Dünyada 220 milyon kişi Fransızca konuşuyor

İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Caroline David dünyada, 220 milyon kişinin Fransızca konuştuğunu belirterek Fransız dil ve kültürünü yaygınlaştırabilmek için çalışmalar yapmaya devam ettiklerini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.11.2016 07:54
  • Güncelleme Tarihi : 14.11.2016 07:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Dünyada 220 milyon kişi Fransızca konuşuyor

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER 

Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan Fransız Kültür Merkezi, bugün dünyada 220 milyon kişinin konuştuğu Fransızcayı daha geniş kitlilere ulaştırabilmek için çeşitli kültürel ve sanatsal faaliyetlerde bulunuyor.

1955 yılında kurulan Fransız Kültür Merkezi İzmir şubesinin kurulduğu günden bugüne nüfusu 4.5 milyona ulaşan İzmir’de tanıtımlarını en iyi tavsiye ve soyal medya üzerinden yapıyor.

Bir yıldır İzmir’de bulunduğunu ve İzmir’in tarihi, kültürel ve turistik olarak yüksek bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Caroline David, 4 milyon gibi büyük bir nüfusa sahip olan İzmir’in binlerce yıl öncesine giden bir tarihi geçmişe sahip olduğunu söyledi. İzmir’in hak ettiğinden daha az tanıtıldığını ifade eden David, “Fransız kültür merkezleri tüm dünyada iki ana eksen etrafında çalışıyor. Biri Fransız kültürü diğeri de Fransız dili. Her merkezimize 4 yılda bir yeni bir müdür atanır ve bu müdür kendi ilgi alanları ve tamamlamak istedikleri alanlara göre program yapar. Yaptığımız etkinliklerin büyüklüğü, küçüklüğü bizim için fark etmiyor çünkü her etkinliğimiz bizim için değerli. Sene içinde büyük ses getiren az sayıda etkinlik ya da farklı seviyelerde daha çok sayıda etkinlik yapmak, tamamen müdürlerin kendi inisiyatiflerine kalmış bir karar. Her müdürün kendi geçmişinden gelen birikimlerini kullanarak etkinlikler düzenleme yetkisi var. Geçmişte bazı müdürlerimiz ağırlıklı olarak arkeoloji alanında çalışmalar yaptı. Benden önceki müdürümüz Fransızca’nın tanıtılmasına yoğunlaşmıştı. Benim ise alanım güncel sanatlar olduğu için bu alana daha eğilimliyim” dedi.

FİLM GÖSTERİMLERİ İLGİ ÇEKİYOR

Düzenledikleri kültürel etkinliklerle özellikle genç neslin dikkatini çekmeyi başardıklarını ifade eden David, bu kapsamda gösterime sundukları filmlerin yoğun ilgi gördüğünü belirterek, “Sinema salonumuzun her zaman dolu olması bizi mutlu ediyor. Başta gençler olmak üzere her yaşta insan, Fransız filmlerini izlemeye geliyor. Dil bariyerine rağmen hiç Fransızca bilmeden Fransız kültürünü takip eden bir kitlemiz var. Bu da bizim için sevindirici bir durum. Fransıca dil kurslarına karşı yeterli ilgi yok demek istemiyorum ancak beklediğimiz düzeyde değil. Kültürel etkinliklerimize gelen kitle daha fazla” diye konuştu.

220 MİLYON KİŞİ FRANSIZCA KONUŞUYOR

İzmir’de bundan 30 yıl öncesine kadar en çok konuşulan dilin Fransızca olduğu bilgisini veren David, son 10 yıl içinde İngilizce tarafından Fransızca’nın geriye atıldığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Günümüzde her insan ilk olarak artık İngilizce öğrenmek istiyor. Ancak sadece İngilizce bilinler iş hayatında tek dille kendilerine yer bulamadıkları için 2. ve 3. dilleri öğrenmek zorunda kalıyorlar. İngilizce’nin yanında bir başka yabancı dil denildiğinde Fransızca öğrenilen 2. diller arasında ön sırada yer alıyor. Dünyada şu an 220 milyon kişi Fransızca konuşuyor. Bu çok yüksek bir rakam olmasa da Çin’in nüfusunu düşünürsek oldukça iyi bir rakam. Öte yandan nüfusunu göz önüne alırsak, Çince de öğrenilmesi gereken diller arasında yer alıyor.”

