- Dünya
- 02.08.2025 16:35
Kimsenin beklemediği bir felaket… Gözlerinizi alamayacağınız detaylar ve gizemli gerçekler bu köyde yaşandı.
Hindistan’ın Bihar eyaletinde, insanlık onurunu derinden sarsan korkunç bir olay yaşandı. Cadı olduğu iddiasıyla hedef gösterilen bir aileden beş kişi, köylüler tarafından vahşice linç edilerek diri diri yakıldı. Aradan geçen üç haftaya rağmen köydeki hayat neredeyse tamamen durdu; kalanlar psikolojik destekle ayakta durmaya çalışıyor. İşte olayın yaşandığı köyden korkunç tanıklıklar ve sarsıcı detaylar...
Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer alan Bihar eyaletindeki Tetgama köyü, 6 Temmuz gecesi bir kabusun içinde kayboldu. İddialara göre 71 yaşındaki Kato Devi ve ailesinden dört kişi, “cadılık” suçlamasıyla köy halkı tarafından diri diri ateşe verildi. Bu insanlık dışı saldırının ardından köy, neredeyse hayalet kasabaya döndü. Evler boşaldı, sokaklar sessizliğe gömüldü.
Hayatta kalanlardan Manisha Devi’nin sözleri, o korkunç geceyi en iyi şekilde özetliyor:
“O gece üzerine kara bir perde indi, bir daha da aydınlanmadı.”
Olayın arka planında kabileler arası bir anlaşmazlık yatıyor. Ramdev Oraon isimli bir köylünün oğlunun ölümünden komşularını sorumlu tutması, tetikleyici oldu. Geleneksel “şeytan çıkarma” ritüelleri bahanesiyle toplanan 150-200 kişilik kalabalık, bir anda katliam gerçekleştirdi.
Kurbanlar önce acımasızca dövüldü, ardından bağlanarak sürüklendi. Üzerlerine benzin dökülüp ateşe verilmesi, insanlık tarihinin en karanlık yöntemlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Polis raporları, yasadışı topluluk, linç, silahlı saldırı ve delil karartma suçlamalarını içeriyor.
Olay yerine sadece 7 kilometre mesafedeki polis karakolunun tam 11 saat boyunca sessiz kalması ise büyük tepki çekti. Bölge Yargıcı Anshul Kumar, bu gecikmeyi “büyük bir zafiyet” olarak tanımlarken, sorumlu polis memurunun açığa alındığını duyurdu.
Yerel aktivist Mira Devi, bölgedeki kabile topluluklarının büyük çoğunluğunun eğitimden uzak olduğunu belirtiyor. Hastalık ve ölüm gibi durumlarda doktorlar yerine geleneksel “şeytan çıkarıcılar”a başvurulması ise trajedinin boyutlarını genişletiyor.
Köy meclisi başkanı, çocukların çoğunun okul yerine tehlikeli tuğla ocaklarında çalıştırıldığını dile getirdi. Köyde sadece üç çocuk resmi olarak okula kayıtlı, ancak düzenli eğitim alma şansları çok düşük.
Cinayetlerin işlendiği iki odalı kulübe, artık sessiz ve dokunulmamış bir anıt gibi duruyor. Manjit ile eşi Rani Devi’nin odası, o kanlı geceden beri olduğu gibi korunuyor.
Manisha Devi’nin yürek parçalayan ifadeleri, yaşanan vahşetin canlı bir tanıklığı:
“Önümüzde gerçekleşti her şey. Hiçbirimiz engel olamadık. O anı unutmak mümkün değil.”
Kaynak : HABER MERKEZİ