Sayfa Yükleniyor...
26 yıllık öğretmenlik hayatı boyunca öğrencilerine bildiklerini anlatmaya çalıştığını belirten Mustafa Urcan İlkokulu Müdürü Seval Üstün, amaçlarının yöneticilikle öğretmenliği bağdaştırarak tüm öğrenci ve velilerin kalbine girmek olduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE
Mustafa Urcan İlkokulu Müdürü Seval Üstün ile okulda yaptıkları çalışmaları ve eğitimin çocuk üzerindeki önemini konuştuk.
Kendi ellerine teslim edilen çocuklara insanlığa faydası dokunacak bilgileri aktarmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Mustafa Urcan İlkokulu Müdürü Seval Üstün, Okullar Hayat Olsun Projesi kapsamında verilen Değerler eğitimine büyük önem veriyor.
DEĞERLER EĞİTİMİ VERİYORUZ
Sevgi, saygı, çalışkanlık, şefkat, hoşgörü, vicdan gibi insanı insan yapan değerlerin eğitimini vermeye başladıklarını ve bu erdemlerin geri dönüşümünün şaşkınlık yaratacak kadar olumlu olduğunu belirten Üstün, öğrencilerin aldıkları Değerler eğitiminden sonra eskisi kadar televizyon, bilgisayar ve cep telefonu ile vakit geçirmediklerini fark ettiklerini söyledi. Üstün, Bunun yerine birbirleri ile kaynaşmayı, birlikte aktiviteler yapmayı tercih etmeleri biz eğitimcileri çok mutlu etti. Matematik, Türkçe, Fen gibi akademik dersler bir ay ya da bir yıl sonra da öğretilebilir ve bunlar bir kayıp olarak değerlendirilemez. Ancak insan gibi davranışlar sergilememizi sağlayan evrensel ilkeleri ikinci plana atmak ya da eğitimini ötelemek önce kişinin kendisine, ardından insanlığa zarar vermesinden başka bir şey sağlamaz açıklamasını yaptı.
YÜZDE 70 ERDEMLER EĞİTİMİ
Eğitmenlerin bir araya gelerek nasıl daha mutlu bireyler yetiştirebilecekleri ile ilgili çalışmalar yaptıklarını belirten Üstün, ana sınıfı ve ilkokullarda yüzde 70 değerler eğitimine, yüzde 30 akademik derslere yer verdiklerini ifade etti. Ortaokul ve lisede ise tam tersi olarak yüzde 70 akademik, yüzde 30 değerler dersi verdiklerini söyleyen Üstün, Değerleri yüksek olan güzel bir ülkede yaşıyoruz. Teknolojinin artması ile birlikte yetişkinlerde dahil olmak üzere her kesim zamanının büyük kısmını internet ortamında geçiriyor. Var olan bazı değerlerimizin yozlaşmaya başladığını görmemizin ardından İzmir genelindeki eğitmen arkadaşlarımızla yılın belli dönemlerinde bir araya geliyor ve değerlerimizi başta kendimiz olmak üzere nasıl hayata geçirebileceğimizin yollarını arıyoruz. Bu arayışlarımız meyvelerini vermeye başladı. Bizler yargılamayı bırakarak kendilerini başkalarının yerine koyabilen bir nesil yetiştirme gayretindeyiz. İnanıyorum ki farklılıklarla bir arada yaşamayı ve saygı duymayı öğrenmek savaşların çıkmasını da engelleyecektir ifadelerini kullandı.
MARKA OLMUŞ BİR OKUL
12 yıl Kastamonu, 12 yıl da Bornovada hizmet vermesinin ardından Mustafa Urcan İlkokuluna atandığını belirten Üstün, Karabağlar Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün destekleri ile kısa bir süre içerisinde uyum sağladığını ifade etti. Üstün, Okulumuzda 10 tane sınıfımız 2 tane de anasınıfımız olmak üzere 24 şubemiz var. Okulumuza çocuğunu kayıt yaptırmak isteyen çok fazla veli olmasına rağmen okulumuzun kapasitesi yeterli olmadığı için tüm taleplere karşılık veremiyoruz. Şu an 752 öğrencimizin yarısı sabah diğer yarısı da öğlen olmak üzere eğitim görüyor ve 30 kişilik bir öğretmen kadrosu ile eğitim vermeye çalışıyoruz. Mustafa Urcan İlkokulu bir marka haline gelmiş ve bu gelişimin üzerine bir marka da biz koymaya çalışıyoruz. Karabağlar Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile TEOK ve LYSdeki başarımızı daha da artırabilmek için Ortaokullarda Başarıyı Artırma Projesi (OBAP) adı altında projeler ürettik şeklinde konuştu.
