- Eğitim
- 19.04.2025 17:08
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, özel okulların fahiş fiyat artışlarına tepki göstererek “İnsanlar özel okula mecbur bırakıldı bu da arzı attırdı. Dolayısıyla fiyatlar da arttı” dedi
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- Türkiye’de çeşitli sebeplerden dolayı devlet okullarında eğitim seviyesi düştü. Bu durum ise özel okullara olan talebi arttırdı. Son zamanlarda ise bu talep artışı özel okul fiyatlarının da artmasına sebebiyet verdi. Bir anda meydana gelen fahiş fiyat artışları ise velileri çıkmaza soktu. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Türkiye’de 20 seneden beri devlet desteğiyle kamusal eğitimin kalitesi düşürüldü. Çeşitli gerici unsurlarla kamudaki öğretmenin ve eğitimin niteliği bilinçli olarak yok edildi. Böyle olunca insanlar çareyi özel okullara para vererek eğitim satın olmakta buldu. Başta bunu devlette teşvik ettiği için Türkiye’de özel okul, bir sektör haline geldi. Bu ticari eğitim kurumunda ister istemez yaşadığımız liberal düzenin unsurlarını görmemiz gerekiyordu. Artık ülkedeki ekonomik krizle beraber, onlar da ayakta kalmak ya da kar etmek amaçlı zamlar yapmaya başladı” ifadelerini kullandı.
Devlet okullarındaki çeşitli sorunlar nedeniyle sınıf yoğunluğunun arttığını ve bu durumun derslerde eğitim kalitesini düşürdüğünü belirten veli Halime Yakut ise bu nedenle çocuklarını özel okula verdiğini ancak bu sene gelen zamlardan sonra devlet okuluna geçmek zorunda kaldıklarını söyledi. Yakut, “Türkiye şartlarında alınan maaşlarla çocuğunu özel okulda okutmanın çok zor olduğunu başımıza basa basa öğretmiş oldular. Herkes çocuğunun iyi bir eğitim almasını ister. Fakat devlet okullarında bu artık pek de mümkün değil” dedi.
SOSYAL ADALETSİZLİK VAR
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, devlet okullarında verilen kalitesiz eğitimin velileri özel okula mecbur bıraktığının altını çizerek “Türkiye’de çok ciddi anlamda ekonomik dar boğaz var. Bunun faturası da bütünlüklü olarak hizmeti alanlara kesiliyor. Bu sadece eğitim sektöründe değil. Mesela bir kamu çalışına, işçi ya da emekliyseniz ödediğiniz vergiler, Türkiye’nin en zengin insanlarından oransal olarak fazla. Yani birisi maaşının yarısını vergiye verirken diğeri belki de yüzde birini veriyor. Bir sosyal adaletsizlik var. Dolayısıyla özel okullar meselesini bir proje olarak da düşünebiliriz. Yani Türkiye’de 20 seneden beri devlet desteğiyle kamusal eğitimin kalitesi düşürüldü. Çeşitli gerici unsurlarla kamudaki öğretmenin ve eğitimin niteliği bilinçli olarak yok edildi. Böyle olunca insanlar çareyi özel okullara para vererek eğitim satın olmakta buldu. Başta bunu devlette teşvik ettiği için Türkiye’de özel okul, bir sektör haline geldi. Bu ticari eğitim kurumunda ister istemez yaşadığımız liberal düzenin unsurlarını görmemiz gerekiyordu. Artık ülkedeki ekonomik krizle beraber, onlar da ayakta kalmak ya da kar etmek amaçlı zamlar yapmaya başladı. Burada gözden kaçan şey şu; biz eğitim kurumlarının klasik standart ticaret hane olarak görülmesine karşı çıkıyoruz. Yani eğer para kazanmak istiyorsanız, başka sektörleri seçin. Eğitim kar amacı güdülebilecek bir sektör değil. Öte yandan kamudaki eğitimin bu denli kötüleşmesini de sorgulamak lazım. Yani anaokullarına mescit açılması, eğitimde bilimin peşine düşmek yerine gün geçtikçe gericileşilmesi, 50 kişilik sınıflarda ders verilmesi sebebiyle insanlar özel okula mecbur bırakıldı. Bu da arzı attırdı. Dolayısıyla fiyatlar da arttı. Çözüm kamusal eğitimin kalitesinin yükseltilmesidir” diye konuştu.
ÖZELDEN ALDIK DEVLETE VERDİK
Bir sürücü kursunda Direksiyon Eğitmenliği yapan veli Halime Yakut, özel okul fiyatlarına gelen zamlardan sonra 2 çocuğunu da devlet okuluna vermek zorunda kaldığını söyledi. Yakut, fahiş fiyat artışlarının hem devlet hem de özel okulda okuyan çocukları etkilediğini, eğer özel okulların fiyatları düşmezse devlet okullarının da sınıf yoğunluğu bakımından zorluk çekeceğine dikkat çekerek “Benim 10 ve 16 yaşlarında 2 tane kız çocuğum var. Büyük kızım Mina Yakut’u ortaokulda özel okula kayıt ettirdim. Bunun nedeni ise devlet okullarının ilgisizliği, kendi halkımıza ek olarak mültecilerin de çocuklarını devlet okuluna göndermesi ve bundan dolayı sınıfların oldukça kalabalık oluşundan dolayı, eşimle ortak karar alıp çocuklarımızı özel okula kaydettirdik. Ancak çocuklar okula 3 sene devam ettikten sonra özel okul fiyatlarda fahiş bir atış yaşandı. Dolayısıyla da çocuklarımı tekrar devlet okuluna vermek zorunda kaldık. Türkiye şartlarında alınan maaşlarla çocuğunu özel okulda okutmanın çok zor olduğunu başımıza basa basa öğretmiş oldular. Herkes çocuğunun iyi bir eğitim almasını ister. Fakat devlet okullarında bu artık pek de mümkün değil. Öğretmenler sınıfta dil bilmeyen çocukların olması ve çok kalabalık olması nedeniyle otorite kurmakta zorluk çekiyor. En basitinden önceden 15 kişilik sınıfta okuyan kızım şimdi 30 kişilik sınıflarda okumak zorunda kaldı. Sonuç olarak iki çocuğumu da özel okulda okutmak çok isterim ama bu fiyatlarla ve bize verilen maaşla bu mümkün değil. Devletin acilen bu konuda bir şeyler yapması ve özel okulların fiyatlarının düşürülmesi lazım” şeklinde konuştu.