Öğrenirken eğlenmek mümkün

Velilerden çocuklarını her zaman yüreklendirmelerini ve onlara güvenmelerini isteyen Burhan Özfatura Ortaokulu Müdürü Ali Bakır, çocukların sosyal, kültürel ve sportif çalışmalara katılmalarının onların öğrenirken eğlenmelerini sağlayacağını söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 16.05.2016 08:03
  • Güncelleme Tarihi : 16.05.2016 08:03
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Öğrenirken eğlenmek mümkün

NİLGÜN TAZE - ÖZEL HABER

Buca Belediyesi, 40 Okul Projesi kapsamında okulların fiziki bakımlarını yapmaya devam ediyor. Bu yıl bakım yapılacak okullar arasında yer alan Burhan Özfatura Ortaokulu’nda ise 165 öğrenci 9 derslikte eğitim almakta.

20-25 kişilik sınıflarda eğitim verilen okul etrafında 800’e yakın konut yapılmasının beklenmesinden ötürü 2017-2018 eğitim döneminde öğrenci sayısı artış gösterecek. Sınıf alanlarının küçük olmasından dolayı 30 kişiden fazla öğrencinin eğitim alamayacağı okula artan talep doğrultusunda ek binaların yapılması bekleniyor.

TEOG başarı oranını 10. sıradan 4. sıraya çektiklerini ve hedeflerinin ilk 3’de yer almak olduğunu belirten Burhan Özfatura Ortaokulu Müdürü Ali Bakır, edinilen başarıların kalıcı olmasının önemine değindi. Bakır, “Okulumuzda sosyal aktivitelerimizi yürütebileceğimiz bir salonumuz yok. Öğretmenlerimizin gayretleri ile bir takım etkinlikler yapılmakta. Bunlardan bir tanesi de Işılay Saygın Kültür Sanat Merkezi’nde yapılacak olan mezuniyet töreni. Resim öğretmenimiz çocuklarımıza harika resimler yapmayı öğretirken, müzik öğretmenimizde çok güzel bir koro oluşturdu. Ritim gurubumuzda keman, gitar, klavye çalan öğrenicilerimiz bulunurken kurduğumuz bando takımıyla mahallelerde yürüyüş yaparak özel günlerin coşkusunu tüm çevremize taşıyoruz. Önümüzdeki yıl halk oyunları ekibimizde kurulmuş olacak. Satranç, masa tenisi, sınıflar arası münazara ve bilgi yarışmaları da öğretmenlerimizin yaptığı etkinlikler arasında yer alıyor” dedi.

AKRAN KOÇLUĞU

İmkanlar ölçüsünde hafta içi ve hafta sonu kurslarını devam ettirdiklerini ve ayın sınıfı seçimi yaparak çocukların güzel davranışlarını ödüllendirerek rol model olmalarını sağladıklarını ifade eden Bakır şöyle dedi: “Akran ve öğretmen koçluğu uygulamasını başlattık. Her öğrencimiz istediği öğretmeni koç olarak seçti. Bu çalışma ile ilgili geri dönüşler çok güzel. Akran koçluğunda da amacımız öğrencilerin rol model olmalarını akranları ile doğru iletişim kurmalarını sağlamaya çalışmak oldu. Amacımız başarıyı yakalamaya çalışırken aynı zamanda sürecimizin keyfini de çıkarmak. Velilerimiz çocukları için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Semtimizde boşanmış aile sayısı İzmir ortalamasının üzerinde. Sadece babaanne ya da anneannesinin yanında kalan yaşayan çocuklarımız var. Velilerimizle diyalog kurduğumuzda yaptığımız çalışmalara ortak olduklarını görüyoruz. Veli, öğretmen ve çocuklarımızın yarışmasını sağlayarak ailece eğlenmeye çalışıyoruz buda aramızdaki yakınlık ve güvenin artmasını sağlıyor.”

