Sayfa Yükleniyor...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Gazze'deki kardeşlerimizin maruz kaldığı bu büyük trajedi ve katliamı en kısa sürede sonlandırmak, bu yönde somut adımların atılmasını sağlamak, vazgeçilmez bir sorumluluk haline geldi." açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Washington'daki ABD ile Türkiye arasındaki Stratejik Mekanizma Toplantısı görüşmeleri için gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Türk basın mensuplarıyla bir araya geldi ve temaslarını değerlendirdi.
ABD'li mevkidaşı Antony Blinken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Kongre üyeleriyle yaptığı görüşmelerde, ABD'nin YPG/PKK'ya desteği ve FETÖ ile ilgili atması gereken adımlar başta olmak üzere ikili ve bölgesel konuları detaylı bir şekilde ele aldıklarını belirten Fidan, özellikle Gazze konusuna geniş bir yer ayırdıklarını ifade etti.
ABD ile yapılan görüşmelerde enerji, ekonomi, finans, maliye, terörle mücadele ve bölgesel konuların yanı sıra Gazze, Suriye ve Ukrayna gibi ana başlıklarda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Fidan, Türkiye'nin pozisyonunu net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
YPG/PKK tehdidine dikkat çeken Fidan, ABD'nin YPG/PKK'ya sağladığı desteğin sadece silahla sınırlı olmadığını, bunun yanı sıra aktarılan kapasite, verilen eğitimler ve oluşturulan kurumsallaşmanın Türkiye için tehdit oluşturduğunu vurguladı. Fidan, Türkiye'nin terörle mücadelesini meşru ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde sürdüreceğini ve bundan kimseyi alıkoyamayacağını belirtti.
Ayrıca Fidan, ABD ile Türkiye arasındaki stratejik ilişkinin ilerlemesinin önündeki en büyük engelin, YPG/PKK konusunda alınacak kararların kalıcı bir çözüme kavuşturulmaması olduğunu belirterek, bu durumun her iki ülke için de bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Fidan, Washington'da gerçekleşen görüşmelerde, Suriye'deki YPG ile olan ilişkilerden duyulan memnuniyetsizliğin ve bu ilişkinin iki NATO üyesi ortak arasında stratejik bir tehdit oluşturduğunun altını bir kez daha çizdi.
Ayrıca, FETÖ'nün halen bir tehdit oluşturduğunu ve ABD'nin bu konuda atması gereken adımların olduğunu muhataplarına net bir şekilde ilettiğini vurguladı.
Fidan, Amerikalı muhataplarıyla gerçekleştirdiği görüşmelerde özellikle Gazze'deki İsrail saldırılarının durdurulması için gerekli adımların ele alındığını ifade etti. Türkiye'nin de içinde yer aldığı bir grup ülkenin diplomatik baskı ve takibi sonucunda batılı ülkelerin ve kurumların belirli adımlar atmaya mecbur kaldığını dile getiren Fidan, "Özellikle son aylarda insani trajedinin artan boyutları karşısında uluslararası toplumun Gazze'ye insani yardımların acilen ulaştırılması konusunda görüşlerimizi paylaştık. Bu bağlamda atılabilecek adımları ele aldık. Türkiye olarak üzerimize düşen sorumlulukları ve Amerika'dan beklentilerimizi net bir şekilde ifade ettik." şeklinde konuştu.
Fidan, İsrail-Filistin sorununa kalıcı siyasi çözümün ancak bağımsız Filistin devletinin kurulması ve iki devletli çözüm ekseninde olacağını vurguladı. "Dünyadaki hiçbir olayda bu derece üstünde bir oydaşma sağlanmamıştır, şu konularda hemfikirler: Ateşkesin olması, bazıları insani ateşkes diyor, bazıları bizim gibi kesintisiz sürekli bir ateşkes, insani yardımların girmesi ve sivillerin öldürülmesinin bir an önce durması ve iki devletli çözüm. Sadece ateşkes değil, hemen beraberinde iki devletli çözümün hayata geçirilmesi. Şimdi bunun üzerinde hemen hemen bütün dünya hemfikir olmuş durumda." şeklinde konuştu.