KAPSAMLI VE ÖZGÜN ÇALIŞMA
Çok hızlı bir şekilde gelişen teknolojinin başarı için sistemli ve planlı bir çalışmayı kaçınılmaz kıldığını belirten Üstün, şunları söyledi: Sürekli değişen ve gelişen ortamlarda çağın gerekleri ile uyumlu bir eğitim öğretim anlayışını sistematik bir şekilde devam ettirebilmemiz, belirlediğimiz stratejileri en etkin şekilde uygulayabilmemiz ile mümkün olacaktır. Kapsamlı ve özgün bir çalışmanın sonucu hazırlanan Stratejik Plan, okulumuzun çağa uyumu ve gelişimi açısından tespit edilen ve ulaşılması gereken hedeflerin yönünü doğrultusunu ve tercihlerini kapsamaktadır. Katılımcı bir anlayış ile oluşturulan Stratejik Planın, okulumuzun eğitim yapısının daha da güçlendirilmesinde bir rehber olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Okulumuza ait bu planın hazırlanmasında her türlü özveriyi gösteren ve sürecin tamamlanmasına katkıda bulunan idarecilerimize, stratejik planlama ekiplerimize, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz Strateji Geliştirme Bölümü çalışanlarına teşekkür ediyor, bu planın başarıyla uygulanması ile okulumuzun başarısının daha da artacağına inanıyor, tüm personelimize başarılar diliyorum.
Okul Müdürü Seval Üstün Kimdir?
Okul Müdiremiz Seval Üstün, 1969 Malatya doğumludur. İl öğrenimini Eskişehirde orta öğrenimini İzmirde tamamladı. Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Yüksek Okulu Sınıf Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünü de bitirdi. Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yüksek lisansını tamamlayan Üstün, çeşitli yerlerde 19 yıl sınıf öğretmenliği görevi ve 4 yıl müdür yardımcılığı görevinde bulundu. 24.10.2013 tarihinde tecrübeli ve deneyim sahibi olarak; Mustafa Urcan İlkokulunda müdür olarak görevine başlamıştır.
OKUL TARİHÇESİ
Okulumuz 1971 yılında açılmış olup, arsasını bağışlayan Mustafa Urcan adlı hayırseverin adını almıştır. O günden bugüne sayısız mezunlarının iyi yerlere geldiğini görmek herkesi onurlandırmaktadır. 2013 yılında göreve başlayan Okul Müdürü Seval Üstün, öğrencilerinin başarısını artırmak için öğretmenler ve okul personeli ile birlikte birçok güzel projeye imza atmıştır. Okul bahçesine yapılan Atatürk Büstü, yenilenen okul salonu, bahçe duvarının yapımı, ortak kantin alanı oluşturulması bu projelere örnek olarak verilebilir. Takım çalışmasının en büyük destekçisi olduğunu, iletişim ve karşılıklı anlayış sayesinde iyi yerlere gelinebileceği savunulmuştur.
Okulumuzun başarısını yükseltmek, geliştirmek ve bu konuda tüm öğretmenlerin üzerine düşen görevleri yapmaları, öğrencilerin her türlü sorunları ile ilgilenmeleri, bire bir çalışmalar yaparak başarı seviyesini yükseltmeye çalışmaları ve takım ruhuyla hakkını arayan, sorgulayan, dürüst, saygılı, Atatürkün yolunda ilerleyen bireyler yetiştirmek en büyük amacımızdır. Çalışanlarının her türlü sorunları ile ilgilenen, yardımcı olmaya çalışan okul müdürümüz, öğretmenlerinin her zaman yanında olduğunu, takım çalışmasının her zaman önemini vurgulayarak her konuda destek vermiştir. Daha birçok güzel şeylere takımıyla imza atacağına inanarak hep birlikte doğruyu, iyiyi, güzeli yakalamak için yürümeye devam edeceğiz.
