Sayfa Yükleniyor...
Çocukları ile birlikte çeşitli meslek guruplarını ziyaret ederek verdikleri hizmetler için minnettarlılarını ifade ettiklerini anlatan Şehit Astsubay Ümit Başaran İlkokulu Müdürü Ömer Kurnaz ayrıca EKO Okul ve Ailemle Oynuyorum Projelerinin amacına ulaşmasından dolayı mutluluk duyduklarını söyledi
NİLGÜN TAZE
40 Okul Projesi kapsamında Buca Belediyesi tarafından bütün fiziki ihtiyaçları karşılanan Şehit Astsubay Ümit Başaran İlkokulu, 2 bin öğrenciye 90 öğretmenle eğitim vermeye çalışıyor.
4 rehber öğretmeni bulunan okul diğer okullarla kıyaslandığında şanslı durumda. Öğretmenler Kurulu kararı ile verilmeye başlanan sevgi, saygı, hoşgörü, çalışkanlık temalı Değerler eğitiminin her aya bölünerek çocuklara verilmesinin geri dönüşümü ise oldukça olumlu. Her ayın sonunda gösterdikleri başarı ve performans nedeniyle en az 200 öğrenci ve velinin ödüllendirilmesi ise motivasyonu artırıyor.
Hedeflerinin dönem sonuna kadar en az bin öğrenci ve veliyi ödüllendirmek olduğunu açıklayan Şehit Astsubay Ümit Başaran İlkokulu Müdürü Ömer Kurnaz, bu güne kadar yaptıkları çalışmaların çok güzel olduğunu belirtti. Kurnaz, Yaptığımız çalışmalarda velilerimize de yer verdik. Okul panolarımızı ve koridorlarımızı velilerimiz çocukları ile birlikte yaptıkları birbirinden güzel panolarla donattılar. Herkes birbirinden sevgi, saygı ve anlaşılmayı bekliyor. Fark etti ki önce biz değerleri kendimizde var etmeden başkalarına yansıtamayız. Biz yaşlı olan hastalarımızı ve öğrencilerimizi evlerinde ziyaret ederek başta kendine olmak üzere etrafına karşı duyarlı bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimiz yaptıkları iyilikleri kendi oluşturdukları bir havuza atıyorlar. Bizler ise en az bu iyiliklerin en az üç tanesini ödüllendirdik. Veli, öğretmen ve öğrencilerimiz bu projenin içinde dedi.
EKO OKUL PROJESİ
Diğer okullardan farklı olarak uluslararası bir saygınlığı olan EKO Okullar Projesini yürüttüklerini ve yapılan denetimlerden sonra Yeşil Bayrak aldıklarını ifade eden Kurnaz şöyle dedi: Yeşil Bayrakın anlamı çevreye saygılı demek. Bucada iki İzmirde ise toplam 30 okul bu bayrağa sahip. Her iki yılda bir konu değiştirerek projesi ilerletiyoruz. İlk iki yılın konusu atık oldu. Bu yıl ise organik bir bahçe oluşturarak çocuklarımızın minik elleri ile ağaçlar ve meyveler ekmesini sağladık. İki yılda bir teftiş görüyor ve eğer hak etmişsek yeşil bayrağımızı alıyoruz. 25 öğrencimize aylık nöbetler vererek açık muslukları kapatmaları, yerlere çöp atanları uyarmak gibi görevler veriyoruz. Bu sorumluluklar çocuklarımızı çevrelerine karşı duyarlı hale getiriyor.
EKİP RUHUYLA ÇALIŞIYORUZ
Kurnaz, yaptıkları çalışmaların okullarında ekip ruhunu ve kurum kültürünü geliştirdiğini açıklayarak, Velilerimizin çocuklarımız için en iyisini yapmaya çalışan öğretmenlerimizin yanında yer alması bizler için çok önemli. Onların destekleri bizlerin de bakış açısını genişletiyor. Çeşitli sportif etkinliklerde derece almış çocuklarımızı ödüllendirmek amacıyla tiyatroya götürüyor ve onları bu şekilde başarılarını devam ettirebilmeleri için motive ediyoruz. En küçüğümüzden en büyüğümüze kadar hepimiz planladığımız etkinlikleri gerçekleştirmek de aktif rol alıyoruz. Okul olarak sadece akademik alana değil sportif ve sosyal etkinliklerimize de önem vermek birincil vizyonumuz ifadelerini kullandı.
