- Dünya
- 02.10.2025 00:30
Gazze’ye insani yardım götürmeyi amaçlayan 50’den fazla gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu, daha önce saldırıya uğrayan yüksek riskli bölgeye giriş yaptı. İsrail donanması müdahale sinyali verirken, 12 savaş gemisinin filoya yaklaştığı bildirildi. Milli Savunma Bakanlığı ise 3’ü Türk vatandaşı olmak üzere 11 kişinin tahliye edildiğini açıkladı.
Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkan Küresel Sumud Filosu, yüksek riskli bölgeye girdi. İsrail’in askeri müdahale hazırlığında olduğu belirtilirken, filonun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, İHA hareketliliğinin arttığı ve 12 İsrail gemisinin filoya yaklaştığı bildirildi. Milli Savunma Bakanlığı, yardım faaliyetleri kapsamında 3’ü Türk vatandaşı toplam 11 kişinin tahliye edildiğini duyurdu. İsrail’in daha önceki insani yardım filolarına yönelik sert müdahaleleri, yeni bir uluslararası kriz ihtimalini gündeme taşıdı.
Filodan yapılan açıklamalara göre, İsrail'e ait en az 12 savaş gemisi teknelere yaklaşarak olası bir müdahalenin sinyallerini vermeye başladı. İsrail kamu yayıncısı KAN’a göre, İsrail donanması bazı gemileri batırmayı, aktivistleri gözaltına alarak Aşdod Limanı üzerinden sınır dışı etmeyi planlıyor.
Filonun organizatörlerden yapılan son açıklamada, 20'den fazla geminin filoya yaklaşık üç deniz mili uzaklıkta olduğu belirtilerek, "İsrail donanmasının bir saat içinde müdahalesini bekliyoruz. Güvertede alarm durumundayız" ifadeleri kullanıldı.
Milli Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, yardım talebinde bulunan 3’ü Türk vatandaşı olmak üzere toplam 11 kişinin Türk Deniz Kuvvetleri unsurlarınca güvenli şekilde tahliye edildiğini duyurdu. Açıklamada, tahliyelerin Doğu Akdeniz’de seyreden sivil gemilerden gerçekleştirildiği belirtildi.
İsrail, 2010’dan bu yana Gazze’ye yönelik insani yardım filolarına müdahalede bulunuyor. En dikkat çeken olay, 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara gemisine düzenlenen baskın olmuştu. Olayda 10 aktivist hayatını kaybetmiş, birçok kişi yaralanmıştı.
Geçtiğimiz aylarda da Freedom Flotilla Koalisyonu’na bağlı Madleen isimli yelkenli uluslararası sularda durdurulmuş; teknede bulunan iklim aktivisti Greta Thunberg ve Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan dahil yolcular Aşdod Limanı’na götürülmüştü.
İsrail’in müdahale tehditleri, uluslararası hukukta yeni tartışmaları gündeme getirdi. Uzmanlara göre:
BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS): Açık denizlerde serbest seyrüsefer hakkını garanti eder.
San Remo El Kitabı: Aç bırakmaya neden olan ablukaları ve insani misyonlara yönelik saldırıları yasa dışı sayar.
BM Güvenlik Konseyi Kararları (2720 & 2728): Gazze’ye engelsiz insani yardım erişimini zorunlu kılar.
Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve Roma Statüsü: Yardımın engellenmesini ve sivillerin aç bırakılmasını savaş suçu olarak tanımlar.
Haberin uluslararası yönüyle birlikte deniz hukukunun teknik detayları da yeniden gündemde:
Kara Suları: Kıyı devletinin tam egemenliğinde, 22 km’ye kadar olan deniz alanı.
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB): Kıyıdan 370 km’ye kadar uzanır, seyrüsefer serbesttir.
Uluslararası Sular: Tüm devletlerin serbest dolaşım hakkına sahip olduğu alanlardır.
UNCLOS’a göre, bu sularda bayrak devleti dışında herhangi bir ülkenin müdahale yetkisi bulunmuyor.
Kaynak : HABER MERKEZİ