su ise 40 TL geliyor. Haddinden fazla az verilen ücret ancak gider ise tam tersi olarak çok fazla. Önceden çocuklarıma ihtiyaçları olan okul harçlıklarını verebiliyordum şimdi ise yetiştiremediğim için veremiyorum. Her şey ateş pahası olduğu için hanım her şeyi yarım kilo olarak almak zorunda kalıyor. Tek başına çalışan olarak üç çocuklu bir aileyi geçindirmenin ne kadar zor olduğunu siz düşünün” ifadelerini kullandı.

“BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDECEK”

Ülke yönetmekle sorumlu olanların kaynakları yeteri kadar iyi kullanılmamasından dolayı insanların açlık sınırında yaşamak zorunda kaldıklarını ifade eden dönerci Mehmet Kandil,  liderlerin vatandaşına zarar değil fayda veren insanlar olması gerektiğini belirterek, “Herkes konuşmaya gelince tepkisini gösteriyor ancak iş icraata geldiği zaman ortada kimseyi göremiyorsunuz.  Böyle gelmiş böyle gidecek artık yapılan zamlara o kadar alıştık ki artık bizi şaşırtmıyor. Halk birlikte hareket ederek ayaklanmayı da denedi ancak hiçbir sonuç alınamadı. Ben liderlerinden ümidi kesmiş bir vatandaşım. Böyle gelmiş böyle gidiyor” dedi.

Haber Merkezi