Sayfa Yükleniyor...
Bin 300 öğrencisi ve 71 öğretmeniyle eğitim öğretime devam ettiklerini söyleyen Eserkent Ortaokulu Müdür Yardımcısı Mehmet Özçelik, başarıya hedeflenen bir okul olduklarını belirterek, amaçlarının sadece eğitim vermek değil iyi niyetli insanlar yetiştirmek olduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE
TÜBİTAK Projesi başta olmak üzere birçok yeni projeye hayat vererek örnek alınan bir okul haline gelen Eserkent Ortaokulu aynı zamanda Ortaokullarda Başarıyı Artırma Projesi (OBAP) kapsamında uygulanan Değerler eğitimine ağırlık vererek unutulmaya yüz tutmuş ilkeleri tekrar hatırlatıyor. İnsanlığa yön veren temellerin rahatlıkla atıldığı çocukluk yaşlarında bu değerlerin aşılanmaya başlamasının geleceği olumlu yönde etkileyerek savaşların çıkma nedeni olan hoşgörüsüzlüğü ortadan kaldıracağı ise şimdiden görünür durumda.
36 şubede eğitim gören öğrencilerin sınıf mevcudiyetlerinin değişkenlik gösterdiğini ve en çok 5. sınıflarda 40 kişiyi bulan bir yoğunluk yaşandığını belirten Eserkent Ortaokulu Müdür Yardımcısı Mehmet Özçelik, Ortaokullarda Başarıyı Artırma Projesi (OBAP) kapsamında okulumuza büyük destekte bulunan ve aynı zamanda il disiplin kurulunda görev yapan okul müdürümüz Serdal Atav Bey OBAPın kurucularından biri olduğu için okulumuz çok şanslı. Sayın müdürümüzün yoğun duyarlılığı ve çabası hem öğretmenlere hem de öğrencilerimize yansımış durumda. Bu projede bir kez daha okulların sadece bir eğitim kurumu olmadığını anladık. Okullar aynı zamanda bir öğretim kurumu. Her çocuk okuyarak belli bir meslek sahibi olabilir ancak çevresine karşı duyarlı olan, aldığı kararları kendinden başkalarını da düşünerek alan insanlar yetiştirmek için sadece eğitim yeterli değil. Herkes doktor olabilir ancak bir doktor organ çalıp satacak bir karaktere sahipse bu eksik bir eğitimin göstergesidir dedi.
DEĞERLER HAYAT BULUYOR
Bir insanın kendisi ile çatışmadan başkaları ile çatışamayacağı gerçeği ile yola çıkarak Değerler eğitimi verme kararını aldıklarını ifade eden Özçelik, dünyada artan savaşların hoşgörü, sevgi, saygı gibi değerlerin unutulmasından kaynaklandığını belirterek, Güzel insan olmak, yaptığı işi ve insanları sevebilmek için önce sevginin kişinin kendisine düşmesi gerekiyor. Bu proje ile başarının ne olduğunu tekrar tanımladık. Başarı sadece TEOGdan kaç puan alındığı mıdır? Yoksa bununla birlikte sabah sınıfından içeri girdiğinde güzel bir günaydın diyen çocukların sayısındaki artış mı başarıdır? Asıl başarının iyi niyetli, çalışkan insanlar yetiştirmek olduğunu gördük. Hepimizin hangi meslek konusunda uzman olursak olalım kendimizi iyi ifade etmeye ihtiyacı var. İşin temelinde aidiyet duygusunun yattığına inanıyorum. İnsanlara sert ve kontrolcü bir tutum yansıtarak onları kendimizden uzaklaştırmak da bizim elimizde sevgi ve hoşgörü ile yaklaşarak yakınlaştırmakta. Aslında her şey bireyin kendisinde başlayıp kendisinde bitiyor açıklamasını yaptı.
