Çocuğun ufku genişliyor

EMİNE YALÇIN

Şirintepe Mahallesi’nde yer alan Güzeltepe İlkokulu ve Güzeltepe Ortaokulu’nun Müdürü İlhan Gürbüz, yaklaşık 8 ay önce bu okula atandığını belirterek, meslek hayatında 30 yılı geride bıraktığını ifade etti.

EĞİTİM BİR BÜTÜN OLARAK DÜŞÜNÜLMELİ

Gürbüz, Şirintepe Mahallesi’nde, Güzeltepe Mahallesi’nde ve Maltepe Semti’nde ikamet eden öğrencilerin Güzeltepe İlkokulu ve Güzeltepe Ortaokulu’nda eğitim ve öğretim hayatlarına devam ettiğini belirtti. Velilerin pek çoğunun taşeron şirketlerde çalıştığını ifade eden Gürbüz, “Çalışan velilerimizin yanı sıra işsiz olan velilerimizde var. Ailelerimiz dar gelirli ve çok çocuklu aileler. Mahallede sürekli olarak alt yapı sorunu yaşanıyor. Mahallede doğalgaz yok. Sık sık elektrik kesintisi yaşanıyor. Bu yaşanan sorunlar eğitimi de etkiliyor. Eğitimi etkiliyor çünkü eğitimi tek başına düşünmezseniz. Herkesin bildiği gibi eğitim aileden başlıyor. Eğer bir çocuğa ailesi destek vermiyorsa çevre yardımı olmuyorsa sunulan şartlar yeterli değil ise o çocuk sadece okula gelerek nereye kadar kendisini geliştirebilir ki. Eğitim bir bütün olarak düşünülmeli. Ailenin sosyo-ekonomik durumu, mahallenin alt yapısı, okulun alt yapısı ve akran davranışları gibi faktörler bir arada ele alınmalıdır” dedi.

BİR GÜN BİLE İZİN YAPMADIM

Akşam okulu tertemiz kapatıp gittikleri halde sabah geldiklerinde okulun bahçesini yabancı maddeler ile dolu olduğunu gördüklerini anlatan Gürbüz, her sabah okula geldiklerinde farklı manzaralarla karşılaştıklarında hayretler içerisinde olduklarını söyledi. Gürbüz, “Okulun bahçesine girip çirkin görüntüleri yaratan kişiler yine mahallede oturan kişiler. Bu okulda eğitim ve öğretim gören çocukların abileri, yeğenleri ya da aile fertlerinden birisi okulun bahçesine giriyor. Yaşanan bu sorunu gidermek için sürekli olarak veli toplantısı yapıyoruz. Evlerine giderek aileyi bilinçlendirmeye çaba gösteriyoruz. Ben yaz tatilinde bile 1 gün izin yapmadan çalıştım. Sınıflarımızda bulunan her sırayı teker teker silip zımparaladım. Şu an için okulumuzun sınıfları ve koridorları eğitim ve öğretim şekline uygun bir halde. 1978 yılında yapılan okulun sınıflarında koridorlarında pano yoktu. Kilo ile kumaş alıp eski tahtaların üzerine 60 adet pano yaptık. Okulda boyamadığımız tamir etmediğimiz hiçbir yer kalmadı. Okul kapılarını tamir ederek, boyadık. Kapı kollarını tamir ettik. Yine okula ilk geldiğimde okulun duvarlarında yazılan yazılardan dolayı duvarın boyası artık gözükmüyordu. Manalı manasız bir sürü yazılmış yazı vardı. Şimdi bizim bahçe duvarlarında rengarenk çizilmiş resimler var” diye konuştu.

KİMSE ÇOCUĞUNU İHMAL ETMEK İSTEMEZ

Gürbüz, mahalle sakinlerine öncelikle sahiplenme duygusunun verilmesi gerektiğine dikkat çekerek, okulun her zaman için mahalleye lazım olduğunu anlatmak gerektiğini ifade etti. Eğitimin olmadığı takdirde mahallede yaşanan sorunların değişmeyeceğini mahalleliye anlatılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Gürbüz, “Hiçbir anne ve baba çocuğunu ihmal etmek istemez. Ancak çalıştığı iş yeri ile ilgili olarak maalesef yer yer istemeyerek ihmal edebiliyor. Mesela veliyi görüşmek için okula davet ediyorum. Veli iş yerinden izin alamayacağını söylüyor. İş yeri demek kendi çalışanına özveri göstermiyor. Durum böyle olunca da veliye ulaşamıyoruz. Veliye ulaşamayınca çocuk ile ilgili olan sorunu çözemiyoruz” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARIMIZIN OKUMA ALIŞKANLIKLARINI ARTIRIYORUZ