Mustafa Urcan Kimdir?
Okulumuza adı verilen Mustafa Urcan, 1900 yılında İzmirde doğmuştur. Kemeraltı Hisar Camii civarında yorgancılıkla uğraştığı için çevresinde Yorgancı Mustâ Bey olarak tanınan Mustafa Urcan, gösterişten uzak, dinine bağlı, mütevazi bir hayat sürdürmüştür. Yorgancılıktan kazandığı paralarla İzmirin çeşitli semtlerinden arsalar alarak buralara okul ve cami yaptırmıştır. Yeşilyurt semtindeki arazisine bahçe içinde tek katlı evler yaptırarak yoksul insanlara çok düşük fiyatlarla ve hiçbir kefil, senet istemeden vermiştir. Bugünkü Bahçelievler semtinin kurucusu olmuştur. Arsasını bağışladıktan sonra 1971 yılında okulumuzun ilk binasını yaptırmıştır. Bütün ısrarlara rağmen yaptırdığı okula adının verilmesini istememiş; ancak dönemin okul müdürü Semiramis Tiryakinin öğrencilerle birlikte kendisini ziyaret etmeleri sonucunda okula adının verilmesine razı olmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kendisine Şeref Belgesi ve Berat Madalyası verilmiştir. İzmir eşrafından Bedriye Hanımla evli olan Mustafa Beyin bir oğlu, bir kızı vardır. Oğlu Şener Bey ve Kızı Güler Hanım halen İzmirde oturmaktadır. Okul ve cami yaptırma, yoksul çocukları sünnet ettirme, ihtiyacı olanlara her türlü yardım yapma gibi birçok hayır işleyen Mustafa Bey, mütevaziliğinden hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Yaptığı hayır işlerinin bilinmesini istemeyen bu değerli insan, zaman zaman okulu ziyaret etse de kendisini tanıtma gereği duymamıştır. Çocukları ve yakınları, yaptığı bu hayır işlerini ancak onun vefatından sonra öğrenmişlerdir. Hayırsever insan Mustafa Urcan 1974 yılında vefat etmiştir.
TEKNOLOJİ VE ÇOCUK
Teknolojinin bireyler için büyük önem taşıdığı toplumumuzda bu durum çocuklar için de aynı önemi taşıyor. Bilgi Çağının getirmiş olduğu bilgiye teknolojik gelişmeler sayesinde hızlı bir biçimde erişiyor oluşumuz ve internet kullanımının her geçen gün artış göstermesi ile birlikte teknolojideki gelişmeler hayatımızın vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir.
Teknolojinin bize sunduklarını doğru ve etkili bir biçimde kullanmak bize aynı şekilde etkili ve faydalı sonuçlar getirebilmektedir. Bununla birlikte, günlük hayatımızı, sosyal ilişkilerimizi ve bizleri etkileyecek düzeyde teknolojiye bağımlı olarak hayatımıza devam etmek bize faydadan çok zarar getiren bir durumdur. Yetişkinler için büyük bir önem taşıyan ve ne yazık ki her geçen gün artış gösteren teknoloji bağımlılığı çocuklar için de büyük tehdit oluşturmaktadır.
Hayat tarzının değişmesi, çalışan anne sayısının artması, oyun kültürünün yerini sanal arkadaşlıkların ve bilgisayar oyunlarının alması teknoloji bağımlığını tetikleyen ve aynı zamanda ebeveynlerin önemle üzerinde durması gereken konulardır. Televizyon ve bilgisayarın artık ev içerisinde en ulaşılabilir teknolojik araçlar olması sebebiyle teknolojiye bağımlılık erken yaşlarda kendini göstermeye başlayan bir sorun halini almıştır. İnternetin bilgi erişimini evlere ve okullara getirmesi sebebiyle çocukların eğitimi üzerinde etkisi büyüktür, fakat internetin doğru kullanılmadığı ve bilgi erişimi yerine sadece oyun ve sosyalleşmek amacıyla kullanılan bir unsur haline gelmesi bağımlılığı tetikleyen önemli bir faktördür. Teknoloji bağımlılığı çocukların fiziksel, duygusal ve psikolojik sağlığına olumsuz etki verebilecek bir sorun haline gelebilmektedir.
Haber Merkezi