TÜBİTAK PROJESİ
Eserkent Ortaokulu olarak TÜBİTAK Bilim Fuarını iki yıl önce başlattıklarını, öğretmen ve öğrencilerin projeyi sahiplendiğini dile getiren Özçelik, ortaokullar düzeyinde kazanımların yoğun olduğu bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyerek şöyle konuştu: TÜBİTAK Bilim Fuarı çevre okullarımıza örnek teşkil ederek bu yapılabiliyormuş mesajını verdi. Öğrencilerimiz yaptıkları icatları bunu ben yaptım şeklinde sahiplenmeleri biz yöneticilere güç verdi çünkü bu sadece bir iki kişinin istemesi ile gerçekleşemezdi. Öz güven geliştirmek amacı ile de Kariyer Günleri düzenledik. Anadolu, sağlık, normal ve endüstri meslek liselerinden birçok liseyi okulumuza davet ettik. 8. sınıfların yanı sıra 5-6-7. sınıflarımızda büyük bir heyecan yaşadı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz bu çalışmamızın güzelliğini fark ederek merkezde yapmaya karar verdi. Olumlu davranış geliştirme kapsamında geliştirdiğimiz haftanın ve ayın sınıflarını seçtiğimiz projemizi de iki yıldır uygulamaktayız. Bu projede her derse giren öğrenci ve öğretmen sınıfın temizlik, düzen, kendini güzel ifade etme şeklinde hazır olup olmadığını kontrol ediyor ve not alıyor. En fazla not alan sınıfımıza filama vererek diğer sınıflara örnek olmasını sağlıyoruz.
ÇOCUKLAR GELECEĞE HAZIRLANIYOR
Akademik anlamda küçük ÖSYM gibi kendi içlerinde bir sınav düzenleyerek çocukların derslerindeki başarıyı artırmayı hedeflediklerini belirten Özçelik, bu sistemin çocukları gelecek sınavlarda kendilerini nelerin beklediğine alıştırdığına dikkat çekerek, Diğer okullarımızdan gelen çocuklarımızın kodlamada çok sıkıntı çekerken bizim öğrencilerimizin hangi okula giderse gitsin optiği hiç zorlanmadan doldurduklarını fark ediyorum. Bu güzel geri dönüşümlerde ilkokul eğitmenlerinin de büyük payı olduğunu düşünüyorum. İdareci arkadaşlarımın kişilik olarak gerçekten çok güzel ve gayretli insanlar olması da bizim için büyük avantaj dedi.
SORUMLULUK BİLİNCİ ÇÖZÜMDÜR
İzmirin boşanma sayısında üst sıralarda yer aldığını ve bu sürecin sıkıntısından en çok çocukların etkilendiğini ifade eden Özçelik, rehber öğretmenlerinin büyük bir hassasiyetle çocuklara yaklaştığını söyleyerek şöyle konuştu: Öğretmenlerimiz bu çocuklarımızı bir yere toplayarak dikkatleri üzerlerine çekmek yerine hiç kimseye fark ettirmeden çocuklarımızla yakından ilgileniyor. Bu tedbir diğer çocukların onlara anne babası yokmuş acıma duygusunu yüklemelerini engelliyor. Çeşitli hayırseverlerin yaptığı sevgilerini paylaşma çalışmalarının yanında maddi yardımda bulunarak ilgilerini gösteren hayırseverlerimizde oluyor. Burada denge o kadar önemli ki İhtiyaç sahibi çocuklarımızı çeşitli bahanelerle sınıftan çağırarak ihtiyaçlarını veriyoruz. Anneler eşlerinden boşandıktan sonra babanın maddi desteği kesildiği için çocuklarını da alarak kiraların uygun olduğu bizim semtimize yerleşmek zorunda kalıyorlar. Boşanmaların nedenine baktığımızda anne ya da babanın sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklandığını görüyoruz."
DOĞRU ŞEYİ DOĞRU YERDE YAPMAK
Aile, çocuk, öğretmen üçlemesinden bir ayağın eksik kalmasının çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilediğini belirten Özçelik, ülkenin geleceği olan insanlara doğru temas edebilmek için çalıştıklarını ifade ederek, Doğru şeyi doğru amaç için yapmanın çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Gerek idareci gerek öğretmen kadrosu ile bin 300 öğrencinin eğitim öğretim gördüğü Eserkent okulumuzda niçin bulunduğumuzun farkında olan eğitmenleriz. Bizler burada çocuklar için varız. Bundan dolayı da içimiz rahat ve hedeflerimiz büyük. Kendimize güveniyoruz ve daha kat etmemiz gereken çok yol olduğunun da farkındayız açıklamasını yaptı.
Mehmet Özçelik Kimdir?