 

FARKLILIKLARA SAYGI

Türkiye’ye uyumlanmakta kültür benzerliklerinden dolayı fazla zorlanmadığını ifade eden David, Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi’nin İzmir için büyük bir şans olduğunu belirterek, “Ben Alsancak’ta oturuyorum. Bir taraftan kilise çanını duyarken yarım saat sonra da ezan dinleyebiliyorum. Bu farklılıklara gösterilen saygı da benim iyi hissetmeme neden oluyor. Belki İzmir’in her kesiminde böyle değildir ancak ben Alsancak’ta yaşadığım için böyle hissediyorum. İstanbul’da da aynı durum var bir tarafta camiler diğer tarafta kilise ve sinagoglar bir arada bulunuyor. Meslektaşlarımızla aramızda konuşurken sık sık Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi’nden bahsediyoruz çünkü bu merkez dünyanın birçok şehirde bulunmayan fonksiyonlara ve büyüklüğe sahip. Bu merkezin İzmir için büyük şans olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“MÜZELERİN SAYISI ARTIRILMALI”

Tarihi eserlere meraklı biri olarak İzmir’de müzelerin fazlalaştırılması ile ilgili çalışmalar yapılabileceğini belirten David, bu artışın İzmir’in tanıtımında ve daha iyi anlaşılmasında büyük rol oynayabileceğini ifade etti. David, “İzmir’in sanatçılar ve eserleri açısından bir güncel sanat potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum. Neden bütün sanatçılar eserlerini sergileyebilmek için İstanbul’a gitmek zorunda kalsınlar. İzmir’de özellikle genç ve yetenekli sanatçıların sergi açabilecekleri alanlar yaratılarak sanatın İstanbul’a göçünün önüne geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. İzmir’de çok yetenekli ve değerli sanatçılar olmasına rağmen bu potansiyel dışarı kaçırılıyor” açıklamasını yaptı.

85 YAŞINDA ÖĞRENCİ

Geçtiğimiz hafta 17.’si düzenlenen kısa film festivalinin İzmir için çok büyük bir sanatsal etkinlik olduğunu ve Fransız Kültür Merkezi’nin ilk yıllarından bu yana festivale salonunu açarak ev sahipliği yaptığını belirten David, şu ifadeleri kullandı: “Başta Fransız yapıtları olmak üzere dünyada geliştirilen birçok yeniliği tanıtmak için salonlarımızı açmaya devam ediyoruz. Dil eğitimlerimiz için de her 3 ayda bir yaklaşık 500 öğrenci kayıt yaptırıyor. Bütün kurları bitirmek yaklaşık 3 yıl sürüyor. Her yaştan insan bugün Fransızca öğrenmek için merkezimize gelebiliyor. Öyle değişik bir öğrenci profilimiz var ki sınıflarımızda 85 yaşında bir öğrenci görebiliyoruz. Öğrencilere ulaşmak büyük bir emek istiyor. Özellikle gençlere farklı etkinlikler aracılığıyla Fransızca’yı sevdirmek için derslerde sadece Fransızca’nın konuşulacağı satranç kursları açacağız. Yine plastik sanatlara yönelik etkinlikler düzenleyerek öğrencilerimizin bir taraftan öğrenirken diğer taraftan da sanat aracılığıyla keyifli vakit geçirmelerini sağlayacağız. Bunlar bizim eğlence içerikli eğitim atölyelerimiz.”

POZİTİF ETKİLEŞİM

İzmir’de Fransızca’ya ilgi çekebilmek için yoğun bir çaba harcayarak, medya başta olmak üzere tanıtım film ve broşürleri hazırladıkları bilgisini veren David, aynı zamanda Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım ağlarını kullandıklarını söyledi. Bütün klasik ve son dönem iletişim araçlarını kullandıklarını söyleyen David, “Aslında tüm bu iletişim araçlarına rağmen en etkili tanıtımın da merkezimizde dil eğitimi alan öğrenciler tarafından yapıldığını düşünüyorum. Birebir yaşandığı ve hayat bulduğu biçimi ile aktarılan bu deneyimler sohbet ortamında aktarıldığı için diğer kanallara göre daha etkin ve etkili oluyor. Bu tanıtımların yanı sıra okul ziyaretlerinde bulunuyoruz. Öğrencilerin Fransızca öğrenmesi çok önemli çünkü bu artı onların yaşamlarını önemli ölçüde pozitif yönde etkileyecek. Fransızca eğitim veren bazı okullara destek vermek için öğretmenlerimizi gönderebiliyoruz. Bizlerin kendimize sorduğumuz soru insanlara nasıl Fransızca öğretiriz değil onların geleceklerine nasıl katkıda bulunabiliriz yönünde. Ayrıca personele yönelik Fransızca kursları için biz öğretmenlerimizi şirketlere gönderiyoruz, böylelikle çalışanlar zamandan tasarruf etmiş oluyorlar” ifadelerini kullandı.