Ayrıca, Fidan, ABD yönetiminin Gazze'ye geçici liman kurma yaklaşımının uluslararası kamuoyunda ortaya çıkan tepkinin bir sonucu olduğunu belirtti ve birçok ülkenin bir şey yapmak zorunda hissettiğini ifade etti.
"Gazze'deki durum vicdanlara ağır bir yük" diyen Fidan, bu trajedinin sadece vicdanları etkilemekle kalmayıp aynı zamanda ülkelerin kendi toplumlarını da harekete geçirebileceğini vurguladı. "Gazzeli kardeşlerimizin yaşamış olduğu bu büyük trajediyi, bu büyük katliamı bir an önce sonlandırmak, buna yönelik somut adımların atılmasını sağlamak artık vazgeçilmez bir sorumluluk oldu." şeklinde konuştu.
Bakan Fidan, "Konu İsrail olduğunda, uluslararası sistemin özellikle batı merkezli sisteminin kör, sağır ve dilsiz olduğunu biliyoruz. Bu artık dünyada herkesin bildiği, hatta bazı insanların bile artık söylemekten yorulduğu bir gerçeklik haline geldi. Ancak, Gazze'de bilinçli bir şekilde 30 binden fazla masum sivilin katledilmesi, zulümde yeni bir boyut temsil ediyor. Bu durumun devam etmesi, uluslararası sistemde krize ve bölgede patlamalara neden olabilir. Devletler artık buna göre harekete geçmek zorundalar." şeklinde konuştu.
Fidan, Ukrayna savaşını da ele aldıklarını belirterek, Rusya ve Ukrayna'nın masaya oturma konusunda henüz istekli olmadıklarını söyledi. Fidan, "Dışarıdan üçüncü bir göz olarak, bu savaşın durması için bir diyalog zemini oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bu savaşın durması, daha büyük risklerin yayılmasını engellemek için önemli bir adım olacaktır." dedi. Avrupa'nın ortasında gerçekleşen bu savaşın bölge için bir risk oluşturduğunu ve Karadeniz'in güvenliği ile tahıl güvenliği gibi birçok çevresel tehdidi beraberinde getirdiğini dile getirdi.
Türk-Amerikan ilişkilerine de değinen Fidan, "Yenilenmiş bir psikolojiyle, daha pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkanı var." dedi. Türk-Amerikan ilişkilerinin uzun bir tarihe ve sorunları çözme refleksine sahip olduğunu vurgulayan Fidan, ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 30 milyar dolardan 100 milyar dolara çıkarılması hedefine ilişkin görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
Fidan, şu sözlerle devam etti: "Şu anda yaşadığımız sorunları yönetirken, aynı zamanda iki ülkenin ortak potansiyelini ve fırsatlarını keşfetme konusunda da önemli adımlar atmamız gerekiyor. Bu, belli bir zihinsel çerçeve, diplomatik esneklik ve kabiliyet gerektiren bir husus. Cumhurbaşkanımızın vizyonu, ülkemizin sıkı bir şekilde korunması ve ortaklarımızla ilişkilerimizi geliştirme yolunda bir irade ortaya koymamız gerektiğini gösteriyor."
F-16 ve F-35 konularını da değerlendiren Fidan, F-16'larla ilgili siyasi sürecin tamamlandığını ve Biden yönetiminin Kongre'yi bilgilendirerek irade ortaya koyduğunu ifade etti. Uçakların üretim ve teslimat süreçlerinin teknik olarak başladığını söyledi.
Fidan ayrıca F-35 konusuna da değinerek, Türkiye'nin bu programın bir parçası olduğunu ancak haksız bir şekilde programdan çıkarıldığını belirtti. S-400 meselesinin bahane edilerek bu kararın alındığını ifade eden Fidan, Türkiye'nin ulusal ödemelerinin olduğunu ve gerekli uçakları alması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin bu konuları açık ve geniş bir şekilde tartışmaya her zaman hazır olduğunu ve Amerika'nın da bu konuda açık fikirli olması gerektiğini dile getirdi.
AA