AİLEMLE OYNUYORUM PROJESİ
Ailemle Oynuyorum Projesini oluşturarak unutulmaya yüz tutmuş oyunları tekrar gün yüzüne çıkardıklarını söyleyen Kurnaz, çocukların aileleri ile geçirdikleri zamanın bu oyunlarla daha kaliteli ve neşeli hale geldiğini açıkladı. Sek sek, bayrak yarışı, halat çekme gibi oyunları birlikte oynamanın hem aileleri hem de çocukları çok mutlu ettiğini ifade eden Kurnaz, İstekli olan veli ve öğrencilerimiz bu projeye katılıyor. Bu etkinlikleri bulduğumuz sponsorlar aracı ile gerçekleştirdiğimiz içinde okulumuza ekstra bir yük getirmedi. Bize düşen planı yapmak, gerçekleşmesini sağlama ve katkı sağlayanlara teşekkür plaketlerini takdim etmek oldu. Bu sene sonu etkinliklerimizde öğretmen, öğrenci, veli ve hizmetlilerimiz şiir okuyacaklar. İlk yapılacak bu şiir dinletisini ilçe geneline yaymayı düşünüyoruz açıklamasını yaptı.
KENTLEŞME RUHUNA SAHİP VELİLER
Çocukların iyi bir eğitim almasının velilerinin eğitimli olmasından geçtiğini hatırlatan Kurnaz, düzenledikleri oryantasyonlarla velilere okula uyum seminerleri verdiklerini açıklayarak şöyle konuştu: Okulumuzun kurallarını önemsiyoruz. Bu güne kadar hiç yapılmamış bir şekilde çalıştaylar düzenleyerek velilerimizle birlikte bu kuralları belirledik. Ayrıca rehber öğretmenlerimiz veli ve çocuklarımıza iyi ve kötü dokunuşlar hakkında seminerler verdi. Yaptığımız bu tür çalışmalardan velilerimiz çok memnun olduğu için okulumuza büyük bir özveri ile katkıda bulunuyorlar. Özel ya da devlet kurumlarında çalışan velilerimizin çalıştıkları kurumun imkanlarını dahi okulumuza taşımaya çalışmaları bizleri daha büyük bir aşkla çalışmaya teşvik ediyor. Aile içi şiddetin önlenmesi, çocuğa nasıl davranılacağı, hijyen ve tuvalet eğitimleri rehberlik servislerimizin işledi konular. Velilerimiz diğer okullardan farklı olarak bir kentleşme ruhuna sahip. Buda bize avantaj olarak yansıyor.
HER İNSANIN DOĞASINDA FARK EDİLMEK YATAR
Destek Eğitim Odalarını zihinsel ve bedensel anlamda geri kalmış ve tanılaması yapılmış bilim merkezlerinde okutulması gereken çocuklar olarak ikiye ayırdıkları bilgisini veren Kurnaz, Yaptığımız çalışmalarla toplumun genel algısını biraz daha genişletmiş haldeyiz. Toplamda 130 boşanmış aile çocuğu ile ilgilendiğimiz için iletişimin daha rahat kurulabilmesi adına veli görüşme odası oluşturduk. Her insanın doğasında fark edilmek yatar. Aile ortamlarında gördükleri olumsuz davranışları sergileyen çocuklarımızın masum olduğunun ve gerçekte ailelerinin eğitilmesi gerektiğinin farkındayız. Bu tür çocuklarımız saçlarının okşanması, hatırlarının sorulması, basit bir silgisinin temin edilmesi gibi küçük, nazik eylemleri ailelerinden göremiyorlar. Biz eğitmenler bu tür çocuklarımıza evlerinde göremedikleri anlayış ve ilgiyi elimizden geldiğince vermeye çalışıyoruz. Bizi duygusal çalkantılar yaşatan öğrencilerimiz oldu. Kendisinde yeterli potansiyeli göremediğimiz bir çocuğumuzun karşımız çıkıp ben doktor oldum demesi bizlerin acaba ben yanlış mı gözlemledim? sorusunu kendimize yöneltmemize neden oluyor. Genel olarak eğer çocuklarımızın ciddi bir ruhsal ve akılsal sıkıntısı yoksa verilmek istenen akademik eğitimi alıyorlar dedi.