“ŞEHİR MERKEZİYLE SINIRLIYIZ”

David, Fransız Kültür Merkezi’nin Alsancak’ta bulunması nedeni ile öğrenci portföyünün de ağırlıklı olarak Alsancak ve şehir merkezi civarında oluştuğunu dile getirerek amaçlarının Karşıyaka, Buca, Balçova gibi semtlerden daha çok kişiye ulaşmak olduğunu söyledi. Ulaşım ve zaman kısıtlılığı gibi nedenlerin Fransızca öğrenmek isteyen kişilerin önüne geçtiğini ifade eden David, ücretlerinin diğer özel kurslara göre daha uygun olduğunu söyleyerek, “Dil öğrenmek bir yetenektir ve her alanda olduğu gibi dil öğrenmek içinde gerekli zaman ve enerji harcanmalıdır. Öğrenmeye vakit ve çaba sarf edenle sarf etmeyenin durumu elbette farklı olacaktır. Bu nedenle öğrencilerimize özellikle derslerini iyi takip etmelerini ve kurs dışında da hayatlarına Fransızca’yı bir şekilde katmalarını tavsiye ediyoruz. Dil öğreniminde öğrenciye burada çok iş düşüyor” şeklinde konuştu.

ORTAK PROJELER

Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olan 4 buçuk milyon nüfuslu İzmir’in daha iyi tanınmayı hak eden bir şehir olduğunu belirten David, İzmir’in muhteşem körfezi, tarihi, Akdeniz’e açılan kozmopolit limanı, iklimi ve eğlenceli ortamı ile sanat ve kültür yaşamı için ideal bir çerçeve oluşturduğunu belirtti. David, İzmir Fransız Kültür Merkezi’nin bu sene dostları ve izleyicileriyle, ortaklık yaptığı kurum ve kuruluşlarla yeniden bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Merkezimiz faaliyetine başladığından bu yana yapmakta olduğu gibi Fransız dilini yaymak ve öğretmek, yaratıcılık, araştırma ve düşünme çalışmalarını yayınlaştırmak, kültürel etkinliklere destek, Türk-Fransız kurum ve kuruluşlar arasındaki karşılıklı değişim gibi konulardaki görevlerini sürdürecektir. Ankara ve İstanbul Fransız kültür merkezleri ile ortak projeler üretme ve yenilikçi etkinlikler, gastronomi, sinema, müzik, tasarım ya da plastik sanatlar gibi farklı alanlar bu yılki randevularımızı oluşturacak. Etkinliklerimizin amacı, İzmirli sevgili dostlarımızın kültür ve sanat alanlarındaki ihtiyaç ve isteklerine daha iyi yanıt verebilmek ve Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkileri zenginleşmesine vesile olabilmektir” dedi.

İzmir Fransız Kültür Merkezi Dışişleri Bakanlığına bağlı mali özerkliği olan bir kurum olup başta Fransızca öğretimi olmak üzere sanatsal, görsel işbirliği ve tanıtımı, kütüphane, eğitim ve dilbiliminde işbirliği konularında etkinliklerde bulunuyor. Merkez, bünyesindeki akıllı tahtalarla donatılmış olup 13 sınıfıyla, prestijli ve samimi bir ortamda her ay başlayan kurs seçenekleri önermekte. Çocuklar (7-12 yaş grubu), gençler (13-16 yaş) ve yetişkinlere (17 yaş ve üstü) yönelik kurslar düzenleyen Fransız Kültür Merkezi talebe göre özel ihtiyaçlara cevap veren kurslar da önermekte. Bir seyahate hazırlanma, mesleki amaç (turizm, ticaret, gastronomi…), eğitim, kamu sınavlarına hazırlık, Fransızca seviyenizi bulunduğu seviyede tutma, çocukların Fransızca eğitimlerini takip ya da CNED aracılığı ile eğitim alan Fransız çocukların derslerine destek bu çalışmalar içinde yer alıyor. Bu kurslar sınıf içi gruplar halinde olabileceği gibi özel dersler şeklinde de Alsancak ya da Çeşme’de gerçekleştirilebiliyor.

Fransız Kültür Merkezi’nin kültürel etkinlik politikası mükemmel konumu ve DCP Sony 4K sistemiyle donatılmış olup 200 kişilik gösteri salonu ve 100m²’lik sergi alanıyla yaşayan bir yer sunmakta. Öte yandan kültürel işbirliğinin amacı, Fransız Kültür Merkezi’nin İzmir’in kültürel yaşantısında etkin bir şekilde yer almasını sağlamaktır. Bunu yaparken de, yerel partner kurumlarla farklı sanatsal alanlarda özellikle de Fransa’nın çok güçlü olduğu konular olan güncel müzik, çağdaş dans, edebiyat çalışmayı amaçlamaktadır.

Haber Merkezi