- Eğitim
- 14.11.2025 10:17
Sermayeyi korumak için çocukları ölüme gönderdiler
MESEM öğrencisi Alperen Uygun’un asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirmesi üzerine açıklamalarda bulunan Kalafat, MESEM’in eğitimi bir kukla olarak kullanan sermeye sahiplerinin projesi olduğunu belirtti
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Mersin Anamur’da, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında bir asansör firmasında çalıştırılan 16 yaşındaki lise öğrencisi Alperen Uygun, çalıştığı inşaatta asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Yaşanan bu olay MESEM uygulaması sebebiyle geçekleşen çocuk işçi ölümlerine dair tartışmaları yeniden alevlendirirken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre; 2025’te en az 78 çocuğun benzer sebeple hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Öte yandan 2013’ten bu yana en az 770 çocuk işçinin hayatını kaybetti aktarıldı. Tüm bunlara rağmen 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan MESEM’e aktif olarak kayıtlı 523 bin öğrenci bulunuyor. MESEM’in, eğitimi ucuz iş gücüne alet etme uygulaması olduğunu belirten ve çocukların bile bile ölüme gönderildiğini söyleyen Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Bu tür facialar artarak yaşanmaya devam edecektir. Bunun vebali de bu kararı alan siyasetçilerindir. Çünkü siyasetçiler sermayeyi korumak için çocukları ölüme gönderdiler” dedi.

VEBALİ SİYASETÇİLERİN
Ülkemizde çocukların çalıştırılmasının yasa dışı olduğunu ancak siyasi figürlerin bunu MESEM kapsamında yasaya uygun hale getirdiğini belirten Kalafat, “Bu olayı bize bir kaza olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Olayın doğası gereği bu bir kaza gibi görünebilir ama olayın böyle olmadığını biz MESEM projesi ortaya atıldığından beri yani tam 5 yıldır söylüyoruz. Türkiye’deki sermeye gruplarının asgari ücreti bile verecek hesaplaması kalmadı. Dolayısıyla gözlerini ucuz iş gücü olarak baktıkları 15 ila 18 yaşlarındaki çocuklara diktiler. O sebeple dünya genelinde çocuk işçi çalıştırma konusunda birinci sıraya bile gelmiş olabiliriz. Çünkü batı ülkelerinde çocuk işçi kavramı yasak. Aslında bu bizim ülkemizde de böyle ama ne yazık ki onu kırmak için mesleki eğitim adı altında çocukları ayda 6-7 bin liraya kontrolsüz çalıştırıyorlar. Ve elbette bunun sonucunda bu tür olaylar yaşanıyor. Buna kaza diyorlar ama kaza olması için bütün önlemlerin alınması, yasalara uyulması gerekir. Buna kaza diyorlar ama bu kesinlikle bir kaza değil. Çünkü okul çocuğunun orada olması büyük bir yanlış. Zaten çocuk yaşta bir işçinin olması tam anlamıyla yasa dışı. MESEM’in yanlış bir proje olduğunu bu ülkenin tüm eğitimcileri, doktorları, akademisyenleri tarafından aktarıldı ama sermaye sahiplerinin 6-7 bin liraya çalıştıracağı işçilere ihtiyacı olduğu için, çocukların canı önemsiz sayılarak bu projeden vazgeçilmedi. Çocukları ‘Siz zaten okuyamayacaksınız, bari bir mesleğiniz olsun’ diyerek kandırıyorlar. Bunun önüne geçilmezse bu tür facialar artarak yaşanmaya devam edecek. Bunun vebali de bu kararı alan siyasetçilerindir. Çünkü siyasetçiler sermayeyi korumak için çocukları ölüme gönderdiler. Çünkü burada kanunu kendilerince formülleyip şekillendiriyorlar. Bu tablo tamamen vahşi kapitalizmin geldiği en uç noktadır ve ondan doğan sermayenin kar hırsıdır” açıklamasını yaptı.

BİRİLERİNİN ÇIKARI UĞRUNA
MESEM’in kamusal eğitimi niteliksiz hale getirdiğini dile getiren ve bu tarz olaylarda çocuk işçinin kusuru olup olmadığına bakılmaması gerektiğine değinen Kalafat, “Söz konusu facialarda çocuk yüzde yüz kusurlu da olsa haksız bulunamaz. Çünkü zaten çocuğun orada olmaması gerek. Çocuk doğası gereği böyle davranıyor. Suç onları okulda olması gerekirken işe gönderenlerde. Zaten bir diğer konu da MESEM’in kamusal eğitimi niteliksiz hale getirmesi. 16-18 yaşlarındaki çocuklar, okulda eğitim alacaklarına inşaatlarda, fabrikalarda ağır işlerde çalıştırılıyor. Biz ne kadar karşı çıksak da yıllardır çocuklar ‘iş kazası’ adı altında ‘iş cinayetine’ uğruyor. Ancak ne yazık ki bunca acıya rağmen hala devam eden bir proje var. Hala birilerinin çıkarı uğruna çocuklar ölüyor, anne babaların canı yanıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak : HABER MERKEZİ