MUTLULUK VEREREK MUTLU OLMAK
Çocukların sosyal yaşamlarını canlı tutmak amacıyla öğretmenlerin sene başında süreç planlaması yaptığını ifade eden Kurnaz açıklamasına şöyle devam etti: Hangi zamanlarda kaç saat okuma yapılacak, hangi tarihte sinema ve tiyatrolara gidilecek, müze, sergi gezisi ve piknik etkinlikler hangi tarihlerde yapılacak hepsi planlanıyor. Fırsat Eğitimi dediğimiz etkinliklerimiz ise belirlenen bu tarihlerin dışında yapılıyor. Çocuklarımıza sosyal etkinlikler hayvanlara nasıl yaklaşılacağını, sanatsal etkinliklerde sanat ve sanatçıya nasıl davranılması gerektiğini ve sunulan emeğin nasıl alkışlanacağını öğretiyor. Sevgi temasını işlerken hayvan barınağını ziyaret ederek onlarla ilgilenenlere teşekkür ettik. Hastanelere giderek çalışanlara bizleri sağlıklı tutmaya çalıştıkları için minnettarlığımızı ifade ettik. Pazarcılara zahmetli işler yaparak bizlere o ürünleri taze taze alabilmemizi sağladıkları için teşekkür ediyoruz. Bu bizlerin karşımızdakilere mutluluk vererek mutlu olmamızı sağlıyor. Toplum tarafından geri planda tutulmuş mesleklerin değerli olduğunu bu işler yapılmasa büyük kaosların yaşanacağını çocuklarımızın küçük yaşlarda anlamasını sağlamaya çalışıyoruz. Gittiğimiz bir kurum önce neden geldiğimizi anlamadı. Kendilerine verdikleri hizmetler den dolayı teşekkür etmek için geldiğimizi anlatınca öyle çok şaşırdılar ve sevindiler ki bize nasıl davranacaklarını bilemediler. Yaptığımız bir etkinlikte sahneye çağırdığımız hizmetli memurumuzun müdür bey beni bile sahneye çağırdı demesi kulaklarımızda çınlayarak bizlere duygusal anlar yaşatmıştı. Yine yakınlarda çevremizi temizleyen görevlilere verdikleri hizmetlerden dolayı çiçek vermeyi planlıyoruz. Görüyorum ki okul olarak eksiğimiz olmadığı gibi 2 bin öğrencimiz olduğu için fazlamız var.
OKULA UYUM SÜRECİ
Çocuklar okula başladığı ilk günde uyumlu davranışlar sergileyebilir ya da hiçbir tepki vermeyebilir. Bazı çocuklar da, çok açık şekilde uyumsuzluk tepkileri gösterebilir. Çocuğun ağlaması, bağımlı davranışlar, saldırgan tepkiler ya da kontrolsüz davranışlar geliştirmesi, çevreden gözlenebildikleri için çocuğa müdahale edilmesine yol açar. Ancak çocukların gecikmiş tepkiler vermesi de beklenen diğer bir durumdur. Özellikle içine kapanık tepkiler, uyum davranışlarıyla karıştırılabileceği için, böyle durumlarda çocuğun yardıma gereksinim duyduğu gözden kaçırılabilir. Bu nedenle anne babaların ve öğretmenlerin, çocukların okula başladığı ilk günlerden itibaren dikkatli gözlemler yapmaları önerilmektedir.
OKUL OLGUNLUĞU
Çocukların okula başlaması, önemli bir olaydır. Ancak bu çocuğu kaygılandıracak şekilde abartılırsa çocuğun uyumu zorlaşır. Okula başlama, çocuğun yaşamında yeterince önemlidir. Bu nedenle aynı zamana, başka bir önemli olayı sıkıştırmamaya özen göstermelisiniz. Örneğin, bir ameliyat, sünnet ya da taşınma gibi. Okula başlama zamanı, çocuğun alışkanlıklarını değiştirmek, vazgeçmediği şeylerden vazgeçirmek için uygun bir zaman değildir. Örneğin; o güne kadar beraber yatıyorsanız, yatağınızı ayırmak için okula başlama anını beklemeyin. Daha önceden bu ve benzeri bağımlı davranışlardan kurtulması için onu destekleyin. Uyum süreci sadece çocuk için değil, aynı zamanda aile içinde yeni bir deneyimi içerir. Çünkü çocuklar okula, o zamana kadar ailesi ve yakın çevresiyle olan etkileşimleri ile edindikleri deneyimler, alışkanlıklar ve beceriler ile başlarlar. Temel yaşamsal deneyimlerin edinebilmesi bakımından ailenin tutumu, çocuğun okula uyumu sürecinde oldukça etkilidir. Aile ortamında bağımlılıktan bağımsızlığa doğru sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olunan, yaş ve gelişim özelliklerine uygun sorumlulukları üstlenmesine ve yerine getirmesine izin verilen, oyun ve arkadaş deneyimi olan bir ortam, çocukların bu yeni duruma da kolay uyum sağlamalarına fırsat verecektir.
Haber Merkezi