Öğretmenler meslek kanuna itiraz ediyor

Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Vardal, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili düzenlemenin anayasanın birçok maddesine aykırı olduğunu ve mali farklılıkların ayrımcılık oluşturacağını belirtti

  • Oluşturulma Tarihi : 10.08.2022 05:56
  • Güncelleme Tarihi : 10.08.2022 05:56
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Öğretmenler meslek kanuna itiraz ediyor haberinin görseli

ESLEM TÜRKOĞLU-ÖZEL HABER

Öğretmenlik Meslek Kanunu Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’ne göre uzman ve başöğretmenlik için eğitimler verilmesinin ardından yapılacak sınavlarda başarılı olanlara unvan verilmesine öğretmenler aylardır tepki gösteriyor. Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlik mesleğinin itibarını ortadan kaldırmaya dönük bir biçim aldığını şu sözlerle ifade etti: “Dayanışma yerine rekabeti geliştiren yardımlaşma yerine yarışmayı önceleyen bir kariyer basamakları yasasıyla karşı karşıyayız ne yazık ki. Bu durum da ileride bu meslekle ilgili bir dizi sorunu bize yaşatacaktır.”

‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET’

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte kariyer basamaklarına ilişkin bir yönetmeliğin yayınlandığını, bu yönetmelik kapsamında eğitimler verilmeye başlandığını söyleyen Vardal, sözlerine şöyle devam etti: “Temmuz ayı başı itibariyle uzmanlık için 180 saat başöğretmenlik için 240 saat eğitim verilecek. Kasım ayında bu süreç tamamlandıktan sonra sınavlar gerçekleşecek. Bu sınavlarda başarılı olanlar sertifika alacak, önümüzdeki 2023 Ocak ayından itibaren başarılı olanların mali haklarında farklılıklar olacak. Bugünkü rakamlara göre uzman öğretmenliğe bin lira diğer başöğretmenliğe iki bin lira tutarında zam yapılacak. Bu ocak ayında artacak katsayılarla bu rakam daha da yukarı çıkacaktır. Böyle bir farklılık olacaktır. Doğal olarak da bu farklılık bir ayrımcılık oluşturacaktır. Bir kısım öğretmenlerin mali haklarında bir kısmi iyileştirme gerçekleşirken yüz binlerce öğretmenin mali haklarında bir değişiklik olmayacak. Bu ‘Eşit işe eşit ücret’ ilkesine aykırı olduğu gibi anayasanın birçok maddesine de aykırı bir durum. O nedenle Eğitim-Sen olarak bu kanunun gündeme geldiği tarihten itibaren kanunun bu biçimine şiddetle karşı çıktık, bununla ilgili eylem ve etkinlikler düzenledik.”

İTİRAZIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ

“Mecliste kanunun görüşme aşamasında içinde bulunduğum komisyon çalışmalarında bu kanunun, şu anki haliyle öğretmenlik mesleğinin itibarını ortadan kaldırmaya dönük bir biçim aldığını ifade etmiştik” diye konuşan Vardal, ilerleyen süreçte itirazlarının dikkate alınmadığını vurguladı. Vardal, “Dayanışma yerine rekabeti geliştiren yardımlaşma yerine yarışmayı önceleyen bir kariyer basamakları yasasıyla karşı karşıyayız ne yazık ki. Bu durum da ileride bu meslekle ilgili bir dizi sorunu bize yaşatacaktır. Bu açıdan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun geri çekilmesi ve bu sınavların iptal edilmesi gerekiyor. Sosyal medyada da bununla ilgili günlerdir bir hashtag çalışması da yürüyor. Yüz binlerce öğretmen bu yaz döneminde saatlerce videolar izlemekte yüzlerce sayfalık PDF dokümanlarıyla karşı karşıya bırakılmakta. Bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığı sınavın zor olmayacağını ifade ederek kamuoyu nezdindeki itirazları ortadan kaldırmaya dönük bir süreç yürütmekte. Bu haliyle de biz bu meslek kanunu ve kariyer basamakları yönetmeliğini reddediyoruz. İtirazımızı bu kanun gerçek bir meslek kanununa dönüşünceye kadar sürdüreceğiz” diyerek itirazlarına devam edeceklerini belirtti.

SÜREÇ DEVAM EDİYOR

Eğitim-Sen olarak Danıştay’a kariyer basamaklarına ilişkin yönetmelik için yaptıkları başvuru sürecinin işlediğine değinen Vardal, “Kariyer basamaklarına ilişkin yönetmelik için konu Danıştay’da. Meslek kanununun iptali için de CHP Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Her iki süreç de devam ediyor. Hem Danıştay’da yönetmeliğin iptali için hem de Anayasa Mahkemesi’nde kanunun iptali için hukuksal süreç devam ediyor” dedi.

KANUN DEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Meslek kanununun yapılma aşamasına dair konuşan Vardal, şu açıklamayı yaptı: “Sadece o dönemde internet üzerinden kanunla ilgili görüşler alındı. Ama bu alınan görüşlerin ne olduğu, nasıl, hangi düzeyde, kaç katılımcı, hangi önerilerin gerçekleştiği konusunda bir paylaşım bir açıklama yapılmadı. Zaten bir meslek kanunu demek mümkün değil içinde on üç madde bulunan bir kanun. Her kanunun amaç, kapsam, giriş ve sonuç bölümlerindeki standart maddelerini çıkarttığınız zaman geriye üç madde kalıyor. Birisi kariyer basamaklarıydı birisi 3600 ile ilgiliydi biri de adaylıkların kaldırılmasıyla ilgili. Bu açıdan buna bir meslek kanunu demek bile mümkün değil. Bir meslek kanunu olabilmesi için bir öğretmenin mesleğe alınışından istihdam edilmesine ardından emekliliğe kadar geçen bütün süreçleri tarif etmesi gerekiyor.”

KILIÇDAROĞLU’NA KATILIYORUM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılaçdaroğlu’nun sosyal medya üzerinden Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin yaptığı paylaşıma Vardal, şu değerlendirmede bulundu: “Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmesine katılıyorum elbette. Eğer sınava katılmamayı örgütleyebilirsek bu gerçekten çok anlamlı ve değerli olur. Çünkü şu ana kadar açıklanan rakam özel okullardaki çalışanlar da dahil edildiğinde 600 binin biraz üzerinde başvuru olduğunu gösteriyor. Bu biçimiyle insanların böyle ayrıştırıcı bir noktada yürüyen bir sınav için insanların bu dönemde bu çabası, sınava katılmamaya örgütlenmesi çok anlamlı ve değerli olur. O açıdan Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına katılıyorum ve destekliyorum” diyerek sınava katılmamayı örgütlemenin önemini vurguladı.

Son olarak eğitim sendikalarının neredeyse tamamının Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili eleştirilerini ve itirazlarını dile getirdiğini ifade eden Vardal, “Ben şu ana kadar bu kanunu kabullenen, bu kanunun öğretmenlerin haklarını geliştireceğini, öğretmenlerin bugünkü haklarını daha ileri taşıyacağını düşünen bir öğretmene rastlamadım. Öğretmenlerin tümü bu kanuna, kanunun bu biçimine itiraz ediyor zaten” dedi