BİR KAZANIM HİKAYESİ

İstanbul’da 3 bin öğrencisi bulunan 60-70 kişilik sınıfların bulunduğu okullarda görev yaptığını ifade eden Bakır, tiner alışkanlığı edinmiş bir öğrencisini nasıl kazandığını ise şu sözlerle anlattı: “Burhan Özfatura’da çalışmak çok keyifli çünkü küçük bir butik okul gibi. Öğrenci sayısı az olduğu için öğretmenlerimiz her çocuğumuzla ayrı ayrı ilgilenebiliyor. Aileleri ve çocukları yakından tanıyoruz. Ben yüksek lisans tezimi çocuklarda kişilik değişimi ve özgüven üzerine hazırladım. 476 okulun yarıştığı tiyatro etkinliklerimizde hayatında hiç tiyatro görmemiş çocukları o sürecin içerisine kattık. Tiner kullanan, okula defter kitap getirmeyen ve arkadaşları ile sürekli kavga eden bir öğrencimizi tiyatroya aşırı derecede ilgiliydi. Ona defter kitapları ile okula gelmesi gibi bir takım şartlar sunduk. Zaman içerisinde temel tekstlerini cebinde gezdiren öğrencimiz arkadaşlarından etkilenerek tekstlerini dosyaya koymaya başladı. İlginçtir ki diğer arkadaşlarından da önce ezberlerini yaptı. Bir süre sonra dışarıdaki kötü alışkanlıklar edinmiş arkadaşlarından uzaklaşarak okul arkadaşlarına yakınlaşmaya başlaması bizi çok mutlu etti. Yakın çevresi tarafından sürekli hor görülen bu öğrencimiz hayatta takdir eden ve alkışlayan insanların da bulunduğunu görerek onlardan bu davranışları ve güzel hisleri öğrendi. Uçurumun kenarında yaşayarak her an kaybolabilecek bu öğrencimiz bugün konservatuar öğrencisi.”

MUTLULUK VEREN SEÇİMLER

Velilerin kafalarında çocukları için bir hedef oluşturduklarını belirten Bakır, çocukları o hedefe ulaşamadığı zaman hayal kırıklığı yaşadıklarını açıklayarak bu betimlemenin zararlarını anlattı. Bakır, önemli olanın sonuçta değil süreçte yaşamak olduğunu belirterek, “İnsan için asıl amaç gelişmektir. Hangi anne babaya sorsak çocuğundan doktor, mühendis, mimar olmasını istiyor. Bu doğanın tabiatına aykırı çünkü dünyanın sanatçılara, sporculara, marangozlara da ihtiyacı var. Her çocuğumuz parmak izi gibi kendine özel ve farklı yetenekleri var. Önemli olan onların mutlu olabileceği alanı belirleyerek destek vermemiz. Seçtiği meslek her ne olursa olsun hayata dört elle sarılan mutlu bireyler yetiştirebilirsek bizler de onların mutluluğundan mutluluk duymuş oluruz. Olaya biraz da bu yönünden bakmakta fayda var” ifadelerini kullandı.

STRATEJİK PLAN

Yolların aydınlık olması ve istenilen hedeflere ulaşabilmenin yapılacak plana bağlı olduğunu açıklayan Bakır, “Geleceği kurgularken, hayallerimizi, isteklerimizi, başarma azmimizi de içerecek bir yol çizmek zorundayız. Bu amaçla hazırlanan Stratejik Plan okulumuzun 2015–2019 yıllarını içermektedir. Plan okulumuzun paydaşlarını da kapsayan görüş, istek ve beklentileri kapsayacak şekilde tasarlandı. ‘Eğitimde kalite ve güvenin öncüsü olmak’ vizyonuyla yola çıkarken, herkesin elbirliğiyle hareket ederek hedeflerimize ulaşmamız son derece önemlidir. Bugüne dek yapılan çalışmalarla hedeflerimize önemli ölçüde ulaşmanın verdiği inançla, gelecek 4 yıl içinde, özverili ve takım ruhuyla hareket ederek okulumuzu bir adım daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum. Okulumuzun stratejik planının hazırlanmasında emeği geçen ekip arkadaşlarıma teşekkürü borç biliyorum” ifadelerini kullandı.

ALİ BAKIR KİMDİR?

Amasya doğumlu olan Ali Bakır, ilkokulu Amasya ili Suluova İlçesi Şeker İlkokulu’nda, ortaokulu ve liseyi Amasya Lisesi’nde, üniversite eğitimini ise Ondokuz Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi’nde tamamladı. Üniversite eğitimi süresince Tiyatro (oyunculuk-yönetmenlik), Futbol ve Hentbol Hakemliği, gençlik merkezinde ve gençlik kamplarında liderliği yaptı. İlk göreve 2000-2001 Eğitim Öğretim yılında İstanbul ili Gaziosmanpaşa İlçesi’nde başladı. Sırasıyla Bayrampaşa ve Beykoz ilçelerinde öğretmenlik, müdür yardımcılığı ve müdürlük görevlerinde bulundu. 2005-2007 yılları arasında Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti sürecinde Gaziosmanpaşa İlçe Kültür Sanat Platformu sekretaryalığını yaptı. Bu süreçte Gaziosmanpaşa İlçesi kültürden, sanata 138 proje ile İstanbul şampiyonu oldu. Yine kendi görev yaptığı okulunda bizzat çalıştırdığı ekibiyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği, 436 okulun yarıştığı okullar arası tiyatro yarışmasında İstanbul şampiyonu oldu. 1998-2008 yılları arasında aktif olarak lisanslı futbol hakemliği yaptı. 2009 yılından itibaren Futbol Hakem Gözlemcisi olarak çalışmaya devam etmektedir. 2014 yılı Eylül ayında eş durumu özrü ile İzmir ili Buca İlçesi’ne atanmış sırasıyla, Recep Ersayın İlkokulu’nda Müzik Öğretmenliği, Kaynaklar Ortaokulu’nda Okul Müdürlüğü görevlerinin ardından, 01 Eylül 2015 tarihi itibariyle başladığı Burhan Özfatura Ortaokulu’nda Eğitim Yöneticisi olarak görevini sürdürmektedir. Meslek hayatı süresince yenilenmeyi kendisine ilke edinmiş olup, birçok sayıda hizmet içi eğitim programlarına, kurslara ve yetişkin eğitimlerine katılmıştır. Halen Öğretmen Akademisi Vakfı’nda ‘Kısmi Zamanlı Eğitmen’ olarak yetişkin eğitimlerine devam etmektedir. Evli ve 2 çocuk babasıdır.