1972 yılı İstanbul Bahçelievler doğumludur. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimini İstanbulda tamamlamış olup aslen Afyonkarahisarlıdır. 1994 yılında Marmara Üniversitesi AEF Coğrafya Öğretmenliğinden mezun olduktan sonra Ordu, Manisa ve İzmir illerinde görev yapmıştır. Meslek hayatının 10 yılına yakınını Ordu-İkizce Şenbolluk Ortaokulu, İzmir Seniha Mayda İlköğretim Okulunda çeşitli idari görevlerde geçirmiş olup 01 Kasım 2013 tarihi itibari ile Karabağlar Eserkent Ortaokulu´nda Müdür Yardımcısı olarak göreve başlamıştır. Ümran Özçelik ile evli olup Elif Çağla, Mehmet Erdem ve Hasan Emirhan adında dünyalar tatlısı 3 çocuk babasıdır.
OKUL TARİHÇESİ
İzmir - Aydın karayolunun 1953 yılında ulaşıma açılmasıyla (Yeşillik Caddesi) Karabağlar semti hızla yerleşime açılmıştır. Bu tarihten önce ormanlık, fidanlık ve tarım arazisi olan okulumuzun bulunduğu arazi şu an okulumuzun adını aldığı İbrahim Kavura (1897 - 1984) aitti. Hayırsever kişiliği ile tanınan İbrahim Kavur 1967 yılında okulumuzun inşa edildiği 4830 m2lik arsayı okul yapılması amacı ile Milli Eğitim Müdürlüğüne bağışlamıştır. Bağışlanan arsa üzerine ilk olarak 1967-1968 yıllarında 320 m2lik şu an C blok olarak adlandırılan 7 derslikli bina yapılarak 1968 yılında İbrahim Kavur İlkokulu olarak eğitim - öğretime başlanmıştır. 1976 yılında ilave olarak şu an B blok olarak adlandırılan ikinci bina yine 320 m2, 5 derslikli ve konferans salonlu olarak inşa edilmiştir.
Çevrede yeterince ortaokul olmadığı için 1986 yılında Eserkent Yapı Kooperatifi ile yapılan protokol gereği şu an A blok olarak adlandırılan 960 m2lik bina inşa edilmiştir. A blok 3 katlı olup, konferans salonu, kütüphane, fen laboratuarı, dil sınıfı, 3 adet bilişim sınıfı, teknoloji tasarım sınıfı, görsel sanatlar sınıfı ile 27 dersliğe sahiptir. 1988 yılında C blokta bulunan 6 sınıfla İbrahim Kavur İlkokulunda eğitim öğretime başlayan Eserkent Ortaokulu 1989 yılında kendi adını taşıyan binaya taşınmıştır. 1991-1992 eğitim öğretim yılında iki okul birleştirilerek Eserkent İbrahim Kavur İlköğretim Okulu adını almıştır.
2012 yılında çıkan ve 4+4+4 olarak bilinen 6287 Sayılı Kanun ile de A blok Eserkent Ortaokulu; B ve C bloklar ise İbrahim Kavur İlkokulu olarak ayrılmış, okulumuz A blokta eğitim öğretimine devam etmektedir.
Sevgi ve İlginin Çocuk Eğitimi Üzerindeki Sihirli Etkisi
Sevgi gelince tüm eksiklikler biter.
Yunus Emre
Sevgi hiçbir zaman başarısızlığa uğramaz.
Zig Ziglar
Çocuk eğitiminde en önemli koşul sevgidir. Her zaman her koşulda sevildiğini bilen çocuğun duygusal gelişimi dengeli olur. Çocuğun dünyaya gelmesinden başlayarak anneden gördüğü sevgi ve şefkat onun daha sonraki yıllarda başkalarını sevme ve kendini sevdirme yeteneğini geliştirir. Sevilen çocuk güven duygusu içinde çevre ile uyum sağlayarak kolaylıkla sosyalleşir. İlk yıllarda gereksinmesi olan sevgiyi bulamayan çocuk güvensiz ve uyumsuz bir çocuk olur. Ayrıca çocukların sevgisiz ve ilgisiz büyümeleri, onların çevrelerine karşı da kaba, saldırgan ve şefkatsiz davranmalarına neden olabilir.
Haber Merkezi