Bazı ailelerin çocuklarını okula göndermeyip kendileri ile birlikte çalışmaya götürdüklerini de üzülerek anlattığını vurgulayan Gürbüz, ailesiyle birlikte çalışmaya giderek devamsızlık yapan çocuğun derslerden geri kaldığının altını çizdi. Gürbüz, “Okulun giderleri için velilerden para almıyoruz. Elimizden geldiğince eksiklikleri kendi çabamız ile gidermeye çalışıyoruz. Okulumuzda yaklaşık 770 öğrencimiz var. Derslik sayının az olması öğrenci sayının fazla olması sebebi ile ikili öğretim yapıyoruz. Okulumuzda 3 bina olmasına rağmen en büyük eksikliğimiz bina eksikliği. Okul bahçesi çocuklarımızın oyun alanı için yetersiz. Okula ait çok amaçlı salonumuz yoktu. Elimizden geldiğince öğrencilerimiz için oluşturduk. Öğrencilerimiz için kütüphanemizde var. Kitap okuma alışkanlıklarını artırma adına çalışmalarımızda var” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARIN KENDİLERİNE GÜVENİ GELİYOR

Gürbüz, öğrencilere yönelik yaptıkları çalışmaları ise şu şekilde anlattı: “5. 6. 7. ve 8. sınıflarda sene başında açmış olduğumuz yetiştirme kursları devam ediyor. Satranç kursuyla, futbol kursuyla, drama kursu ve halk oyunları kursu ile öğrencilerimize kendilerini geliştirmeleri için imkan sunuyoruz. Dersleri halk eğitim merkezinden gelen usta öğreticilerden alıyorlar. Bu hafta da bağlama kursu açacağız. Çocuğun sosyal aktiviteler ile uğraşması kendine özgü beceriler geliştirmesini sağlıyor. Ufku genişliyor. Çocuğun kendine güveni geliyor. Bu sebeplerle mevcut olan kurslara yaz tatilinde de devam ettik. Çünkü çocuklarımızın mahalle içinde oynayabileceği başka bir alan olmadığı için tatil günlerinde de okul bahçesinde vakit geçiriyorlar. Bizde bunu fırsat bilip çocuklarımızın boş vakit geçirmesine göz yummayarak kurslara devam ettik.”

NE SAHA VAR NE DE OTURMA ALANI

Eğitimsiz bir kişinin hiçbir iş yapamayacağını savunan Gürbüz, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Eğitim konusunda çok çalışmamız lazım. Bugün bu mahallede yaşanan bazı sorunlar yaşanıyorsa bu eğitim eksikliğindendir. Biz eğitim ile kendisine yapılmasını istemediği bir davranışı başkasına da yapmaması gerektiğini vermeliyiz. Bu eğitim verilmediği için kişi yaptığı olumsuz davranışları kendi özgürlüğüymüş gibi algılıyor. Yapılan davranışla karşı taraf üzülüyorsa o kişinin özgürlüğü nerede kaldı? Ekonomik geliri yüksek olan aileler çocuklarını her türlü kursa gönderiyor. Örneğin Bostanlı’da akla gelen her türlü saha var. Belediyenin yapmış olduğu voleybol sahası var. Bomboş. Futbol sahası var. Bomboş. Tenis kortları var. Bomboş. Bu bölgeye bakıyorsunuz çocuk sayısı fazla. 1 evde 5 çocuk var. Bölgede ne saha var ne de oturma alanı. Çocuklar sokak arasında top oynuyor. Biz çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu olmalarını istiyoruz. Bu amaç içinde öğretmenlerimiz ile birlikte elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Velilerimiz de çocuklarına daha fazla değer versinler. Çocuklarına karşı olan sevgilerini daha fazla göstersinler. Okullarına sahip çıksınlar.”

GÜZELTEPE İLKOKULU VE GÜZELTEPE ORTAOKULU’NUN TARİHÇESİ NEDİR?              

Okul, 1979-80 yıllarında Çimentepe Mahallesi 5 bin hane iken 16.9.1979 yılında Çimentepe İlkokulu olarak 9 derslik ve 16 Öğretmenle eğitim-öğretime başlamıştır. Mahallenin ve okulun ismi 1982’de Güzeltepe olarak değiştirilmiştir.1987-88 eğitim öğretim yılında ise B blok kısmı hizmete açılmış, 2007-2008 eğitim öğretim yılında ise C-Blok kısmı hizmete açılmıştır. Güzeltepe Ortaokulu bugün 3 idari bina, 2 öğretmen odası, kantin, ana sınıfı, anasınıfı yemekhanesi, rehberlik birimi, çok amaçlı salon, bilgisayar ve teknoloji sınıfları, teknoloji tasarım atölyesi, fen laboratuvarı, kütüphane ve destek eğitimi odası ile eğitim öğretim hizmeti vermekte.

GÜZELTEPE İLKOKULU VE GÜZELTEPE ORTAOKULU’NUN VİZYONU VE MİSYONU NEDİR?

VİZYON

Bireylerin, bireysel farklılıklarını geliştirerek, yaratıcılıklarını ön plana çıkaran bir kurum olmak.

MİSYON

Gelişmeye açık, kendine güvenen, bilim ve teknolojinin farkında olan, öğrenmeyi öğrenen bireyler yaratarak, okulu, çevrenin kültür merkezi haline getirmek için varız.

Haber Merkezi