OKULTARİHÇESİ

Okulumuz inşaatına EVKA-1 projesinde okul binası olarak ayrılan sahaya 1987 yılında temeli atılarak başlanmıştır. İnşaat, 2 ayrı firmanın farklı zamanlarda çalışması sonucu tamamlandığından; binanın betonarme planı ve statik hesapları mevcut değildir. Okul; İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de katkılarıyla 1991 yılında tamamlanarak 1991-1992 Öğretim Yılında hizmete girmiştir. Okulumuza, isim verme komisyonu tarafından, EVKA-1 Bölgesine yaptığı katkılardan dolayı, zamanın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura’nın adı verilmiştir. Önce İlköğretim 2.kademe öğrencileri, daha sonrada 1.kademe öğrencileri eğitime dahil edilmiştir. İlk yıllarda yakın çevredeki okul azlığından yoğun öğrenci mevcuduna sahip iken, çevredeki okulların çoğalmasıyla yoğunluk azalmıştır. Mezunları arasında, sayısı tam olarak bilinmese de, küçümsenmeyecek sayıda yükseköğrenim yapmış öğrencilerimiz vardır. Ayrıca kültürel ve sportif çalışma ve karşılaşmalarda başarılara imza atılmıştır.

ÇOCUKLARIN İLGİLERİ

Her çocuk farklı bir çiçeğe benzer. Çiçeklerin kokuları renkleri birbirinden farklıdır. Bunun gibi her çocuğun ilgi alanları da farklıdır. Bazı çocuklar sözel dersleri severken, bazıları sayısal dersleri daha fazla sever. Kim çocuklar çok güzel resim yapabilirken kimileri de bir müzik enstrümanını çok iyi çalabilirler. Bazıları ise bedenlerini bir ressamın fırçayı kullanması gibi kullanabilirler. Çocuklarının başarılı olmasını isteyen anne-baba ilk olarak onları kabiliyeti ve ilgisi olduğu alana yönlendirmelidir. Anne-babalar ilgi konusunda önemli bir yanlış yaparak çocukların tüm alanlarda başarılı olmasını ister. Hem Türkçe, hem matematik, hem fen, hem resim hepsinin karnede beş gelmesini umarlar. Matematik ilgisi ve yeteneği az olan bir çocuğu matematikten beş almaya zorlamak o çocuğa bir işkencedir. Bu resim yapmayı sevmeyen birine zorla süper tablolar yaptırmaya benzer.Howard Gardner çocukların sahip olabilecekleri ilgi alanlarını “Çoklu Zekâ Kuramı” ile tasnif etmiştir. Ona göre çocuklar birbirinden farklı 8 zekâ türüne ve ilgi alanına sahip olabilirler. Farklı zekâ türüne sahip olan çocuklar farklı alanlarda başarılı olabilirler. Bir çocukta bedensel/kinestetik zekâ gelişmişse o çocuğun başarılı olabileceği alan dans, tiyatro, spor gibi alanlardır. Bu çocuğu matematikte, Türkçe de başarılı olmaya zorlamak çocuğa yapılmış bir gizli zulümdür. Burada anne babalara düşen görev kendi istedikleri alana mesleğe çocuklarını zorla yönlendirmek değil, çocuklarının ilgi alanını keşfetmek ve o alana çocuğunu yönlendirip teşvik etmektir. Çocuğunuzun derslere ilgisi düşükse ve notları zayıf geliyorsa ilgi alanı farklı bir alanda olabilir. Onun ilgi alanını keşfetmek anne babalara düşer.

Haber Merkezi